Adam başkan seçilmesin diye nedir bu telaş?
05 Ekim 2025

Ondan ödleri kopuyor; şehir halkının ilgisi ve sevgisi tüylerini diken diken ediyor. Karalamaya çalıştılar, seçmenlere üstü örtük tehditler savurdular, seçim yarışını onun aleyhine değiştirmek için ayak oyunları yaptılar. Bir kısım medya, hükümet, hatta kendi partisinin bazı mensupları onu aşağı çekmek için türlü yollara başvuruyor. 

Seçimlere tam bir ay var ve New York’un demokratik sosyalist belediye başkan adayı Zohran Mamdani, kuyruğuna asılıp onu durdurmaya çalışanları peşinde sürükleyerek adım adım hedefine yürüyor. New York’ta, ABD’de ve dünyada, demokratlar, sosyalistler nefeslerini tutmuş, izliyorlar. Onu engellemeye çalışanlar çok güçlü bir cephe oluşturuyor. Mamdani’nin arkasında ise sadece halk ve birkaç Demokrat ünlü var. 

Seçmenlerden başka neredeyse herkes ona karşı

Bu köşenin okurlarına Mamdani’yi, Demokrat Parti’nin ön seçimlerini kazandıktan sonra, tanıtmaya çalışmıştık. (Bkz: “New York Belediye Başkanı’na Açık Mektup”) Kısaca hatırlatmak gerekirse, Şii Müslüman bir baba ve Hindu bir anneden, Uganda’da dünyaya gelen Mamdani (18 Ekim’de 34 yaşını bitirecek) demokratik sosyalist, müslüman bir belediye başkan adayı. İsrail’in Gazze’de soykırım yaptığını her fırsatta tekrarlayan ve “New York’a gelirse Netanyahu’yu tutuklatırım” diyen keskin bir Filistin yanlısı. 

Bazı bölgelerde kiraların dondurulması, ücretsiz şehir içi otobüsler, market fiyatlarını kontrol altına alabilmek için her “ilçe”de bir tane olmak üzere New York eyaletinde 5 belediye marketinin açılması, ücretsiz kreş, çocuk bakım yardımı ve uygun fiyatlı 200 bin yeni konut inşa edilmesi gibi vaatlerle seçime giden Mamdani’nin bu vaatleri, geniş kitlelerce, hayat pahalılığı nedeniyle yaşanmaz hale gelen New York’u, yeniden yaşanabilir bir kente dönüştürme çabası olarak yorumlanıyor. Mamdani, bütün bunları, zenginlere ve büyük şirketlere koyacağı ek vergilerle finanse edeceğini söylüyor. Birilerinin korkması için yeterince sebep var yani…

Üstelik korkanlar sadece kentin, ülkenin (önemli) bir grup seçkini ve Trump yönetimi değil. Kendi partisi de ondan korkuyor. Le Monde Demokrat Parti lider kadrosunun kendi ön seçimlerini kazanmış Mamdani’yi desteklemediğine dikkat çekerek bu durumun aslında Mamdani lehine sonuç ürettiği yorumunu yapıyor: “Yetenekli bir iletişimci olan genç adam, Donald Trump’ın iktidara dönüşünden dolayı körlükle suçlanan Demokrat Parti yönetimine karşı, parti tabanının isyanını mükemmel bir şekilde somutlaştırıyor.” Le Monde, burada siyasal ideolojinin ötesine geçen bir durum olduğunu ve ülke çapındaki diğer adayların farklı politika seçeneklerine yönelseler de (Mamdani’yi örnek alarak) temelde Demokrat Parti çizgisinden ayrışan bir tutum benimsemeye başladıklarını belirtiyor.  

Milleti Mamdani’den caydıramayınca ayak oyunları başladı

Mamdani aleyhine sürdürülen kampanyanın ilk işaret fişeğini, Demokrat Parti’nin önseçimi öncesinde hakkında olumsuz bir editoryal yorum yayınlayarak New York Times (NYT) atmıştı. Gazete, yorumunda, Mamdani’nin tecrübesizliğine vurgu yapmıştı. Benzeri yorumlar ve daha fazlası sosyal medyada yoğun bir biçimde görülebiliyordu. Ön seçim kampanyası hızlandıkça, karalama faaliyetleri de hız kazandı. Antisemitik dediler, “üniversiteye kaydolurken kökeniyle ilgili yanıltıcı bilgi vermiş” dediler, düzeni yıkmaya çalışıyor dediler…

Mamdani’nin ön seçimi kazanması Trump’ı çok tedirgin etmiş ve kızdırmıştı. Trump “Demokratlar bu defa çizgiyi aştı” dedi ve Mamdani’yi “yüzde 100 komünist kaçık” olarak niteledi. New York’un ona bırakılmasının söz konusu olamayacağını söyledi.  Sonra, pek çoklarına yaptığı gibi, Mamdani’nin Amerikan vatandaşlığının sorgulanabileceğini ileri sürdü. En son olarak “para istemek için eninde sonunda bana gelecek” diyerek seçmenlere tehdit mesajı gönderdi. 

