BM Güvenlik Konseyi üyeleri yaptıkları yazılı basın açıklamasıyla, Hamas müzakere heyetinin bulunduğu Doha’daki saldırıyı kınadıklarını belirtirken, İsrail’in adına yer vermedikleri açıklamada gerilimin düşürülmesini istedi.
Sivil kayıplar için “derin üzüntü” duyulduğu aktarılan açıklamada, “Konsey üyeleri, gerginliğin azaltılmasının önemini vurguladı ve Katar ile dayanışma içinde olduklarını ifade etti, BM Şartı ilkeleri doğrultusunda Katar’ın egemenliğine ve toprak bütünlüğüne desteklerini vurguladı.” ifadesine yer verildi.
Açıklamada, Konsey üyeleri, Katar’ın bölgedeki arabuluculuk çabalarında Mısır ve ABD ile “oynamaya devam ettiği hayati role” verdikleri desteği hatırlattı.
Tüm esirlerin serbest bırakılması ile Gazze’deki savaş ve acıların sona erdirilmesinin en önemli öncelikleri olmaya devam ettiğini vurgulayan Konsey üyeleri, diplomatik çabalarının önemini yineledi ve tarafları barış fırsatını değerlendirmeye çağırdı.
BM: İsrail’in, Katar’ın başkenti Doha’ya düzenlediği hava saldırıları dünyayı şok ettiBirleşmiş Milletler (BM) Siyasi ve Barış İnşası İşlerinden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Rosemary DiCarlo, İsrail’in Katar’ın başkenti Doha’da düzenlediği saldırının dünyayı şoke ettiğini belirterek bunun, bölgede endişe verici bir tırmanış olduğunu söyledi.
DiCarldo, “Orta Doğu’da durum” başlığı altında İsrail’in Doha’da Hamas müzakere heyetine düzenlediği saldırıyı görüşmek için toplanan BM Güvenlik Konseyi’nde konuştu.
“Orta Doğu’daki şiddetin kapsamının giderek genişlediği ve bölgesel güvenlik ve istikrarı daha da tehdit ettiği bir dönemde” Konseyin toplandığını belirten DiCarlo, “İsrail’in 9 Eylül’de Katar’ın başkenti Doha’ya düzenlediği hava saldırıları dünyayı şok etti. Bu, özellikle Gazze’de ateşkes ve rehinelerin serbest bırakılmasına ilişkin son ABD teklifini görüşmek üzere toplandığı bildirilen kişileri hedef aldığı için endişe verici bir tırmanıştı.” dedi.
DiCarlo, barışı sağlama ve çatışma çözümünü ilerletmede değerli bir ortak olan Katar da dahil, herhangi bir ülkenin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesi gerektiğini vurguladı.
Gazze’deki İsrail saldırılarının yakında ikinci yılını dolduracağını hatırlatan DiCarlo, bu süreçte çoğu sivil on binlerce kişinin öldüğünü, Gazze’nin tamamen yerle bir olduğunu, Doğu Kudüs de dahil olmak üzere işgal altındaki Batı Şeria’daki durumun ise kötüleşmeye devam ettiğini söyledi.
DiCarlo, “Bu dönemde İran, Lübnan, Suriye ve Yemen’i de içeren bölge genelinde tehlikeli tırmanışlar yaşandı. İsrail’in Doha’ya saldırısı, bu yıkıcı çatışmada potansiyel olarak yeni ve tehlikeli bir sayfa açıyor ve bölgesel barış ve istikrarı ciddi şekilde tehdit ediyor.” ifadelerini kullandı.
Katar’ın Gazze’de ateşkes için yoğun bir şekilde çalıştığını dile getiren DiCarlo, Katar’a kararlılığı ve yapıcı diplomasisi için teşekkür etti ve “Ne yazık ki, İsrail’in eylemleri taraflarla devam eden müzakerelerin zirvesinde gerçekleşti. Arabuluculuk ve diyalog çalışmalarını baltalayan her türlü eylem, çatışma çözümü için güvendiğimiz mekanizmalara olan güveni zayıflatır.” diye konuştu.
DiCarlo, müzakere ve arabuluculuk kanallarının bütünlüğünün korunması gerektiğinin altını çizerek, Orta Doğu’daki krizlere yönelik kalıcı ve adil çözümlere daha fazla şiddet ve çatışma ile ulaşılamayacağını kaydetti.
