İK 2025: Kural Koyan Değil, Kural Bozan
15 Eylül 2025

İnsan Kaynakları uzun yıllar boyunca iş yerinin disiplin defteriydi. Saat kaçta girildi, kaç gün izin alındı, performans puanı kaç çıktı. İK’nın işi kuralları koymak, çalışanı o çerçevenin içine hapsetmekti.

2025’te tablo değişti. İK artık kural koyan değil, kural bozan bir alan. Çünkü iş hayatı ezberlerle yürümüyor. Esnek saatler, mekân bağımsızlığı, yaratıcı ekipler, kişiselleştirilmiş yan haklar… Bunlar birer ayrıcalık değil, yeni kuralların kendisi.

Gallup’un son araştırması diyor ki; çalışanların %60’ı kendini değerli hissetmediğinde bir yıl içinde iş değiştiriyor. Yani İK’nın ilk yeni kuralı şu: İnsanına değer vermiyorsan, markana da sahip çıkmıyor.

MIT Sloan’ın verileri, küçük ve yüksek motivasyonlu ekiplerin hantal yapılardan %45 daha verimli olduğunu ortaya koyuyor. Kural iki: Az insan, çok iş. Kalabalık ofisler değil, odaklı ve inançlı takımlar başarıyı getiriyor.

Deloitte’un 2025 İK raporunda en çok talep edilen yan hak, sağlık sigortası ya da yemek kartı değil. Çalışanların %72’si zamanı yönetme özgürlüğünü tercih ediyor. Kural üç: Para değil, zaman en değerli yan hak.

Ve aidiyet… Eskiden şirket logosu, plaza katları, kartvizitler aidiyet yaratırdı. Bugün genç nesil logoya değil kültüre bakıyor. Beni anlıyor mu? Bana alan açıyor mu? Bu sorulara “evet” diyemeyen şirket, elindeki yeteneği tutamıyor. Kural dört: Kültür, maaş kadar güçlü bir bağ.

İK 2025’in özeti şu: daha az kontrol, daha çok güven. Daha az kural, daha çok anlam. Köhne nesillerin şekillendirdiği kurallar artık tarihe karışıyor. Yeni nesil İK, insanı merkezine alıyor ve oyunun kurallarını yeniden yazıyor.

ÇOK OKUNANLAR