Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Amerikan Başkanı Donald Trump’ın görüşmesi sonrası o kadar çok yorum yazısı yazıldı ki, hepsini takip etmek zordu. Ben dahil çok sayıda isim bu işi yaptı. İçeriği hakkında çok az şey bildiğimiz görüşme hakkında bazılarımız “Tarihi” veya “Milat niteliğinde” diyen yorumlar getirdi, bazıları işi “Türk-Amerikan ilişkileri tezkere öncesi döneme geri dönüyor”a kadar getirdi.
Ama diyorum ya, bu yorumların temeli olması gereken bilgiler hiçbirimizde yoktu. En fazla bildiğimiz görüşme öncesi 24 dakikalık basın toplantısında Amerikan Başkanının söyledikleriydi.
10Haber’in dün bu görüşmeyle ilgili yayınladığı haber, görüşmenin içeriğine ilişkin belki Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın uçakta gazetecilerin soruları sonrası daha geniş bilgi verebileceğine ilişkin bir temenniyle bitiyordu. Çünkü Türk heyeti görüşmenin hemen ardından uçağa binmiş İstanbul’a doğru yola çıkmıştı.
Ama heyhat, uçaktaki gazeteciler Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hemen hemen hiçbir şey sormadılar dönüş yolunda.
Uçaktan gelen fotoğrafta Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın etrafında 20 gazeteci sayıyorum ben. Bazıları genel yayın yönetmeni sıfatlı, hepsi üst düzey isimler. Ve bu isimler anlaşılan Erdoğan-Trump görüşmesini hiç merak etmiyorlar.
Dönünce yazdıkları yazıları okudum bazılarının, hiçbir bilgiye dayanmadan yazmaya devam etmişler.
Mesleğimiz adına üzülmemek elde değil.