Türkiye’nin BM Daimi Temsilcisi, İsrail’in Hamas müzakere heyetine saldırısını kınadıTürkiye’nin Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Ahmet Yıldız, “Orta Doğu’da durum” başlığı altında İsrail’in Doha’daki saldırısını görüşmek için toplanan BM Güvenlik Konseyi’nde İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) New York Grubu Dönem Başkanı olarak konuştu.
İsrail’in 9 Eylül’de Doha’da Hamas müzakere ekibine yönelik gerçekleştirdiği hava saldırısı için Yıldız, “İİT grubu, Katar devletinin toprak egemenliğini ve ulusal güvenliğini açıkça ihlal eden bu alçakça ve haksız saldırıyı en güçlü bir şekilde kınıyor.” dedi.
Yıldız, “Bu alçakça eylem hem Orta Doğu bölgesinin güvenliğine hem de uluslararası barış ve güvenliğe yönelik aşırı bir tehdit oluşturduğu kadar, uluslararası hukuk normlarının ve BM Şartı’nın açık bir ihlalini teşkil ettiği konusunda hiçbir şüphe yoktur. Saldırı aslında bir devlet terörizmini temsil edip, İsrail’in bölgeyi istikrarsızlaştırmaya yönelik sistematik politikalarının ve devam eden çabalarının bir parçasıdır.” ifadelerini kullandı.
“Güvenlik Konseyi’ni İsrail’i bu saldırgan eylemden sorumlu tutmaya çağırıyoruz”
Bu kritik dönemde Katar ile tam dayanışma içinde olduklarını belirten Yıldız, Katar’ın, güvenliğini tehdit eden ve bölgesel istikrarı tehlikeye atan her türlü pervasız ihlal veya saldırganlığa kararlılıkla yanıt verme hakkını ve görevini desteklediklerini açıkladı.
Yıldız, Katar’ın arabuluculuk, gerginliğin azaltılması, bölge ve ötesindeki anlaşmazlıkların barışçıl çözümü alanlarında gösterdiği çabaları takdir ettiklerini de ekleyerek, “Bu çabalar, BM Şartı uyarınca uluslararası barış ve güvenliğin korunması için hayati önem taşımaktadır.” diye konuştu.
BM Güvenlik Konseyi’ni Katar’ın egemenliğine karşı haksız yere silahlı güç kullanılmasına karşı sert önlemler almaya çağıran Yıldız, “Bu eylem, uluslararası barış ve güvenliğe açık bir tehdit oluşturmaktadır. Bu doğrultuda, Güvenlik Konseyi’ni İsrail’i bu saldırgan eyleminden sorumlu tutmaya çağırıyoruz.” dedi.
Yıldız, konuşmasına şöyle devam etti:
“İİT grubu, bölgemizde barış yanlısı ve arabulucu bir devlete yönelik bu son saldırı eyleminin İsrail’in Orta Doğu ülkeleriyle ilişkilerinde süregelen dokunulmazlığının bir başka örneği olarak görmektedir. BM’nin, özellikle de bu konseyin herhangi bir caydırıcı önlem almamasının, İsrail makamlarını uluslararası hukuku ve BM Şartı’nı sürekli ihlal etme konusunda cesaretlendirmeye devam ettiği aşikardır.”
İİT’nin, tüzüğü gereği üyelerinden herhangi birinin egemenliğine ve güvenliğine yönelik her türlü saldırıyı kesin bir dille reddeden sarsılmaz bir duruşu olduğunu hatırlatan Yıldız, Uluslararası toplumu da Katar’a yönelik bu yasadışı saldırıyı şiddetle kınamaya çağırdı.
Türkiye, İİT New York Grubu Dönem Başkanlığını 25 Haziran’da Kamerun’dan devralmıştı.
ABD: Katar’ın tek taraflı bombalanması, İsrail’in veya Amerika’nın hedeflerine ulaşmasını sağlamaz
ABD’nin Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilciliği Geçici Maslahatgüzarı Dorothy Shea, “Orta Doğu’da durum” başlığı altında, İsrail’in Katar’ın başkenti Doha’da Hamas müzakere heyetine düzenlediği saldırıları görüşmek için toplanan BM Güvenlik Konseyi’nde konuştu.
Konuşmasının başında İsrail’in söz konusu hava saldırısında hayatını kaybeden Katarlı güvenlik görevlisinin ailesine “ABD’nin içten taziyelerini” sunan Shea, toplantıda hazır bulunan Katar heyetini de selamladı.
