Brigitte Macron kadın mı, erkek mi? Günlerdir sosyal medyada dönen bir tartışma bu.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve eşi Brigitte, sonunda ABD’deki bir mahkemeye Fransız First Lady’nin gerçekten kadın olduğuna dair fotoğraf ve “bilimsel kanıt” sunmaya hazırlanıyorlarmış: “Evet, First Lady’miz gerçekten kadın.”

Avukatları, Emmanuel ve Brigitte Macron’un sağcı internet ünlüsü Candace Owens’a, Brigitte Macron’un dünyaya erkek olarak geldiği inancını yaydığı gerekçesiyle açtıkları karalama davasında belge sunacaklarını belirtmiş.

Dünyanın neresinde, hangi asırda yaşıyoruz da hâlâ bir kadının varlığını “kanıtlamak” zorunda kalıyoruz? Hem de kocasıyla 17 yıldır evli, birlikte ülke yöneten, kamusal hayatın ortasında bir kadın!

Bizim toplumda da vardır: Kadın büyük olunca hemen dedikodu başlar. Erkek büyük olunca “tecrübesi var, helal olsun” denir; ama kadın büyük olunca “normal değil” etiketi yapıştırılır.

İşte bu, cinselliğe ve kadınlık algısına dair köklü bir önyargının yansıması. Oysa bilim bize çok net söylüyor: Kadınların 50’li yaşlardan sonra cinsellikleri bitmez, aksine özgürleşir. Doğum kontrol kaygısı azalır, deneyim artar, özgüven güçlenir. Yani genç bir erkeğin yanında olmayı seçecek çok şeyleri vardır.

Bunda anormal olan tek şey, toplumun bunu hâlâ “skandal” gibi görmesi. Bir çiftin ilişkisi kime ne zararı dokunur? Macron’un eşinin cinsiyeti, doğumu, özel hayatı… bunlar kamusal tartışmaya malzeme olmamalı. Ama sosyal medyada herkes “cinsel dedektifliğe” soyunmuş durumda. Kim kiminle yatıyor, kim kime bakıyor, kim aslında kimmiş… Hepimiz bir CSI dedektifiyiz sanki.

Halbuki işin özü şu: Başkasının yatak odası, bizim işimiz değil. Düşünün, bir yandan ülke yönetiyorsunuz, diğer yandan Instagram dedikoducuları sizin evliliğinize “bilimsel inceleme” yapıyor. Sosyal medya çağı çiftler için büyük bir stres testi. Hele kamusal figürseniz, aşkınızı sadece partnerinizle değil, milyonlarla birlikte yaşamak zorundasınız.

Ama şu da var: Bu tür saldırılar ilişkileri bazen daha da güçlendirir. Çünkü siz, “dışarıya karşı” bir takımsınız. Her “komplo teorisi” yeni bir dayanışma provası. Ve en sağlam afrodizyak da bazen budur: “Dünya karşımızda, ama biz hâlâ beraberiz.”

Macron çifti ister Fransa’yı yönetsin, ister Netflix’te romantik diziye konu olsun, kimsenin yatağının başında DNA testiyle nöbet tutulmaz. Aşk, matematik değil. Kime denk gelirseniz, onunla yaşarsınız. Ve evet, Brigitte Macron kadın.

Ama bundan daha önemlisi: O, Emmanuel’in sevdiği insan. Gerisi laf-ı güzaf.