‘Benzinin pahalı olduğu bir şehir efsanesi!Dünyada en ucuz benzin şu anda Türkiye’de.’
Bu sözlerin sahibi aynı zamanda PETDER (Petrol ve Emobilite Derneği) Başkanı da olan Petrol Ofisi CEO’su Mehmet Abbasoğlu’na ait.
Abbasoğlu rakamlarla konuşuyor ve diyor ki Türkiye akaryakıt ve denizcilik yakıtlarında Avrupa’nın en ucuz ilk üç ülkesinden biri konumunda ve bu yıl yayımlanan raporların bazılarında ilk sıraya oturdu. Avrupa’da Türkiye’den sonra akaryatın en ucuz olduğu ikinci ülkenin de Slovenya olduğunu öğreniyoruz.
Pahalı benzin şehir efsanesi
Mehmet Abbasoğlu ile bir grup gazeteci arkadaşımla geçtiğimiz günlerde Muğla’da yedinci marina istasyonu olan Milta Bodrum Marina’daki yeni istasyonun açılış daveti sırasında bir toplantıda buluştuk.
Sohbet sırasında akaryakıt fiyatlarının pahalılığından söz ederken Abbasoğlu, ‘işte bu bir şehir efsanesi’ diyerek sıralamadan söz etti. Abbasoğlu, “Petrol fiyatlarının 70 doları geçmesi şaşırtacaktır. Bölge hareketli ama 70 dolar bandını aşmamasını öngörüyoruz. Petrolün fiyatı rafineri karlılığını etkiler ancak bizim fiyatlarımızı etkilemez, çünkü regüle bir pazarda faaliyet gösteriyoruz” diyerek sözlerini sürdürdü.
Petrol Ofisi, Vitol’ün 2017 yılında 1.3 milyar euorluk bir satın almaya imza atıp Türkiye’ye girmesiyle ses getiren yatırımlarına start vermişti. Uzun yıllar Vitol’de görev yapan Mehmet Abbasoğlu da bu satın almanın ardından CEO koltuğuna oturmuştu. Şimdi öğreniyoruz ki o günden bu yana tüm gelirler yeni yatırımlar için kullanılıyor. Abbasoğlu, ‘Bugüne kadar şirketten hiç temettü çekilmedi. Yılda 2 milyar liraya yakın bakım, onarım ve operasyonel iyileştirme yatırımını rutin olarak gerçekleştiriyoruz’ diyor.
Hızlı şarj altyapısına 1 milyar liralık yatırım
Yeni satın almalarla da dikkat çeken Petrol Ofisi en son BP’nin Türkiye operasyonlarını devralmış ve ardından da şehirler arası yollar ve büyükşehir merkezlerinde 180-350 kW hızlı şarj ünitelerinin kurulumunu önceliklendirmişti. Mehmet Abbasoğlu, Borusan EnBW işbirliğiyle 1 milyar liralık bir yatırım kapsamında istasyonlara yüksek hızlı şarj altyapısı entegre ettiklerini vurgulayarak, ‘Her bir şarj noktası yaklaşık 4 bin 500 ton karbon salınımını engelleyecek’ diyor.
Öğreniyoruz ki Petrol Ofisi’ndeki şarj cihazları yüzde 100 yenilenebilir enerji kaynaklarıyla çalışıyor ve 309 dakikada yüzde 80 batarya doluluğu sağlayabiliyor. s-POwer projesi kapsamında 13 istasyonda güneş enerjisi sisteminin kurumasıyla yılda 800 ton karbon salımı önlenmeye başlamış.
Tekne ve yat sektörü 2 milyar dolarlık bir pazar
Türkiye’de yat ve tekne sektörünün büyüklüğü ise yaklaşık 2 milyar dolarlık bir hacime sahip ve tüm Türkiye’deki yat bağlama kapasitesi ve ikmalinin yüzde 40’ı Bodrum bölgesinde karşılanıyor. Haliyle Petrol Ofisi için de bu bölge büyük önem taşıyor. Milta Bodrum Marina’daki istasyonun yanı sıra PO’nun Marmaris ve Göcekte de marina istasyonları bulunuyor.
Mehmet Abbasoğlu, Türkiye genelinde 16 marina istasyonları bulunduğunu ve Milta Bodrum Marina’daki istasyonu, özelleştirme sonrası işletmeye başladıklarını hatırlatıyor. Öğreniyoruz ki Petrol Ofisi’nin denizcilik satışlarında pazar payı yüzde 50’yi buluyor.
EPDK’nın 2024 verilerine göre PO-Marine yaklaşık 1 milyon tonluk satış hacmi ile transit pazarda yüzde 33, yurt içi denizcilik yakıtları pazarında yüzde 49.8 ve toplam denizcilik pazarında yüzde 36.1 paya ulaşarak üst üste altı yıldır pazar liderliğini sürdürüyor.