Shea, “Barışı sağlamak için çok çalışan ve cesurca risk alan bağımsız bir ülke olarak Katar’ın tek taraflı bombalanması, İsrail’in veya ABD’nin hedeflerine ulaşmasını sağlamaz.” ifadesini kullandı.
Bununla birlikte, herhangi bir BMGK üyesinin bu saldırıyı İsrail’in esirlerini eve getirme taahhüdünü sorgulamak için kullanmasının “uygunsuz” olduğunu söyleyen Shea, Hamas’ı ortadan kaldırma amacının “değerli bir hedef” olduğunu savundu.
ABD’li diplomat, Gazze’nin geleceğinde Hamas’a yer olmadığı görüşünü yinelerken, ancak bu şekilde, “Gazze’de daha iyi bir geleceğe doğru ilerlenebileceği ve İsrail’in kendi sınırları içinde güvende olabileceği” değerlendirmesinde bulundu.
Dorothy Shea, bu olayın “talihsiz doğasına rağmen”, Başkan Donald Trump’ın bunun bir barış fırsatı olabileceğine inandığını ve Katarlı yetkililere, “topraklarında böyle bir şeyin bir daha olmayacağına dair” güvence verdiğini vurguladı.
Shea, BMGK üyelerine, esirleri serbest bırakması, silahsızlanması ve teslim olması için Hamas’a baskı yapmaya devam etmeleri gerektiğini dile getirdi.
BM Güvenlik Konseyi’nde konuşan Cezayir’in BM Daimi Temsilcisi Ammar Bin Cami, İsrail’in Doha’daki saldırısını “şiddetle” kınayarak “Bir kez daha, İsrail makamlarının işlediği bir başka ağır ve hukuka aykırı eylemin ardından bir araya geldik.” dedi.
Bin Cami, İsrail’i, uluslararası hukuku sistematik olarak ihlal etmek ve ülkelerin sınırları yokmuş gibi davranmakla eleştirerek “Öte yandan, Gazze’de binlerce masum hayat yok olmaya devam ediyor, dünya çaresizce dehşet verici yıkımı izliyor. Ancak Gazze’deki mevcut katliam bile İsrail makamları için yeterli değil.” diye konuştu.
İsrail’in, Katar’ın yanı sıra Suriye, Lübnan ve Yemen’i vurduğunu da hatırlatan Bin Cami, “Bu güç değil, bu pervasızlık. Bu deliliğin işareti. Dokunulmazlıktan, cezasızlıktan doğmuş aşırılıkçı bir hükümetin davranışı. Bölgeyi ve tüm dünyayı uçuruma sürükleyen bir hükümet.” ifadelerini kullandı.
Bin Cami, Güvenlik Konseyi’ni de “sessizliği ile kaosu körüklemekle” suçlayarak “Bu Konsey, saldırganın adını bile söyleyemeyecek kadar kısıtlanmış durumda. Bu Konsey, yaptırımlar da dahil olmak üzere tüm araçlarını çok geç olmadan kullanmalıdır.” dedi.
İsrail’in Doha saldırısı “pervasız ve kışkırtıcı”
Pakistan’ın BM Daimi Temsilcisi Asım İftikhar Ahmed de İsrail’in Katar’a yönelik saldırısını en güçlü şekilde kınadıklarını belirterek “Bu pervasız ve kışkırtıcı saldırı, Katar’ın egemenliğine ve toprak bütünlüğüne yönelik açık bir ihlal teşkil ediyor.” dedi.
Ahmed, “İsrail’in bu sorumsuz eylemi, uluslararası hukuku sistematik olarak hiçe saymasının ve bölgeyi istikrarsızlaştırmaya yönelik küstah politikasının bir başka tezahürüdür.” ifadesini kullandı.
İsrail’in Katar’ı hedef almasının aynı zamanda diplomasi ve arabuluculuğa da bir saldırı olduğunu vurgulayan Ahmed, Güvenlik Konseyi’nin bu saldırıyı sadece kınamakla kalmayıp, İsrail’i bundan sorumlu tutması gerektiğini kaydetti.
Rusya, İngiltere ve Çin, İsrail’in Katar’da bulunan Hamas müzakere heyetine saldırısını kınadıKonsey’de konuşan Rusya’nın BM Daimi Temsilcisi Vasily Nebenzya, İsrail’in Doha’daki saldırısını kınayarak, saldırının Rus misyonundan sadece 600 metre uzakta gerçekleştiğini söyledi.
