Güneş santrali müfettişi dron üretti: Hedef Avrupa’da başa güreşmek
15 Eylül 2025

Yerli ve milli imkanlarla geliştirilen, güneş enerjisi santrallerinin kontrollerini yapmaya yarayan drona ilişkin, AA muhabirine değerlendirmede bulunan girişimci Orkun Aşa, 2017 yılında Bilgi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği bitirme projesiyle girişimciliğe adım attığını ve robotik sistemler üzerine 8 senedir çalışmalarını sürdürdüğünü söyledi.

Bitirme projesini hazırlarken oradaki ana amacının kısıtlı olan arama-kurtarma gücünü daha verimli kullanmak için sahadan otomatik veri toplama üzerine bir arama-kurtarma dronu yapmak olduğunu anlatan Aşa, “2019 yılında bu projeyle TÜBİTAK’a başvurduk ve TÜBİTAK ‘1512 – Girişimcilik Destek Programı (BiGG)’ desteği aldık. Daha sonra oradan gelen fonlamayla İTÜ ARI Teknokent’te şirketimizi kurup, projemizi burada geliştirdik. En başta uçuş bilgisayarları üretiyorduk, daha sonra dronun kendisini üretmeye başladık. 2020 yılından itibaren de dijital ikiz teknolojilerine ve yazılım ile yapay zeka tarafına odaklandık.” diye konuştu.

Aşa, kendilerinin aslında dijital ikiz teknolojisi ortaya koyduklarını belirterek, dijital ikiz teknolojilerinin mevcut herhangi bir sistemin, örneğin bir kentin, binanın, fabrikanın ya da bir ormanın 3 boyutlu ya da 2 boyutlu modellerini çıkartabilmeye yaradığını ifade etti.

Orkun Aşa, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Biz güneş santrallerinin dijital ikizini çıkartıyoruz. Yani dronlarla uçuyoruz, bilgileri topluyoruz, daha sonra buradaki arızaları ve hasarları tespit edip, raporluyoruz. Bugün yaptığımız şey aslında güneş enerjisi santrallerinde arıza, hasarlar var mı, bunları tespit etmek ve bunu da yapay zeka temelli platformumuzla yapıyoruz diyebiliriz. Tamamen yerli ve milli imkanlarımızla bunları yaptık. Yapay zeka modellerimizi de yerli bir şekilde geliştirdik. Bizim burada geliştirdiğimiz çözüm Türkiye’de ilk. Türkiye’de ilk olmasının dışında da dünyadaki 3 çözümden biri. Yani bizim dışımızda 2 tane daha startup var, bu kadar detaylı raporlar çıkartabilen.”

“Amaç Avrupa’da da lider konuma gelmek”

Aşa, 2022 yılı itibarıyla iç pazarda satışlarının başladığını ifade ederek, “2023 itibarıyla da satışlarımız iyice hızlandı. Şu anda Türkiye’deki iç pazarda birlikte çalıştığımız 40’tan fazla müşterimiz var. Bunlardan bir tanesi Avrupa’nın en büyük santrali ve dünyanın da en büyük 5’inci santrali olan bir şirket. 2026 yılı itibarıyla Avrupa pazarına açılmayı hedefliyoruz. Burada da yine enerjinin yoğun olduğu İspanya, Hollanda, Almanya gibi ülkelerin pazarlarını hedefliyoruz. Amacımız burada da bir Türk şirketi olarak Avrupa’da da lider konuma gelmek. İnşallah ondan sonra da Amerika olacak pazar hedefimiz.” şeklinde konuştu.

Aşa, Türkiye’nin Almanya’dan sonra bu sektördeki “B2B” pazarında en yüksek kapasiteye sahip ülke olduğunu aktararak, geçen yıl Türkiye’nin güneş enerjisi kurulum alanında yüzde 74’lük bir büyüme sağladığını ve bu oranın Avrupa’da yüzde 25 civarında olduğunu söyledi.

Bu alanda Türkiye’deki büyümenin Avrupa’dakinin yaklaşık 3 katı olduğuna dikkati çeken Aşa, “Dolayısıyla Türkiye pazarı bizim için o anlamda çok güzel bir oyun alanı. Her geçen gün de santrallerin sayısı artıyor. Benzer şekilde de Avrupa’da da yüzde 25’lik bir pazar büyümesi var, orada da santraller artıyor. Geçtiğimiz yılda yine bunu yakaladı bu sektör. Sebebi de şu aslında, iklim krizinde mücadelede en büyük araçlarımızdan birisi yenilenebilir enerji ve bu enerjiler arasında da güneş enerjisi ön plana çıkıyor.” diye konuştu.

“Yazılımı yerli ve milli imkanlarla Türk mühendisler geliştirdi”

Aşa, güneş enerjisi alanında çalışan bütün paydaşlara da bir bakıma güç verdiklerini belirterek, iklim krizi ile mücadeledeki en büyük araçlardan biri olan güneş enerjisi sistemlerinde kurulum kaynaklı, kötü işçilik ya da panel kalitesi sebebiyle oluşan arızaları, hasarları tespit edip raporlayarak çözüme giden yolu kolaylaştırdıklarını söyledi.

Güneş enerjisi panellerini kontrol eden dronun içindeki yazılımı yerli ve milli imkanlarla Türk mühendislerin geliştirdiğini de anlatan Aşa, bunun kolay olmadığını ve 2019 yılından bu yana çok ciddi çalışmalar yaptıklarını, AR-GE çalışmalarının da her geçen gün devam ettiğini bildirdi.

Aşa, Türkiye’de girişimci olmak isteyen gençlere şu tavsiyelerde bulundu:

“Hiçbir yol kolay değil. Girişimcilik de kolay değil. Yeni bir şey üretmek de kolay değil. Ancak içinde bulunduğumuz ortamda çok fazla destek mekanizması var. Biz TÜBİTAK-1512 ile kurulduk. KOSGEB desteğimiz var. İş Bankası Yapay Zeka Fabrikası’ndan destek aldık. İTÜ ARI Teknokent’te büyüdük ve projemizi geliştirdik. Dolayısıyla çok fazla destek var. Merak etmesinler. Bu destekleri kullansınlar. Ama bunun dışında da buna yatkın olduklarını düşünüyorlarsa vazgeçmesinler. Yol kolay değil. Tabii inişler çıkışlar oluyor.”

ÇOK OKUNANLAR