Trump’ın dünyasına hoşgeldiniz…
29 Eylül 2025

ABD Başkanı Donald Trump’ın yarattığı bir gerçeküstü dünya var… İşte geçen gün Beyaz Saray’a başarılı bir ziyaret yapan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan da bu dünyayı gördü ve yaşadı.

Bu dünya ne kadar ayakta kalır, ABD’nin kuruluş felsefesi ve gelenekleri ne zaman bu dünyayı yıkar bilinmez ama şimdilik bu Trump dünyasında hepimiz yaşamak durumundayız. Aynı Recep Tayyip Erdoğan’ın bizler için yarattığı ve içinde yaşamaya çalıştığımız “yeni Türkiye” gibi…

Trump dünyasında veya ABD geleneklerine göre yönetilen bir dünyada Beyaz Saray’a davet edilmek Türk-Amerikan ilişkilerinde önemli bir aşamadır. Hele hele yıllardır Beyaz Sarayın kapısını bile görememiş bir Türkiye lideri için büyük bir ilerlemedir. Evet Cumhurbaşkanımız ABD liderleri ile geçmişte çok konuştu ama ya telefonda ya da önemli zirvelerin yan odalarında… Beyaz Saray buluşması başka ve önemli bir olay.

1980 ihtilalinden sonra verilen demokrasi mücadelesinden sonra 1991’de Başbakan olan Süleyman Demirel’in ilk işi bize “ABD’ye, Beyaz Saray’a ziyaret edelim” talimatıydı. Ben rahmetlinin çok özel danışmanı olarak bu geziyi o devirde yakın arkadaşım olan ABD Büyükelçisi Mark Grossman ile planlayıp uygulamıştık. Bu tür gezinin detayları da çok önemlidir. Beyaz Saray ziyareti yetmez. Gül Bahçesinde ortak basın toplantısı ve ABD başkanının özel konuk evinde yani Blair House da misafir edilmek de gelen lidere verilen önemi gösterir. ABD Körfez savaşı sonrası bu misafirperverliği daha da ileri götürerek rahmetli Turgut Özal ve ailesini yalnız Beyaz Saray’da ağırlamakla kalmadı aynı zamanda ABD Başkanlarının tatil mekanı Camp David da da onu el üstünde tuttu… Bu gezide Erdoğan ve heyetinin özel misafir evinde ağırlanması da önemli.

Ama işte bu dünya Trump dünyası. Koca lider gelişi güzel konuşuyor ve lafın nereye varacağını bilmiyor. “Ben seçim hileleri ile mağdur oldum, sen bu seçim hilelerini iyi bilirsin” dediği zaman sevgili İbrahim Kalın ve Hakan Fidan’ın birbirlerine bakışlarını televizyonda görmek gerçekten çok ilgi çekiciydi… O konuşmada Trump aklınca Erdoğan’la ikimiz hilelerle mağdur olduk demeye çalışıyor ama Türkiye’de o iş öyle algılanmadı…

Hele hele Trump’ın bundan önceki başkanlığı döneminde ballandıra ballandıra Rahip Brunson’u yediği hapis cezasına rağmen Erdoğan’ın serbest bıraktırmasını anlatması tam boş boğazlıktı. Türkiye’de hukuk ve guguk tartışmalarına yardımcı olmadı… Ama Trump bu işte. Son seçimleri kazandıktan sonra bir demecinde “Bak Rahip Brunson krizinde bir sosyal medya mesajı ile Türk ekonomisini bir gecede çökerttim yine de yaparım” tehdidi Trump dünyasında normal. Aman buna dikkat.

Trump bu. Onunla yaşamak kolay değil ama yapılacak bir şey yok. Sözler verecek belki tutacak belki tutmayacak veya tutamayacak. Ama önemli olan Beyaz Saray’da önemli adımlar atıldı ve bu da bir başlangıç. Yani elimizde olağanüstü bir başarı yok ama muhalefetin ortaya attığı gibi bir çuvallama da katiyen yok.

Özal olsaydı Trump’ı o şahane üslubu ile Beyaz Saray’da birebir bir buluşmada kafa kola alır, ona bol rantlar teklif eder, Suriye işini halleder ve Orta Doğu meselesini Türkiye,İsrail ve ABD arasında çözer ve Time mecmuasına yeniden kapak olurdu. Ama zaman değişti. Dün dündü bugün bugün. Elimizde olanla yetineceğiz…

ÇOK OKUNANLAR