Buluşmalarda iş cinselliğe giderse içimde bir panik başlıyor
27 Eylül 2025

İrem Hanım merhaba,
Ben 27 yaşında, bekar, uzun süredir ciddi ilişkisi olmayan bir erkeğim. Sorunum yeni tanıştığım kadınlarla buluşmalarda çok heyecanlanıyorum. Sohbet, flört güzel, ama iş cinselliğe doğru kayınca içimde bir panik başlıyor. ‘Ya beceremezsem?’, ‘Ya erken boşalırsam?’, ‘Ya benden soğursa?’ diye içimden geçenler beni kasıyor. Bu kaygı yüzünden ya geri adım atıyorum ya da performansım düşüyor. Ne yapmalıyım? Benim de normal bir cinsel hayatım olacak mı?

Değerli Okurum,
Öncelikle şunu bil: “Ya yapamazsam” kaygısı yaşayan tek erkek sen değilsin.

Anlaşılan senin beynin, “sevişme zamanı” dendiğinde cinsel organına sinyal göndermek yerine “Dikkat! Acil durum tatbikatı!” alarmını çalıyor. Yani vücut savaşa hazırlanıyor, aşka değil.

Peki çözüm ne? Önce yatağı kafadan çıkar. Cinselliği sadece performans sınavı gibi görme. Kadınlar karne notu tutmaz; çoğu keyif, yakınlık ve paylaşımı önemser.

Nefesini yönet: Basit nefes egzersizleri bile vücudu “alarm modundan” çıkarır. Savaş modundan “zevk moduna” geçiş yaparsın.

Küçük adımlarla ilerle: İlk buluşmada Formula 1’e çıkmak zorunda değilsin. Önce yakınlık, öpüşme, dokunma, güven… Yani hız limitini aşmadan yol al.

Bir de kendi kafandaki filmi değiştir: “Ya olmazsa” yerine “ya olursa ve keyif alırsak?” diye düşün. Spoiler: Kadın da muhtemelen aynısını düşünüyor.

Özetle seks, iki kişinin birlikte oynadığı doğaçlama bir tiyatro. Sen senaryoyu ezberlemek yerine sahnede anı yaşa.

Kiloluyum ve cinsellikten çekiniyorum

İrem hanım
Ben 31 yaşında bekar bir kadınım. 8 aydır süren bir ilişkim var. Açık konuşayım: Ben kiloluyum ve erkek arkadaşım artık cinsellik konusunda adım atmamı istiyor. Ama ben kendi bedenimden çekiniyorum. ‘Göbeğim fazla’, ‘ışıkta çirkin görünürüm’ gibi düşünceler kafamı kurcalıyor. O anı yaşayacakken kendimi kasıyor, kaçış yolları arıyorum. Erkek arkadaşım ‘ben seni böyle beğeniyorum’ dese de beynim inatla ‘yok yok, kesin yalan söylüyor’ diyor. Bu kilolarla ben mutlu bir cinsel hayat yaşayabilir miyim?

Değerli okurum,
Öncelikle şunu bil: Seks sırasında erkeğin aklından geçen ilk şey “acaba sevgilimin selülitleri fazla kahveden mi?” değil. Çoğu erkek, kadının bedenini olduğu gibi kucaklamaktan keyif alır. Yani sen beyninde kendi bedeninle mahkemelik olurken, o muhtemelen “bu anı nasıl uzatırım?” diye düşünüyor.

Kiloların cinselliğe engel değil, bazen artı değer bile olabilir. Kendine güven çekicidir. Kilodan çok, özgüvensizlik seksi öldürür. Sen bedenini severek kabul edersen, partnerin de zaten seni öyle görür.

Seks çeşitlilik ister: Farklı pozisyonlar, farklı deneyimler, vücudunun farklı güzelliklerini ortaya çıkarır. Cinsellik sadece beden değil, duygu ve bağlantıdır. Sen o anı yaşarken zihnini “göbeğim var” yerine “seviliyorum, arzulanıyorum”a çevirdiğinde, kiloların senin değil, aşkın bir parçası olacak.

Kısacası, kilolarını saklamaya değil, sahiplenmeye çalış. Çünkü bazen bir erkeğin hayalini süsleyen şey, ince belli bir manken değil; kahkahaları bol, kendinden emin bir kadın olur.

Yeni anne baba olduk, cinsel hayatımız sıfır

Sevgili İrem Hanım,
36 yaşında yeni anneyim, eşim 40 yaşında. 2 yıllık evliyiz, yeni anne-baba olduk. Kızımız doğduktan sonra hayatımız tamamen değişti. Eşim işe, ben bebeğe koşturuyorum. Gece uykusuz, gündüz yorgun… Eskiden çok aktif olan cinsel hayatımız neredeyse sıfırlandı. Ben sürekli ‘anne modunda’yım, eşim ise ‘sevgilimi özlüyorum’ diyor. Ama içimden bir ses ‘daha yeni doğum yaptın, vücudun da değişti, seksi aklına bile getirme’ diye fısıldıyor. Açıkçası cinselliği tekrar nasıl başlatacağımızı bilmiyorum. Bebek sonrası bizde aşkı ve tutkuyu yeniden canlandırmak mümkün mü?

Değerli okurum,
Öncelikle tebrikler! Bir bebeğin gelişi mucize gibidir ama itiraf edelim: o mucize, yatak odasına da biraz “küçük kıyamet” etkisi yapar. Uykusuzluk, hormon değişimleri, emzirme, bebek ağlaması… Bunların arasında “seks” kelimesi kulağa uzak gelebilir.

Ama güzel haber şu: Cinsellik tamamen bitmedi; sadece uykuya yatırıldı. Şimdi küçük adımlarla uyandırma zamanı: Aşkı mikrodalgaya koyun.

Romantik anlar için saatlerce vakit gerekmiyor. 10 dakikalık bir öpüşme bile eski tutkuyu hatırlatır. Küçük dokunuşlar çok önemli. Yakınlık cinselliğin öncüsüdür.

Bir Randevu yarat: Bebek uyurken veya aile destek olurken, “biz zamanı” planla. Seks spontane olmak zorunda değil; planlı da gayet ateşli olabilir.

Bedenine şefkat göster: Doğum sonrası vücudunu yabancı gibi görme. O vücut bir mucize yarattı; eşinin hâlâ arzuladığı bir beden.

Beklentiyi düşür: İlk denemede olimpiyat altını bekleme. Yavaş, eğlenceli, baskısız ilerle.

O tutkuyu yeniden bulmak için önce birbirinize anne ve baba olarak değil, kadın ve erkek olarak bakmayı hatırlayın.

ÇOK OKUNANLAR