Özgür Özel: Kılıçdaroğlu’nun kayyım kararına tenezzül etmeyeceğini düşünüyorum
13 Eylül 2025

CHP lideri Özgür Özel, 15 Eylül’de görülecek kurultay davası öncesi eski Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ile görüştüğünü açıkladı. Özel, “Açıkçası pazartesiden alınacak karardan endişem yok. Bu mesele CHP’yi karıştırmak tartıştırmak bu konuşulsun diye ortaya atılan ve özel seçilmiş bazı aparatlar var. Sayın Kılıçdaroğlu ile 10 gün önce görüştüm. Bana Genel Başkan’a ‘Şöyle söyleyin’ demek düşmez. Onun demesi gerekir. Kemal Bey’le genel diyaloğumuzdan bir gerginlik, husumet görmedim ben” dedi.

Özel, Sözcü TV’de gazeteci Uğur Dündar’ın sorularını yanıtladı. Özel, kurultay davasında olası bir mutlak butlan kararıyla Kılıçdaroğlu’nun kayyım atanma ihtimaline ilişkin soruyu ise, “Partiye kayyım veya mutlak butlandan sonra gelen kişi bizim görevlerimizi devralmaya gelecek. Kemal Bey’in partiden atılması meselesi provokatif bir soru. Biz partiden atmak değil, baş tacı yapmak isteriz. Ben böyle bir karar çıkmayacağını ve  Kemal Bey’in böyle bir şeye tenezzül etmeyeceğini düşünüyorum” diye yanıtladı. 

Özel, “Altı gün sonra kongresini yapacak. Mutlak Butlan olursa altı gün sonra kurultayımız var. Biz altı gün Genel Merkez’imizde otururuz. Genel merkeze gelmek isteyen olmaz olursa da biz Genel Merkez’imizi savunuruz” ifadelerini kullandı.

Özel’in açıklamasından öne çıkanlar şöyle:

“Bugün Ekrem Beyin üniversiteden arkadaşları da o salondaydı. Ekrem Başkanın ev arkadaşı bir sene önce aynı ilanla başvurup gidiyor. Bir sene sonra aynı ilan çıkıyor. Yatay geçiş evraklarını alıyor hatta istenmediği halde okulunun tanıtım broşürlerini koyup başvurmuş. İstanbul üniversitesi de 3 kişilik heyet kabul etmiş. Hatta üniversite gel kaldığın yerden devam et dememiş. 10 dersi de yeniden almış. Onunla beraber diploma alan 25 arkadaşı da orada.

“Ekrem Başkan Cumhurbaşkanı adayı olduğu için yargılanıyor”

Kanunlar kişiye özel çıkamaz. Bugün mahkeme salonunda Ekrem Başkanla beraber izleyen yatay geçiş yapan ve diploması iptal olanların hiçbiri yargılanmıyor. Yatay geçiş yapanlara diploma verenleri neden yargılamıyorsunuz? Cevap yok. Çünkü Ekrem Başkan Cumhurbaşkanı adayı. Şuanki Galatasaray Üniversitesi İşletme Fakültesi Dekanının diploması gitti ama Sourbonne Üniversitesi’nden Yüksek Lisans diploması almış orası iptal etmiyor. Zaten yatay geçiş hatalı olsa hoca dekan olabilir mi? Ancak hoca ve 25 arkadaşın diploma gitti bir tek Ekrem Başkan yargılanıyor. Bir dönem önce diploma alanlar yargılanmıyor onlar da salonda oturuyor. Kişiye özel bir durum ve bu yüzden utanç verici hicap duyuyorum.

“17 yaşındaki İmamoğlu yargılanıyor”

17 yaşındaki İmamoğlu’nun evrakta sahtecilik yaptığı ve otomatik olarak siyasi yasak geliyor. Zaten diplomayı iptal etmiş ama çekince ne idari yargıda bozulursa ne olacak. O zaman buradan siyasi yasak getirelim. Tek suçu Ekrem Başkan’ın Tayyip Erdoğan’ı yenme suçu. Hem de bunu dört kez işlemiş beşinciye niyetlenmiş. Bütün samimiyetimle söylüyorum. Olayları gören ve yakından tanık olan birisi olarak söylüyorum. Savcılık dünyada görülmeyecek derecede kul hakkı yiyor şu an. Sen bugünleri düşündün de şunu bunu yaptım. Dilim varmıyor da İmamoğlu bugün çıksa “Diplomayı bilmem de ben o gün birini öldürdüm gömdüm” dese. İmamoğlu’na dava açamazsınız. Zaman aşımı yirmi yıl. 35 yıl sonra diploma iptaline dava açıyor.”

