Cumhuriyet Halk Partisi’nin cumhurbaşkanı adayı ve İstanbul’un seçilmiş belediye başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yargılandığı davalardan en önemlilerinden biri dün başladı. Bu dava, İmamoğlu’nun bir idari kararla iptal edilen üniversite diplomasına ilişkin ve İmamoğlu davada bundan 35 yıl önce “evrakta sahtecilik” yapmakla suçlanıyor. Bu davanın önemi, İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanı adaylığını doğrudan etkileyecek olması. Eğer İmamoğlu mahkum olur ve mahkumiyet kesinleşirse Cumhurbaşkanı adayı olamayacak, çünkü “evrakta sahtecilik” suçu adaylığa engel bir suç. Ama tersi olur İmamoğlu beraat ederse, bu kez onun diplomasını iptal eden İstanbul Üniversitesi’nin idari kararı açıkta kalacak, yani İmamoğlu diplomasını geri alacak ve yeniden Cumhurbaşkanı seçilme yeterliğine sahip olacak.
İşte bu önemli dava dün İstanbul 59. Asliye Ceza Mahkemesinde ve Silivri Cezaevinde başladı. Duruşmayı CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İmamoğlu’nun eşi Dilek İmamoğlu ile çocukları ve babası Hasan İmamoğlu, CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke, CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, CHP Genel Başkan yardımcıları Gökan Zeybek, Meryem Gül Çiftci Binici, Gülşah Deniz Atalar, CHP milletvekilleri Bülent Tezcan, Utku Çakırözer, Sibel Suiçmez, Ayça Taşkent, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, İBB Başkanvekili Nuri Aslan, Küçükçekmece Belediye Başkanı Kemal Çebi, Üsküdar Belediye Başkanı Sinem Dedetaş, Adalar Belediye Başkanı Ercan Akpolat, Sancaktepe Belediye Başkanı Alper Yeğin, Silivri Belediye Başkanı Bora Balcıoğlu ve Çanakkale Belediye Başkanı Muharrem Erkek ile çok sayıda izleyici izledi. Duruşmada ayrıca Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul Üniversitesi’nden okul arkadaşları ve onunla birlikte diploması iptal edilenler de salonda bulundu.
Duruşma salonu tamamen doluydu. Saat 11.00’da başlaması beklenen duruşma 12.00’da başladı. İmamoğlu duruşma salonuna alkışlar ve “Cumhurbaşkanı İmamoğlu” sloganlarıyla girdi. İmamoğlu dakikalarca ayakta alkışlandı. İmamoğlu, sloganlara yumruğunu havaya kaldırarak cevap verdi.
Kimlik tespitinin ardından yarım saat boyunca hakim, suçlamaları ve iddianameyi okudu. İmamoğlu, Mahkeme Başkanı’nın eğitim durumu sorusuna verdiği, “Yüksek lisans” ve “Sabıkanız var mı?” sorusuna verdiği “Allah’a şükür yok” yanıtları da salonda bulunanlarca alkışlarla karşılandı.
İmamoğlu iddianame okunurken ayrıca “Anlattığınız hiçbir şeyin benimle alakası yok” diyerek tepki gösterdi. İddianamenin okunmasının ardından İmamoğlu savunmasını yaptı. İmamoğlu, 3 saat süren savunmasının bir noktasında mahkeme başkanından izin alarak ceketini çıkardı ve gömleğinin kollarını sıvadı. Bu hareket İmamoğlu’nun mitinglerdeki imza hareketi.
İmamoğlu, savunmasında iddianameyi sert sözlerle eleştirerek, “Davanın varlığı bile yüz karasıdır” dedi. Savunmasında ayrıca yargılamayı siyasi bir hedef olarak nitelendiren İmamoğlu, “Bizi zannediyorlar ki zindanlarda susturabilecekler. Susmayız, susmayacağız” ifadelerini kullandı.
İmamoğlu özetle şunları söyledi:
“Sizi daha iyi görebilmemi sağlarsanız, gerçekten onur duyarım. Yani sadece saçınızı görüyorum. Bence bu düzen de biraz saçma bir düzen yani. Hakimin beni görmesi, benim onu görmem gerekiyor. Buradaki fiziksel kurgunun yanlış olduğunu söylemeye çalışıyorum. Çünkü tam arkanızda, ‘Adalet mülkün temelidir’, yani devletin temelidir diyor ve sizin onu temsil ettiğinizi bilerek, yüksek bir saygıyla sizinle bugün burada savunmamı yapacağım. Ama siz iddianameyi uzun uzun okudunuz. Bu iddianamenin okunduğu zaman, karşınızda 35 yıl önce 18 yaşında bir delikanlının bütün bu işleri nasıl yaptığını, bu hayal dünyasını bir savcının nasıl kurabildiğini, bu saçmalığı ve bu gerçekten ahlak dışı bir metni nasıl yazabildiğini, ben tasavvur edemiyorum. Ama şunu ediyorum: Bu iddianameyi, o yazmadı. Bu iddianameyi bir sonraki seçimde kendisini yeneceğimi bilen kişi yazdırdı. İddianamenin özü ve neti budur. Başka bir anlamı da yoktur. Bunu başta söyleyeyim. Bu bağlamda, davanın gerçekten varlığı bile yüz karası bir durumdur.”