Trump, Eylül ayına girildiğinde “Mamdani kazanabilir,” demeye başladı. “Yüzde 100 komünist kaçık” hakkındaki görüşlerinin yumuşadığını sananlar çok yanıldı tabii… Çünkü taktik değişmişti ve Trump’ın mesajı aslında, “hadi artık bir şeyler yapalım” anlamına geliyordu. Üzerinde çalışılan yeni strateji, Mamdani’nin üç rakibinden ikisinin seçimden çekilmesini sağlamak ve onların oylarının en güçlü rakip (2021’de on bir kadına cinsel tacizde bulunduğu iddialarıyla patlayan skandal yüzünden istifa edene kadar New York’un Demokrat Partili eyalet valisi olan) Andrew Cuomo’ya gitmesini sağlamaktı. 

Cuomo, Demokrat Parti’nin önseçimlerindeki on bir adaydan biriydi ve aslında Mamdani’nin seçim kampanyası ilerlemeye başlayana kadar anketlerde birinci sıradaydı. Ön seçimi açık farkla kaybedince bağımsız aday olarak New York Belediye Başkanlığı seçimlerine katılmaya karar vermişti. Cumhuriyetçiler, sırf Mamdani kazanmasın diye kendi adaylarını bir kenara atmış, Cuomo’yu desteklemek üzere harekete geçmişti. 

New York Times’dan bir işaret fişeği daha

Diğer adayların yarıştan çekilmeye ikna edilmesi için, Cuomo ve Mamdani’nin başbaşa kalması halinde Cuomo’nun kazanma şansı olabileceğini gösterebilmek gerekiyordu. Burada NYT “incelikli” bir haberle devreye girdi. 9 Eylül’de yayınlanan haber şunu söylüyordu: Eğer dört aday da seçime katılırsa, Mamdani %46’ya %24 Cuomo’nun önünde olacaktı. Eğer yarışta sadece Mamdani ve Cuomo olursa, o zaman oy vermesi muhtemel seçmen sayısının %48’i Mamdani’yi tercih ederken, Cuomo da oyların %44’ünü alabilecekti. Eğer kayıtlı tüm seçmenler oy verirse, o zaman Cuomo’nun 46-45 öne geçmesi söz konusuydu. (ABD’deki seçim araştırmalarında, çapraz sorularla ankete katılanların oy vermeye gidip gitmeyecekleri de belirlenmeye çalışılıyor.) 

New York Times’ın Siena adlı araştırma şirketiyle ortak olarak gerçekleştirdiği bu çalışmanın sonucunda yayınlanan ve “Mamdani’nin önde olduğunu söylüyormuş gibi yapan” haberin mesajı açıktı: Öbür iki aday çekilirse ve seçime katılım yüksek olursa Cuomo kazanabilir. 

Bu haberden yaklaşık 20 gün sonra, 2022’den beri New York’un belediye başkanlığını sürdüren ve 4 Kasım seçimlerinde bağımsız aday olan Eric Adams, adaylıktan çekildiğini açıkladı. Zamanlama manidardı. Le Monde, gelişmeyi, “anti-Mamdani cephesinin yolunu açmak” olarak değerlendirdi. NYT’a göre Adams’a Suudi Arabistan büyükelçiliği önerilmişti. Yarıştan çekilmeyle ilgili ortaya atılan gerekçeler pek inandırıcı değildi. Çünkü Adams’ın kamuoyu yoklamalarındaki düşük oy oranı yeni ortaya çıkmış değildi. Adı skandallara karışmıştı ama bu da yeni değildi. 