“Kemal Bey’e ne yapacağını söylemek parti terbiyeme uymaz, pazartesi alınacak karardan endişem yok”

Ruşen Bey dedi ki, ‘Kemal Beyden ne yapmasını beklersiniz?’ Dedim ki ‘Kendisinden CHP yargı konusu edilemez. Benim de adım geçiyor. Böyle bir şey mümkün değil demesini beklerdim ama soru üzerine söyledim. Yoksa Kemal Bey’e önceki Genel Başkanlara ne yapacağını söylemek parti terbiyeme uymaz. Bugünlerde Kemal Bey’den ne beklersiniz dediğinde bunu beklerim ama kamuoyuna çıkıp da böyle bir açıklama yapın demedim. Öyle bir açıklama gördük ki ben nereye gitsek partililer insanların korkuları var. Pazartesi ne olacak falan diye. Açıkçası pazartesiden alınacak karardan endişem yok. Bu mesele CHP’yi karıştırmak tartıştırmak bu konuşulsun diye ortaya atılan ve özel seçilmiş bazı aparatlar var. Öyle bir hakime denk gelmedikten sonra mesela İstanbul’daki gibi. Çok kötü niyetli bir karar verdi.

“Kılıçdaroğlu ile 10 gün önce görüştüm”

Sayın Kılıçdaroğlu ile 10 gün önce görüştüm. 4-9 Eylül kuruluş haftamız geçen sene tüzüğe koyduk. Çok güzel bir programımız vardı bu sene. Partinin gelecekte Türkiye’ye nasıl yöneteceğine karar verdiğimiz programımız, 4 ana sütunda 16 ana başlıkta yapılan çalışmalarımız var. Bunun için aradım kendisini. Bana Genel Başkan’a ‘Şöyle söyleyin’ demek düşmez. Onun demesi gerekir. Kemal Bey’le genel diyaloğumuzdan bir gerginlik husumet görmedim ben.”

“Kayyım olsa da parti kongreye gidecek zaten”

İstanbul delegelerimiz hariç geri kalan delegelerimizin tamamına yakın. Bir buçuk günde bin imza topladılar ve olağanüstü kongre kararı aldık. Kayyım da gelse 21’in parti genel başkanını seçecek zaten. Bakan dedi ya İstanbul kararı burayı etkileyebilir. İstanbul delegeleri olmadan aldık bu kararı. Kayyım gelecek engel olacak olmaz. Çünkü irade yenileniyor. Sen iki buçuk sene önce şu bu olmuş diyen dedikodu üreten kanıt koyamayan bir halde kimse buna engel olamaz. En fazla altı gün sonra seçim olur.

“İçlerinden biri ‘İninize girdik’ diyor, yüzüne tükürmek bile israftır”

CHP’de şöyle bir görüntü göstermeye çalışıyorlar. CHP’de parçalanma yok. Ayrışma yok birleşme var. Dünün rakipleri de bir oldu Özgür Çelik’e sahip çıkıyorlar ama polis marifeti ile binaya giriyorlar. İçlerinden biri ‘İninize girdik’ diyor. Lafa bak. Yüzüne tükürmek bile israftır.

“Erdoğan diyor ki ‘Sokağa çağırdı’, yahu eve çağırdım, sen sokağı kapattın”

Bizim binaya kayyım gelecekmiş de girecekmiş. Dedi ki polisle girmem falan sonra geldiler devletin polisi ile karşı karşıya bıraktılar. Erdoğan diyor ki ‘Sokağa çağırdı’ yahu eve çağırdım sen sokağı kapattın. Biz arkadaşlarımıza dedik polise bir zarar gelmeyecek. Bir karıştan gaz sıkıldı da gene de polise bir şey yapılmadı. Haneye tecavüz ettiler meşru müdafaa yaparken bile kimsenin canını yakmadık. Yazı yazdık dedik ki İstanbul İl Başkanlığı Bahçelievler İlçedir burası da Genel Başkanlık ofisi. Bu başvuruyu Yargıtay’a yaptık. İçişleri Bakanlığına yolladık bekle yok. Valiliğe yazdık iki gün bekledi. Dün İçişleri Bakanına soruyor. Fiilen adres değişikliğini yapmıyor. Öyle duruyor.

Gürsel Tekin’e: Muhatap almam da mümkün değil

Geçmişte hukukumuz olan bir isim olduğu için bir şey demiyorum. Kayyım olduğu için randevu vermedim. Muhatap almam da mümkün değil. İlçe kongreleri yapıyor İl Kongresi yapılacak. Sana ne güvence verdiler de asliye kararı tedbir kararı verilmiş o tedbir kararı kalksa ne olacak.

“Kemal Bey’in kayyımlığa tenezzül etmeyeceğini düşünüyorum”

Kayyım atanırsa atandığında biz İstanbul İl Başkanlığının üzerinde bir yapıyız ve görevdeyiz. Görevden alabiliriz. Partiye kayyım veya mutlak butlandan sonra gelen kişi bizim görevlerimizi devralmaya gelecek. Kemal Beyin partiden atılması meselesi provokatif bir soru. Biz partiden atmak değil baş tacı yapmak isteriz. Ben böyle bir karar çıkmayacağını ve  Kemal Bey’in böyle bir şeye tenezzül etmeyeceğini düşünüyorum. Altı gün sonra kurultay var.