“Bugün 12 Eylül. 12 Eylül, bu anlamda Türk toplumunun hafızasında net olarak darbeyi hatırlatır. Bu bağlamda da açıkçası ama askeri olsun ama sivil olsun ama siyasi olsun ama iktidar eliyle olsun ama iktidar eliyle beslenen bir cemaat tarafından yapılmış olsun… Tüm darbeleri darbeyi yapanları, darbeyi alkışlayanları, darbeyi pohpohlayanları, darbeyi destekleyenleri ona aparat olanları buradan en yüksek seviyede kınıyorum. Ve açıkçası ülkemizin, bu tür darbelerle yüz yüze kalmamasını da diliyorum. Ama ne yazık ki şu anda da bir darbe sürecinin içerisinde olduğumuzun da yine altını çizmek isterim. Bu manada, karar verenlerin ve bu sürece alet olanların ne kadar büyük bir bedel ödettiğini de topluma, millete, milletin geleceğine, yine altını net olarak çizmek istiyorum. 1 yıldır böyle bir kurgunun başladığı ve 18 Mart’ta diplomamın iptaliyle fitilinin çekildiği, 19 Mart’ta da yapılan operasyonlarla sürecin başladığı, gerçekten çok acı bir dönemi hep beraber yaşıyoruz.”
Gazetecilerin sorularını yanıtladı
Duruşmaya saat 13.56’da 10 dakikalık ara verildi.
Ara sırasında Ekrem İmamoğlu, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
İmamoğlu, CHP İstanbul İl Başkanlığı’na kayyum atanması, CHP Kurultay davasına ilişkin soruları cevapladı. İmamoğlu, Kılıçdaroğlu’na dair ise “Umarım kendisi için doğru bir karar verir. Diliyorum, istiyorum” dedi.
Aranın ardından İmamoğlu, tutuklu bulunan avukatı Mehmet Pehlivan’ın duruşmada müdafii olarak katılmasını talep etti.
Talebin mahkeme heyeti tarafından kabul edilmesinin ardından Pehlivan, duruşmaya SEGBİS aracılığıyla bağlandı.
Pehlivan, “Bu şartlarda savunma yapmayı reddediyorum” diyerek bir sonraki duruşmada hazır olmak istediğini söyledi.
Hakim, bir sonraki celsede tutuklu avukat Mehmet Pehlivan’ın duruşma salonunda hazır edilmesi talebini reddetti Bir sonraki celse 20 Ekim Pazartesi günü saat 11:00’de Silivri’deki duruşma salonunda görülecek
Verilen arada gazetecilerin sorularını yanıtlayan İmamoğlu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’in İBB davasının canlı yayınlanması tartışmaları konusunda “Kanunda öyle bir madde yok, düzenleme olursa ancak olabilir. Biz dosyamıza güveniyoruz. Canlı da olsa basına kapalı da olsa gerekli deliller dosyamızda var” demesi hakkında, şunları söyledi:
“Onlar da mı söylüyor bunu? Bu talepte ilk bulunan kişi biziz zaten. Gerçeklerin görülmesi için bunun sağlanması gerekiyor. Açıklamanın ümit verici olduğunu söyleyebilirim”
Avukat Tora Pekin’in savunması
Daha sonra duruşma yeniden başladığında İmamoğlu’nun avukatlarından Tora Pekin savunma yaptı.
Pekin, Ekrem İmamoğlu’nun diplomasını iptal etmek için, KKTC’nin sınır kapısına yazıp, İmamoğlu’nun girişini kontrol ettirildiğini söyledi.
Pekin, İmamoğlu’nun okula gidip gitmediğini öğrenmeye çalışıldığını ve Ekrem İmamoğlu’nun okula gittiğinin ortaya çıktığını ifade etti.
Pekin, şöyle konuştu:
“Bu kadar titizlikle hazırlanan bir iddianame görmedim. YÖK’e yazmış, ÖSYM’ye yazmış, üniversitelere yazmış. TC hudut kapısına yazmış, KKTC hudut kapısına yazmış. Belki Kıbrıs’a gitmemiştir, oturduğu yerden gitmiş gibi göstermiştir diye düşünüyor. Bütün tuşlara basmış. ÖSYM’ye yazmış. Neden aldığı puanı görmek için yazmış. Ama savcının aldığı yanıt kendi lehine değil aleyhine olduğu için dosyaya koymamış. 16 üniversitenin onlarca bölümüne kayıt yaptırabilecek bir puan almış İmamoğlu. Mesela KKTC ve Uludağ Üniversitesi’nin jeofizik bölümünü kazanacak puan almış.”