Nebenzya, Katar’ın Gazze’de kan dökülmesini durdurmak için yorulmadan çalışan önemli bir arabulucu olduğunu belirterek, İsrail saldırısının bu çabaları hedef aldığını kaydetti.
Rus temsilci, İsrail’i, bölgedeki şiddet dalgasını tetikleyen pervasız saldırganlığından vazgeçmeye çağırdı.
İngiltere’nin BM Daimi Temsilcisi Barbara Woodward, ülkesinin, Katar ile tam ve sarsılmaz bir dayanışma içinde olduğunu ve İsrail’in saldırısını kınadığını dile getirdi.
Woodward, “İsrail hükümetinin Gazze’deki saldırılarını daha da artırma kararı yanlış ve bugün, İsrail’i bunu derhal yeniden değerlendirmeye çağırdığımızı yineliyorum.” dedi.
İngiliz temsilci, İsrail’in, Gazze’ye yardımlar üzerindeki tüm kısıtlamaları kaldırması ve BM’nin hayat kurtarıcı yardım ulaştırmasına izin vermesi gerektiğini vurguladı.
Çin’in BM Daimi Temsilcisi Fu Cong ise ülkesinin, İsrail’in Doha’ya saldırısını şiddetle kınadığını belirterek “Ateşkes müzakerelerinde önemli bir arabulucu olan Katar’ın, Gazze’de ateşkesi teşvik etmek ve barışı sağlamak için büyük çaba sarf ettiği ve bunun uluslararası toplum tarafından büyük takdir gördüğü biliniyor.” diye konuştu.
Ülkesinin, saldırının bölgede gerginliğin daha da tırmanmasına yol açabileceğinden derin endişe duyduğunun altını çizen Fu, şunları kaydetti:
“Bu sorunun çözümünde askeri yöntemlerin ve rastgele güç kullanımının çıkış yolu olmadığını, rehinelerin evlerine dönmesi ve hayatların kurtarılması için derhal ateşkesin doğru yol olduğunu bir kez daha vurgulamak isterim.”
Fransa’nın BM Daimi Temsilcisi Jerome Bonnafont da İsrail’in saldırısının, “motivasyonu ne olursa olsun kabul edilemez” olduğunu söyleyerek “Fransa, Katar’ın egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı gösterme taahhüdünü yineliyor.” dedi.
Bu saldırıların, tüm bölgede artan gerginlik nedeniyle tehlikeye giren bölgesel istikrar için ciddi bir risk oluşturduğunu vurgulayan Bonnafont, “İsrail de dahil olmak üzere tüm tarafların, tüm bölge için yıkıcı sonuçları olacak yeni bir şiddet döngüsünü önlemesi kendi çıkarınadır.” ifadesini kullandı.
BMGK’de Katar Başbakanı Al Sani, İsrail saldırısını, “haince bir hedef alma” olarak nitelediKatar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Muhammed bin Abdurrahman Al Sani, “Orta Doğu’da durum” başlığı altında İsrail’in Katar’da bulunan Hamas müzakere heyetine düzenlediği saldırıyı görüşmek için toplanan BM Güvenlik Konseyi’nde konuştu.
İsrail saldırısını “haince bir hedef alma” olarak nitelendiren Al Sani, bunun bölgesel barış ve güvenliği tehdit ettiğini belirtti.
“Katar’a yönelik saldırı, radikal bir hükümet tarafından bir devletin egemenliğinin ihlali anlamına geliyor ve uluslararası toplumu da büyük bir sınava tabi tutuyor.” ifadesini kullanan Al Sani, İsrailli liderlerin, kendilerine verilen “dokunulmazlık garantisi” nedeniyle “kibir ve güç sarhoşluğu” içinde olduklarını kaydetti.
Al Sani, ülkesinin insani ve diplomatik rolünü tereddüt etmeden sürdüreceğini, egemenliğinin ihlal edilmesine müsamaha göstermeyeceğini ve meşru yanıt hakkını saklı tuttuğunu belirtti.
“Masumların kanına bulanmış haydut bir yönetim”
Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safedi de İsrail hükümetini, “masumların kanına bulanmış haydut bir yönetim” olmakla suçladı.