“Sayın Bahçeli bana sakin ol diyor, diğer taraftan bir siyasi rakibine ip atıyordu”

Partilere dışardan müdahale doğru değil kısmı için müteşekkirim. kayyım mümkün değildir açıklaması da vardı. Doğrusu bu olağan olanı bu. Hiçbir siyasi parti yargı veya iktidar eliyle dizayn edilmeye çalışılmamalı. Sayın Bahçeli’ye şunu demek lazım. Kızmayalım da kızdırana da bakmak lazım. Kendisini benim yerime koysun ve bir asliye hukuk mahkemesi sonunda çıktı MHP’nin Genel Başkanına kayyım atandı. Ne diyecek.

Yargı kararına saygılı olun mu diyecek. Sayın Bahçeli dün AYM kapatılmalı diyordu. AYM’de anayasada yazdığı üzerine kararları yasama yürütme yargı organında derhal uygulanacak. Hepimiz açısından kararları bağlayıcı. Böyle bir mahkemenin kapatılmasını savunuyordu. Hem de bir kararını beğenmedi diye. Şimdi Sayın Bahçeli bana sakin ol diyor. Diğer taraftan Sayın Bahçeli bir siyasi rakibine ip atıyordu. O da ona olmadık cevaplar veriyordu.”

“MHP İstanbul İl Başkanlığına 5 bin polis girse ne yapar?”

Biz herkes yoldan dönse biz MHP ile demokrasi yolunu yürürüz dedik. Sanki ona AKP’yi bırakta bizimle beraber ol demişim. Onda bile bize çok ağır sözler söylüyorlar. Ben mümkün olduğunda Genel Başkan Genel Başkan ilişkilerinde saygılı olmaya çalışıyorum ama iş öyle bir noktaya geldi ki yani. Bu halde ben ne yapayım. Sayın Bahçeli olsa ne yapar? MHP İstanbul İl Başkanlığına 5 Bin polis girse ne yapar?”

“Sayın Bahçeli’nin yaşına hürmetim var ama”

Yanlış yapıyoruz da Yozgat’ta, Konya’da o meydanlar niye doluyor. Ben CHP Genel Başkanı güzel güzel siyaset yaparken biz kendi kendimize mi sinirlendik. Gördüğümüz zulmü kim görmüş. Darbe dönemleri dışında bir partiye daha ağır bir şey var mı? Bana alan tarif ediyorlar bunu kabul etmem mümkün değil. Git Ankara merkezli yap diyor Erdoğan. Ben Bayburt merkezli yapacağım. Çanakkale merkezli yapacağım. Ben bu darbeyi bütün dünyaya bir başıma anlatıyorum.

Bundan sonraki Cumhurbaşkanına darbe girişimi var. Beni Avrupa’ya şikayet etme. Başörtüsü meselesinde Avrupa’ya gitmek sizin nazarınızda şikayetti. Doğruydu. Sayın Bahçeli’nin yaşına hürmetim var ama sanki geçmişte bunları hiç söylememiş gibi yapmasınlar.

“Kaygılı bir çok belediye başkanım var”

AKP’nin ya bize katıl ya da içeri atıl tehditleri sürüyor. Kaygılı bir çok belediye başkanım var. Kolay değil. Ferdi Zeyrek bile eşine diyormuş ki beni alabilirler. Bir çok belediye başkanıma diyorum, kusurun yoksa arkandayız. Kusuru olanın arkasında durmam. Manavgat’ı duyduğum gün partiden ihraç ettim. Topuklu Efe de tabansız çıktı. O da layığını buldu”

“Bana İmamoğlu’nu sat, Ankara’ya git, iktidara tehdit olma diyorlar”

Yargı eliyle dizayn siyaset eliyle başarı elde edemedikleri için lazım. Erdoğan insanlara umudu vaat ediyor mu? işsizliği çözüyor mu? Yok hepsinde sıfır. Ne yapıyor yargı eliyle korkuyu büyütüyor. Bizimle baş edemediği için baş eğdirmeye çalışıyor. Bana neler neler söylüyorlar. Bu operasyonlar bıçak gibi kesilir. Bana diyorlar ki Ekrem İmamoğlu’nu sat, savunma, bu kadar iftira varken bunlara yolsuzluk de, Ankara’ya git otur yıllarca partinin başında otur. Yani iktidara tehdit olma. Bunlara yok dediğimiz için binamıza polisle girdiler, kongremize kayyum atadılar yoksa majestelerinin muhalefeti olursan bütün kapılar açık.”

Çalışmaktan asla yılmam, hata kabul etmem. Başak burcuyumdur titizimdir. Bir sonuca kitlenirsem o sonucu alırım. Yerel seçimlerde birinci parti olamazsak bırakırız demiştik. Ecevit gibi her seçimden birinci parti çıkacağız. Bu Kasım’da gelirse bu kasımda seneye Nisan’da gelirse o gün, gününde yaparlarsa o gün kazanırız. Millet kararını vermiş.”

ÇOK OKUNANLAR