Mehmet Abbasoğlu, sahip oldukları 7 deniz terminali, bir yüzer istasyonu ve 16 marina btsayonu ile her yıl içi pazarda 30 binden, transit pazarda 3 binden, madeni yağ tarafında ise 2 bin 500’den fazla gemiye ikmal gerçekleştirdiklerini anlatıyor.
Biz hancıyız, yolcu değil
‘Biz hancıyız, yolcu değil’ diyerek Türkiye’deki yatırımlara kesintisiz devam edecekleri sinyalini veren Mehmet Abbasoğlu, 2025 yılının PO için yeni bir dönemin de başlagıcı olduğunu vurgulayarak şöyle devam etti:
“BP’nin Türkiye’deki akaryakıt dağıtım ağını ve altyapı varlıklarını devralarak enerji sektöründe son yılların en büyük dönüşümlerinden birini gerçekleştirdik. Bu satın alma ile BP’den gelen 770 istasyonla birlikte istasyon ağımız yaklaşık 2700 oldu. Dönüşüm 2026 yılının son çeyreğinde tamamlanacak. Rekabet Kurumu, satın alımı bölgesel pazar paylarını dikkate alarak onayladı.
Bu satın almanın bir diğer önemli katma değeri de ATAŞ tasfiyesi ile ilgili. ATAŞ’taki BP hisselerinin bize geçmesi ile birlikte 1.5 milyon metrekarelik bir alanda kurulu 577 milyon metreküpe yakın depolama kapasitesiyle ülkenin enerji güvenliği ve erişimi açısından önemli bir değere sahip olduk.”
Jet-Ski değil tanker yönetiyoruz
1941’den bu yana faaliyet gösteren ve Türkiye’nin beş özel şirketi arasında yer alan Petrol Ofisi Grubu’nun 2024 itibarıyla 458 milyar TL’lik ciroya ulaştı. BP satın alması ciroyu da olumlu etkiliyor. Abbasoğlu, “2025 konsolide ciro hedefimiz 14 milyar dolar. Bu cironun yaklaşık 1,5 milyar dolarının BP’den kaynaklanmasını bekliyoruz. Biz kendimizi akaryakıt dağıtım şirketinden ziyade bir enerji altyapı grubu olarak konumluyoruz. Teşbihte hata olmaz, jet-ski değil tanker yönetiyoruz” diyor.
İlk uluslararası biyoyakıt satışı PO’dan
2019 yılında Türkiye’de ilk yeni nesil düşük kükürtlü denizcilik yakıtı VLSFO (Çok Düşük Sülfürlü Yakıt) ikmali yapan PO/Marine, Akdeniz’de gemi yakıtlarında sülfür sınırının yüzde 0.10’a düşürüldüğü yeni döneme girilirken, Kocaeli Derince’deki terminalinde ilk ULSFO (Ultra Düşük Sülfürlü Yakıt) üretimini de gerçekleştirdi.
PO şimdiden transit siyah ürün pazarının yüzde 20’den fazlasını karşılamaya başladı. Mehmet Abbasoğlu, 2024 yılında Singapur’da gerçekleştirdikleri 300 tonluk ilk biyoyakıt ikmali ile de Türkiye merkezli ilk uluslararası biyoyakıt satışını gerçekleştirdiklerini söylüyor.
KIA’nın madeni yağ tedarikçisiyiz
Madeni yağ pazarı hakkında da bilgi veren Abbasoğlu’ndan öğreniyoruz ki Kocaeli Derince’deki madeni yağ fabrikası yıllık 220 bin tonluk kapasitesi ve 8 bin ton depolama alanıyla dünyanın en büyük 10 üretim tesisi arasında yer alıyor. Abbasoğlu, bu arada Kia Rusya’nın, Petrol Ofisi Madeni Yağları son tüketiciler için ilk dolum ve takibi madeni yağ tedarikçisi olarak seçtiğini söylüyor.
Sırada Sabiha Gökçen var
Havacılık sektöründe de 18 havaalanındaki ikmal üniteleriyle yılda çeyrek milyon uçağa yakıt ikmali yapan Petrol Ofisi, Antalya Havalimanı’nda POTAŞ iştirakiyle yer alıyor. Abbasoğlu, ‘Antalya Havalimanı 82 milyonluk yolcu kapasitesiyle dünyanın en yoğun ilk 10 havalimanından biri. Ortağımız ATS Antalya Akaryakıt öncülüğünde bu çok önemli projeye katkı sağlıyoruz. Şimdi benzer bir projeyi yeni bir iştirakle Sabiha Gökçen Havalimanı’nda da hayata geçirmek üzereyiz’ diyor.