Teknolojinin hızla gelişmesiyle birlikte, kültür sanat sektörü de her geçen gün bu değişimin bir parçası olma yolunda ilerliyor. Günümüzde henüz çok yeni olan “dijital sanat” kavramı da kimilerince kabul görüyor kimilerince “geçici” bulunuyor. Tüm bu eleştirilerin arasında, dünyanın sayılı medya sanatı etkinliklerinden biri olan ve Piksel. Creative Solutions prodüksiyonu olan Noise Media Art, üçüncü edisyonuyla yeniden İstanbul’a döndü. Önceki gün Yapı Kredi Bomontiada’da başlayan etkinlik, 21 Eylül’e kadar devam edecek.
İlk edisyonu Kadıköy’de, ikinci edisyonu Viyana’da düzenlenen Noise Media Art, üçüncü edisyonuyla farklı disiplinleri bir arada buluşturuyor
Aralarında Anna Laudel, Art On, Zilberman Gallery, Sanatorium, Siyah&Beyaz gibi Türkiye merkezli önemli temsilcilerin yanı sıra Berlin, Paris, Zürih, Viyana, Kinshasa ve Dallas gibi merkezlerden gelen galeriler de bulunuyor.
Yalnızca görsel sanatların yer aldığı bir etkinlik değil. Noise’un öne çıkan en önemli bölümlerinden biri “OI_Music”. Program bu yıl deneysel ses ve elektronik müzik performanslarına odaklanan kapsamlı bir program sunuyor. Açılış günü Kanada çıkışlı prodüktör Cleo Leigh, modüler sentez ve analog donanım ile oluşturduğu minimal rave estetiğiyle sahneydi. Ardından İstanbul’un dikkat çeken DJ/prodüktörlerinden GLVRE, house, electro ve breaks arasındaki setiyle dinleyicileriyle buluştu. GLVRE’nin ardından sahne elektronik müziğin önemli ismi Cio D’Or’un oldu.
Program kapsamında bugün “dubstep”in önemli isimlerinden Loefah, İstanbul merkezli DJ ve yapımcı Semi ve 90’lar ve 2000’lerin başına ait dans müziği türlerini jungle ve footwork’le buluşturan Metz sahnede olacak.
Etkinliğin diğer bölümleri arasında yer alan “OI_Focus”, “OI_Talks” ve “OI_Education”, hem güncel tartışmalara alan açacak hem de izleyicileri yaratıcı süreçlere doğrudan dahil edecek. Etkinliğin en önemli olaylarından birisi, “OI_Selected” bölümünde, uluslararası medya sanat kolektifi AES+F’in Türkiye’de ilk kez gösterilecek olan “TURANDOT 2070” isimli eseri. AES+F’in imza niteliğindeki sinematografik dili ve dijital gerçeklikle kurduğu çarpıcı bağ, izleyicilere güçlü bir görsel anlatı sunuyor. Etkinliklerle ilgili ayrıntılı bilgi almak için “noise.ist” adresi ziyaret edilebilir.
Noise_Media Art’ın kurucularından Hande Şekerciler, Noise_Media Art’ın İstanbul’a geri dönerken yalnızca bir sanat etkinliği değil, aynı zamanda dijital çağın ruhuna kulak veren bir düşünce alanı sunduğunu belirtiyor.
Şekerciler festivalin, medya sanatının geldiği noktayı gözler önüne serdiğini; sanatın teknolojiyi, teknolojinin de insanı nasıl dönüştürdüğünü yeniden düşünmeye davet ettiğini belirtiyor.
Etkinlikte bu yıl dünyanın farklı coğrafyalarından 15 galeri ve 86 sanatçının 112’den fazla eseri var. Şekerciler oluşturulan seçkinin, sadece sayısal bir zenginliği değil, kavramsal bir derinliği de temsil ettiğini ifade ederek etkinliğin farklı kültürlerin, disiplinlerin ve anlatıların bir araya gelerek oluşturduğu bir kolektif zemin haline geldiğini vurguluyor.
“TURANDOT 2070” eserinin, geleceğe ilişkin bir uyarı, bir hayal ve belki de bir ihtimal olarak izleyicinin zihnine yerleştiğini ifade eden Şekerci sözlerini şöyle tamamlıyor:
“Noise_Media Art 2025, sanatın geleceğiyle ilgili sorular sormaktan çekinmeyen, cevaplarını ise birlikte keşfetmeyi amaçlayan bir platform. Bu buluşmada yer alan herkese, düşünen, sorgulayan ve yeniden inşa eden tüm sanatçılara ve izleyicilere teşekkür ediyorum.”