Bazıları onları kıyıya vurmuş, yolunu kaybetmiş yorgun kuşlar sandı. Kimileri ise ilk kez karşılaştıkları bu esrarengiz şekilleri, denizlerin gizemli canlılarına ya da uzak diyarlardan gelen bir doğa harikasına benzetti. Ama gerçek, sanılandan çok daha karmaşıktı ve gözlerden kaçan, sessiz bir hikâyeyi yüzeye çıkarıyordu.
Son yıllarda özellikle İspanya’da, başta Mallorca olmak üzere Akdeniz kıyılarında sıkça rastlanan; kimi zaman futbol topu büyüklüğünde, kimi zaman da rugby topu gibi oval olan bu gizemli kütleler, yalnızca yerel halkın değil, turistlerin ve bilim insanlarının da ilgisini çekiyor. İlk bakışta doğadan gelen zararsız bir merak objesi gibi görünse de bu oluşumlar, aslında modern dünyanın en büyük krizlerinden birine sessiz bir çığlık atıyor.
Plajlarda, özellikle fırtınalardan sonra beliriveren bu nesnelerin içine gizlenmiş olan sır, hem çevresel bir felaketi hem de doğanın bu felakete karşı geliştirdiği ilginç bir yanıtı gözler önüne seriyor.
BİLİM İNSANLARININ KARŞILAŞTIKLARI TABLO HAYLİ ŞAŞIRTICIYDI
Bilim insanları, bu ilginç yapıların peşine düştüğünde karşılaştıkları tablo hayli şaşırtıcıydı. Görünüşte sıradan bir doğal oluşum gibi duran bu yapılar, aslında Akdeniz’e özgü bir bitki türünün ürünüydü. Ancak onları dikkat çekici hale getiren yalnızca fiziksel formları değil, içlerinde taşıdıklarıydı.
Gizemli topların kökeni, deniz tabanında geniş yataklar oluşturarak yaşayan Posidonia oceanica adlı deniz çayırı türüne dayanıyor. Antik çağlardan bu yana doğal dolgu maddesi, yalıtım malzemesi ve hatta yatak yapımında kullanılan bu bitki, doğanın hem filtreleme hem de temizlik yeteneğine sahip en verimli türlerinden biri. Ancak son yıllarda fark edilen bir başka özelliği, Posidonia’yı yeniden bilimsel ilgi odağı haline getirdi.
Bu bitkinin dökülen lifleri, dalgaların ve akıntıların etkisiyle zamanla kompakt hale gelerek büyükçe toplar oluşturuyor. Halk arasında ‘Neptün topları’ olarak anılan bu yapılar, adını denizlerin Roma tanrısından alıyor. Fakat onların asıl dikkat çeken yönü, sadece kökenleri değil, içerikleri. Zira bu doğal lif yığınlarının içinde çoğu zaman insan eliyle yaratılmış ve doğaya bırakılmış ciddi miktarda atık bulunuyor.
Barselona Üniversitesi’nden yer bilimleri uzmanı Profesör Anna Sanchez-Vidal liderliğinde yapılan araştırmalar, bu topların denizden karaya gelen görünmez bir uyarı mektubu gibi işlediğini ortaya koydu. 2018 ve 2019 yıllarında Mallorca’nın dört farklı plajında yapılan incelemelerde, bu lif toplarının her bir kilogramında 600 ila 1500 arasında mikroplastik parça tespit edildi.
Daha sıkı yapıya sahip toplar, plastiği hapsedip adeta ‘paketlenmiş atık’ şeklinde karaya taşıyor. Bazı örneklerde, yalnızca gözle seçilebilen plastik poşetler, şişe kapakları değil, aynı zamanda tuvalete atılmış hijyenik pedler, ıslak mendiller ve tamponlar gibi ürünler de bulundu. Çoğu, selüloz içerikleri nedeniyle suya batıyor, ardından Posidonia bitkilerinin lifleriyle sıkıca sarılıp adeta denizden geri gönderiliyor.>Gözden KaçmasınSanchez-Vidal’a göre , okyanusun “çöpleri geri iade etme” yöntemi. Ancak bu mekanizma ne bir çözüm ne de doğanın bir temizlik hizmeti. Araştırmacılar, bu doğal sürecin bizi bir konuda uyardığını belirtiyor: Plastik denize girmeseydi, Neptün topları bunları içermeyecekti!
Yüzeyde masum ve hatta merak uyandırıcı görünen bu toplar, aslında insanlık tarihinin en tehlikeli alışkanlıklarından birine sessiz bir itiraz barındırıyor: Plastik kirliliği. Dünya genelinde her yıl nehirlerden denize yaklaşık 2 milyon ton plastik akıyor. Mikroplastikler ise deniz canlılarından insanlara kadar pek çok canlıyı etkileyen görünmez bir tehdit.
Posidonia oceanica yatakları, bu plastikleri bir tür sünger gibi çekiyor ve lifleriyle sardığı bu atıkları karaya taşıyor. Böylece deniz çayırları, yalnızca karbon emisyonunu azaltan, oksijen üreten ve deniz canlılarına barınak sunan ekosistemler değil, aynı zamanda istemeden de olsa doğanın plastikle mücadelesinde bir filtre haline geliyor.>Gözden KaçmasınAncak bilim insanlarının uyarısı net: Neptün toplarını doğanın bir temizlik sistemi olarak görmek büyük bir yanılgı olur. Asıl çözüm, kaynağında yani üretiminin ve tüketiminin azaltılmasında yatıyor. Sanchez-Vidal, “Deniz çayırı her yere dikilemez. Suyun temiz kalması, bizim sorumluluğumuz” diyor.
SAHİLE BIRAK, SİSTEMİ BOZMA
İlginçtir ki bu topların karaya vurduğunu gören bazı insanlar, onları ‘çöp’ sanarak topluyor veya atıyor. Ancak bilim insanları, Neptün toplarının sahilde bırakılması gerektiği konusunda ısrarcı. Zira bu toplar, kıyı ekosistemine nem, besin ve mikrohabitat sağlıyor. Onların yok edilmesi, deniz çayırlarının doğal döngüsünü ve sahil koruma işlevini de sekteye uğratabiliyor.>Gözden KaçmasınDeniz çayırları, 19. yüzyıldan bu yana küresel olarak yüzde 29 oranında azaldı. Artan deniz sıcaklıkları, kirlilik, kıyı gelişimi ve istilacı türler bu ekosistemi ciddi biçimde tehdit ediyor. gibi türler, özellikle Akdeniz’de büyük bir baskı altında. Ancak İspanya, Sicilya ve Malta gibi bölgelerdeki yerel restorasyon projeleri, bu değerli habitatları korumak için umut vaat ediyor.
Sahilde yürürken bu ilginç kürelerden birine rastlarsanız, onu alın ve çöpe atmak yerine durup düşünün: Bu plastikler neden burada? Cevabı biliyorsunuz. Ve çözüm sizde başlıyor.
Daily Mail ‘Scientists are BAFFLED as mysterious ‘Neptune balls’ wash up on beaches across the Mediterranean’ ile BBC’nin ‘It’s a way of the sea returning the trash to us’: Why plastic-filled ‘Neptune balls’ are washing up on beaches başlıklı haberlerinden derlenmiştir.
Haberle ilgili daha fazlası: