Atlas Okyanusu’nda dev tatlı su rezervuarı bulundu
21 Eylül 2025

Bilim insanları bu yaz ABD’nin kuzeydoğu kıyısı açıklarında, Atlantik Okyanusu’nun derinliklerine inerek devasa ve gizemli bir tatlı su rezervuarına ulaştı. Bu keşif, giderek şiddetlenen su kriziyle mücadele eden dünya için büyük sonuçlar doğurabilir. İşte çok ilginç detaylar…

Biliniyordu ama ilk kez incelendi

Okyanusun altında tatlı suyun varlığı onlarca yıldır biliniyordu. 1960’lar ve 70’lerde petrol arayan bilimsel keşif ekipleri ve şirketler zaman zaman tatlı suya rastlıyordu. Ancak 2019’da Woods Hole Oşinografi Enstitüsü ve Columbia Üniversitesi’nden bilim insanları, Massachusetts’ten New Jersey’e kadar uzanan devasa bir tatlı su kütlesinin haritasını çıkardı ve ‘şaşırtıcı bir keşif’ duyurdular.

O zaman yapılan açıklamada, “Bu, şimdiye kadar dünyada bulunan en büyük oluşum gibi görünüyor” denilmişti.

Keşif büyük soruları beraberinde getirdi: Bu su oraya nasıl geldi? Suyun yaşı ne kadar? Yenileniyor mu? Ve en önemlisi; bu tür kıyı akiferleri, susuz bir dünyaya yeni bir tatlı su kaynağı sağlayabilir mi?

ABD kıyısı açıklarındaki bu devasa rezervuar, dünya okyanuslarının altında saklandığına inanılan birçok benzer kaynaktan sadece biri.

Gizem aydınlatılıyor

‘Sefer 501’ (Expedition 501) adlı bir projenin parçası olan uluslararası bir bilim ekibi, bu sorulara cevap aramak için doğrudan akiferde sondaj yapmaya karar verdi. Mayıs ayında sondaj kulesiyle donatılmış bir gemiyle Connecticut’tan yola çıkan ekip, üç ay boyunca deniz tabanının 300 ila 400 metre derinliğinde farklı noktalarda araştırma yaparak tortu ve su örnekleri topladı.

Bilim insanları, tuz içeriği deniz suyundan çok daha düşük, ABD ve uluslararası kuruluşların içilebilir su için önerdiği seviyede su buldu. Bu örnekler, içilebilir olup olmadığını belirlemek için mikrop testleri yapılmak üzere laboratuvarlara gönderildi.

Keşfedilmesi gereken bir diğer gizem ise suyun yaşı. Ekip lideri Brandon Dugan’a göre su 200 yıllık da olabilir, 20.000 yıllık da. Genç suyun varlığı, rezervin yenilendiğini; daha yaşlı su ise bunun sınırlı bir kaynak olduğunu gösterecek. Dugan, cevapların yaklaşık altı ay içinde netleşeceğini belirtti.

Kökeni ve küresel etkileri 

Bilim insanları, suyun kökenini yani eriyen bir buzuldan mı yoksa yağmurdan mı geldiğini belirlemek için de testler yapacak. Delaware Üniversitesi’nden Yer Bilimleri Profesörü Holly Michael, “Tatlı suyun oraya binlerce yıl önce, deniz seviyesinin çok daha düşük olduğu ve kıta sahanlığının karada olduğu zamanlarda geldiğini düşünüyoruz” dedi.

Dugan, bu bilginin “bu sistemlerin zaman içinde nasıl geliştiğini” anlamaya yardımcı olacağını söyledi. Böylece Endonezya, Avustralya ve Güney Afrika gibi kıyı açıklarında tatlı su akiferi olduğuna dair kanıtlar bulunan diğer bölgelerde de bu anlayış uygulanabilecek.

Texas Üniversitesi’nden Eric Attias’a göre, bu akifer New York gibi büyük bir metropolün yüzlerce yıl boyunca su ihtiyacını karşılamaya yetecek kadar tatlı su barındırıyor olabilir ve gelecekte kıyı nüfuslarının su sıkıntısını hafifletme umudunu artırıyor. Dünya nüfusunun neredeyse yarısı kıyıya yakın yaşıyor ve birçoğu aşırı pompalama ve iklim değişikliği nedeniyle hızla azalan karasal akiferlere bağımlı durumda.

Her kıtada tatlı su rezervi olabilir

Ancak öncelikle aşılması gereken birçok zorluk var. Suyu yukarı çekmek ve kıyıya taşımak çok fazla enerji gerektirecek ve maliyetli olacak. Ayrıca suyun yönetimi, arıtılması ve ücretlendirilmesi gibi konular da belirsizliğini koruyor.

Dugan, 10 yıl içinde kıyı açıklarındaki akiferlerin uygun şekilde kullanılmaya başlanabileceğini tahmin ediyor.

Öte yandan bu keşifler küresel sonuçlar doğurabilir. Dugan, “Her kıtada kıyı açıklarında tatlı su rezervlerinin olduğuna dair kanıtlar var. New England’daki bu küçücük alanda öğrendiklerimizi, diğer bölgelerle nasıl ilişkilendireceğimizi düşünmeye başlayabiliriz” ifadelerine yer verdi.

ÇOK OKUNANLAR