Safedi ayrıca İsrail’in “aşırılık ve nefrete dayanan, uluslararası hukuku hiçe sayan, kendini hukukun üstünde gören, ırkçı bir ideolojiyi dayatmak ve yayılmacı hedeflere ulaşmak için zulmü esas alan, bölgede ve dünyada barış ve güvenliği tehdit eden bir yapı” olduğunu kaydetti.
“Uluslararası toplumun, İsrail’in böbürlenmesini dizginlemek ve tüm bölgeyi, felaket yaratacak eylemlerinden korumak için derhal ve etkili bir şekilde harekete geçmesinin zamanı geldi.” diyen Safedi, BM Güvenlik Konseyine, insani değerlerin ve uluslararası hukukun hiçbir ayrımcılık olmaksızın uygulanması gerektiği inancını yeniden tesis etmek için uluslararası insancıl hukukun güvenilirliğinden geriye kalanların korunması çağrısında bulundu.
Safedi, saldıranın dokunulmazlık hakkının bulunmadığını ve hiçbir devletin hukukun üstünde olmadığını vurgulayarak, çatışmanın bölgenin kaderi olmadığını, adil bir barışın mümkün ve bunun herkesin ortak hedefi olduğunu dile getirdi.
Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) Devlet Başkanı Muhammed bin Zayid Al Nahyan’ın Diplomasi Danışmanı Enver Gargaş da “İsrail’in Katar’a yönelik saldırısı, Katar’ın egemenliğine ve Körfez ülkelerinin güvenliğine yönelik açık bir ihlaldir.” dedi.
“İsrail’in Katar’a yönelik pervasız saldırganlığının, ona barış sağlamayacağını” ifade eden Gargaş, bunun “savaşın sona erdirilmesi ve barışa ulaşma şansını baltaladığını” kaydetti.
BM Güvenlik Konseyi’nde İsrail ile Pakistan arasında tartışma yaşandıToplantıda, İsrail’in BM Daimi Temsilcisi Danny Danon, İsrail’in Doha saldırısını ABD’nin El Kaide lideri Usame bin Ladin’e yönelik saldırısına benzeterek savunması ve Pakistan’ın terörizme barınak sağladığını ima etmesi üzerine Pakistan’ın BM Daimi Temsilcisi Asım İftikhar Ahmed söz aldı.
Ahmed, “Saldırgan ve işgalci, BM Şartı’nı ve uluslararası hukuku sürekli ihlal eden İsrail’in bu meclisi kötüye kullanması, bu konseyin kutsallığına saygısızlık etmesi ve esasen kendi yasa dışı eylemlerini ve uluslararası hukuk ihlallerini maskelemeyi amaçlayan asılsız iddialarla başkalarını suçlaması kabul edilemez, hatta gülünçtür.” dedi.
İsrail’in bunu ilk kez yapmadığına işaret eden Ahmed, “(İsrail) kimseyi, eğer hiç kaldıysa dostlarını bile dinlemeyen, hiçbir tavsiyeye kulak asmayan, hatta uluslararası toplumun üyelerini, uluslararası medyayı, uluslararası insan hakları ve insani yardım kuruluşlarını tehdit eden bir işgalcidir.” diye konuştu.
Ahmed, İsrail’in eylemlerinin kendisini savunanlar tarafından korunduğuna işaret ederek, “Bu savunucular, yasa dışı eylemleri ve uluslararası topluma meydan okumalarıyla defalarca su yüzüne çıkıyor ve tüm işgalciler gibi, (İsrail) saldırgan olmasına rağmen mağduru oynuyor.” ifadelerini kullandı.
Pakistan’ın El-Kaide’ye karşı mücadelede ön saflarda rol oynadığını belirten Ahmed, İsrail’i, kendi yasa dışı eylemlerini ve uluslararası hukuk ihlallerini meşrulaştırmak için Pakistan hakkında yanıltıcı ifadeler kullanmakla eleştirdi.
Ahmed, “Gazze’de ve işgal altındaki Filistin topraklarında onlarca yıldır tanık olduğumuz en kötü türden devlet terörizminin faili olan sorumsuz bir haydut devletin imalarını kabul edemeyiz.” dedi.
İsrail BM Daimi Temsilcisi Danon da ayrıca söz alarak, “Belki konuşmamdan rahatsız oldunuz, özür dilerim ama konuşmamda gerçeklere bağlı kalmaya özen gösteriyorum. Gerçek şu ki Usame bin Ladin Pakistan’da öldürüldü ve kimse ABD’yi kınamadı.” diyerek iddiasını tekrarladı.