Yeni Satranç Masasında Türkiye: Rol verilmez, rol alınır
21 Ağustos 2025

Alaska’da Trump–Putin buluşması ve hemen ardından 18 Ağustos’ta Beyaz Saray’da Zelenski ile Avrupa liderlerinin toplantısı… Yalta’yı andıran bu peş peşe hamleler, yeni bir güç mimarisi doğuruyor. Trump’ın “Zelenski–Putin görüşmesi” için Budapeşte’yi olası mekânlardan biri olarak düşündüğüne dair haber akışı, Washington’un sahayı hızla dizayn etmeye çalıştığını gösterdi. Rus tarafı ise “aşamalı süreç” vurgusundan ve ilave toprak taleplerinden vazgeçmiş değil. Somut bir ateşkes ya da çerçeve anlaşma henüz yok; Alaska zirvesi sonuçsuz, Washington trafiği ise belirsiz ilerliyor. Ama bizim bilmediğimiz daha küresel gizli anlaşmalara varılmış olması olası.

Bu tabloda Türkiye nerede? Karadeniz güvenliği, Montrö, tahıl koridoru tecrübesi, Avrupa’ya gaz akışındaki rolü, NATO’daki konumu ve üç kıtayı bağlayan jeopolitiğiyle aslında doğal bir aktör. Buna rağmen ne Alaska’da ne Washington’da Ankara sahnede görünür değildi; en iyi ihtimalle kuliste. Bu, diplomatik bir ayrıntı değil; stratejik alarmdır. Çünkü kural nettir: “Masada yoksan, menüdesin.”

Bugünün Fotoğrafı

•Zirveler ve Mesajı: Alaska buluşması “büyük ilerleme” söylemine rağmen anlaşmasız bitti; ertesi gün Washington’da Zelenski–Trump ve Avrupalılarla yapılan toplantıdan da bağlayıcı sonuç çıkmadı. Beyaz Saray’ın Budapeşte seçeneğini değerlendirdiği biliniyor, ancak resmen doğrulamadı.

•Türkiye Ekonomisi: Yıllık enflasyon Temmuz 2025’te %33,5 ile son dört yılın en düşüğüne indi. TCMB 2025 yıl sonu %24 tahminini koruyor; piyasalar %30 civarı bekliyor. Disenflasyon olumlu, fakat yüksek nominal oranlar ve finansman maliyetleri stratejik atılımı frenliyor.    Ekonomik kırılganlık sürüyor.

•Savunma Sanayii: 2024’te 7,1 milyar $ ihracatla rekor kırıldı; 2025’in ilk yarısında %25 artışla ivme sürüyor. Baykar’ın 2024’te 1,8 milyar $ ihracatı ve yeni uluslararası ilgi, sanayi tabanının genişlediğini gösteriyor.

•Enerji Tahtası: TANAP 16 bcm/y (31’e genişleyebilir), TAP 10 bcm/y (20’ye genişleyebilir). TürkAkım’ın toplam 31,5 bcm/y kapasitesi, Ukrayna transitinin kısılmasıyla daha kritik hale geldi. Ankara doğru oynarsa gaz, LNG ve orta vadede hidrojen trafiğinde kaldıraç yaratabilir.

Sert Gerçek: Türkiye’ye Kimse Dışarıdan Rol Vermez

Rol verilmez, rol alınır. Masaya katma değerle oturursun; kimsenin davetiyesiyle değil. Ne yazık ki bugün itibarıyla ekonomi, iç düzen ve dış politika icrası bu rolü tam kapasite mümkün kılmıyor; Ankara çoğu dosyada davet bekleyen pozisyonda algılanıyor. Bu algıyı kırmanın yolu, teklif setinin netleşmesi ve uygulama sicilinin düzelmesinden geçiyor.

“Kurucu Aktör” Olmanın 5 Zorunlu Başlığında Güncel Değerlendirme

1) Enerjiyi Kaldıraç Yapmak (Sadece Transit Değil, Pazar-Kural Kurucu)

•Kapasite gerçeği: TANAP ve TAP genişlemeleri, Avrupa’nın Rus gazına bağımlılığını azaltmada somut yol. Türkiye, ilave Hazar gazı ve LNG re-export için ticari ve regülatorik platform kurarsa “hub” unvanı fonksiyon kazanır.

•TürkAkım sonrası denge: Ukrayna transitinin daralması, Karadeniz hattına bağımlılığı artırdı. Ankara, kaynak çeşitliliği (Azerbaycan, LNG, Karadeniz Sakarya sahası) ve şeffaf tarife/kapasite tahsisi ile AB’ye güven vermek zorunda.

İş dünyasına çağrı: Orta vadeli H2-ready altyapı, depolama ve dijital dengeleme yatırımlarına şimdiden girin; AB’nin yeşil gaz çerçevesiyle uyumlu standartlar rekabet üstünlüğü sağlar.

2) Savunmada Yarı-Bağımsız Caydırıcılık (İhracat + Ortak Geliştirme)

•İhracat ölçeği yakalandı; şimdi ortak üretim ve lisans paylaşımı ile teknoloji derinleştirme şart. 2024 rekoru ve 2025 H1 artışı güven veriyor; Japonya dâhil yeni ortaklar sahaya giriyor.

Politika boşluğu: Platformlar artarken tedarik zincirinde kritik alt bileşen bağımlılığı sürüyor. Ar-Ge fonlamasının döngüsel olmaması ve ihracat izin süreçlerinin öngörülebilirleşmesi gerekiyor.

3) Ekonomide Teknoloji ve Yeşil Dönüşüm (Makro İyileşme Yetmez)

•Disenflasyon hızı olumlu; fakat reel faiz–yatırım dengesi, kurumsal güven ve hukuki öngörülebilirlik eksik kaldıkça “kurucu aktör” söylemi havada kalır. AB Yeşil Mutabakatı ve türev düzenlemeler (CBAM ve benzeri) ile uyum, sanayinin Avrupa değer zincirinde kalma bileti.

4) Diplomasi: “Denge”den “Tasarım”a

•Washington–Moskova hattında Ankara arabulucu değil tasarımcı olmak istiyorsa, somut paket taşımalı: tahıl+enerji+insani ateşkes üçlemesi gibi. Olası Budapeşte üçlü formatı konuşulurken Türkiye’nin oyun kurucu teklifi görünür değil.

5) İçeride Güçlü Olmadan Dışarıda Kurucu Olunmaz

•Hukukun üstünlüğü, eğitimin kalitesi, verimlilik ve toplumsal uzlaşı olmadan dışarıda “kural koyucu” olamazsınız. Bu başlık, diplomatik kabiliyetlerden önce geliyor; yatırımcı güveni de buradan besleniyor.

“Davet Bekleme”: Masaya Oturma Yol Haritası

1. Türkiye Teklifi (Türkiye Compact):

Enerji (TANAP/TAP genişlemesi, LNG kapasitesi, H2-ready ağ) + Karadeniz deniz emniyeti + tahıl/insani koridor bileşenlerini tek paket halinde AB–ABD–Ukrayna’ya sunun. Zaman çizelgesi, yatırım, regülasyon uyumu ekli olsun. (TANAP/TAP teknik kapasite artışı için AB tarafında talep “letter of intent” toplanması dahil.)

2. Güvenlik Mimarisine Katkı:

NATO dokümanlarına Karadeniz hibrit tehdit merkezi teklifini yerleştirin; savunma sanayii ortak üretim (ör. İtalya–Birleşik Krallık–Türkiye üçgeni) dosyalarını somut takvimle ilerletin. (Savunma işbirliği trafiğinin artışı ve Avrupa ile tedarik başlıkları bunun zeminini güçlendiriyor.)

3. Makro İtibar Paketi:

Merkez Bankası patikası (2025/26), orta vadeli program ve reform takvimi tek brifingte global fonlara anlatılsın; yeşil/sürdürülebilir tahvil ihraçları ve AB uyum mevzuatı eşzamanlı çıkarılsın. (Piyasanın yıl sonu enflasyon beklentisi ile TCMB hedefi arasındaki fark kapanmalı.)

4. Savunma–Teknoloji Kümelenmesi:

İhracat rekorlarını know-how ortaklığına çevirin: motor, sensör, yarı iletken, itki sistemlerinde 5 yıllık yerlileşme yol haritası; Asya ve Avrupa’da ortak Ar-Ge merkezleri. (2024–25 ihracat ivmesi, ölçeği finanse edebilecek seviyede.)

5. İtibar Dili ve Protokol:

“Türkiye yeni bir sefere çıkıyor.” Davet beklemeyen, çıktı odaklı diplomasi; her ziyarete proje listesi ve kapanış kriteri ile gidin.

Kurucu Olmak İçin Değer Koy, Davet Bekleme

Alaska ve Washington trafiği bir gerçeği çıplak biçimde gösterdi: Türkiye’ye kimse dışarıdan rol vermeyecek. Rol, tanımlanır ve alınır. Bugün hâlâ pek çok başlıkta davet bekleyen bir ülke görüntüsü veriyoruz; çünkü ekonomik dayanıklılık, iç düzen ve dış politika icrası aynı anda güçlü sinyal üretmiyor. Bu denge, bana sorarsanız, altı ayda doğru bir paketle değiştirilebilir.

Seçim Ankara’nın:

Masada kurucu olup kural yazmak mı, yoksa menüde seyirci kalmak mı?

ÇOK OKUNANLAR