Skandal deyince, Türk kamuoyunun kendisini tanıma fırsatına nail olduğunu, ancak belki de unutmuş olabileceğini düşünerek bir hatırlatma yapalım: Kasım 2023’te FBI, Adams ile ilgili bir soruşturma başlatmıştı. Soruşturma, Belediye Başkanlığı görevini devralmak üzereyken, Adams’ın, yeni yapılan ve içinde Türkiye New York Başkonsolosluğu’nun da yer aldığı Türkevi gökdelenine olumlu yangın güvenliği raporu verilmesi için -bazı Türk iş insanlarından edindiği maddi çıkarlar karşılığı- New York itfaiye yetkililerine baskı yaptığı ve raporun verilmesini sağladığı iddiasıyla açılmıştı.  (FBI suçlamalarının detayları için Bkz: Eric Adams New York belediye başkanlığı adaylığını geri çekti – BBC News Türkçe)

Olay çok yönlü bir skandaldı, soruşturma ve dava süreci yılan hikayesine dönmüştü. Sonunda Trump’ın kılıcı “Gordion’un Düğümü”nü çözdü. Trump’ın ikinci döneminde Adalet Bakanlığı, yargıçlara davanın düşürülmesi talimatını verdi. Direnişle karşılaşıldı. Ardı ardına istifalar geldi. Sonunda Nisan 2025’te dava düşürüldü. Bu sayede Adams’ın Demokrat oyları böleceği hesap edildi o zaman herhalde. (Ayrıca Trump ile ilişkisi olan bir gayrımenkul yatırımcısı aleyhine alınan belediye meclisi kararını da o arada veto edivermişti.) Ama evdeki hesap çarşıya uymadı. Mamdani anketlerde tüm adaylara açık ara fark atıyordu. B-Planı yürürlüğe konuldu. 

Adams istifa ederken “benim yerime şuna oy verin,” demedi. Ama adını vermeden Mamdani hakkında uyarıda bulundu: “Nesiller boyunca birlikte inşa ettiğimiz sistemi yok etmek için çözüm olduğunu iddia edenlere karşı dikkatli olun. Bu değişim değil, kaostur.” 

Cumhuriyetçilerin adayı yarıştan çekilmeye direniyor

B-Planı’nın uygulanabilmesi, Cuomo için yapılan mıntıka temizliğinin tam manasıyla gerçekleşebilmesi için Cumhuriyetçi Parti adayının da yarıştan çekilmesi gerekiyor. Cumhuriyetçi aday Çurtis Sliwa ilginç bir kişilik. New York’un 2021 seçimlerine de katılmış ve Eric Adams’a karşı kaybetmiş. 2025 seçimleri için ise partisinin tek adayı… (Kimse New York’un Demokratların elinden alınabileceğini düşünmemiş herhalde.) Kendisi aktivist; suçla mücadele için “Koruyucu Melekler” adlı bir “sivil” toplum örgütü kurmuş. Örgütün gönüllüleri kırmızı berelerle ve kırmızı yeleklerle mahallelerde devriye gezerek şehirdeki suçları engellemeye çalışıyor. 

Sliwa önceki hafta Çarşamba günü bir açıklama yaparak, zengin kişilerin “elçileri”nden, kampanyasını sonlandırması için kendisine para teklif edilen en az yedi telefon aldığını söyledi. CNBC’nin WNBC’den aktardığına göre, bu teklifleri “ahlaksız ve yasa dışı” olarak niteleyen Sliwa “bir kez daha böyle bir teklif alırsam, bu teklifi yapan zengin New Yorklular’ın isimlerini açıklamaya başlayacağım” uyarısında bulundu. 

Ücretsiz dağıtılan amNewYork gazetesine verdiği röportajda, hangi koşullar altında yarıştan çekileceğini söyleme tarzı, “Koruyucu Melekler” örgütünün CEO’su Sliwa’nın zor kişiliğini ortaya koyuyor: “Tek yol, bana bir kamyonun çarpması, benim asfalta yapışmam ve yoğun bakımda beni kurtarmayı başaramamaları…”

Aman diyeyim, felaketi çağırmamak lazım. Ne dermiş eskiler: “Acem’de oyun bitmez.” (Bunun Bizans veya Osmanlı versiyonu da var, Trump versiyonu neden olmasın?) Tabii Curtis Sliwa için söylediklerimiz, Mamdani için de geçerli. Bir ay içinde daha hangi ayak oyunları ortaya çıkar bilinmez. 

Mamdani’nin az sayıda, ölçülü ama önemli destekçileri

Mamdani’nin kurumsal olarak desteklenmeyeceğini Demokrat Parti iki düzeyde açık etti. Yerelde, partinin New York eyalet örgütünün başkanı Jay Jacobs, Mamdani’yi desteklemeyeceğini söyledi. Merkezde ise, her ikisi de New York’tan seçilmiş olan, Temsilciler Meclisi ve Senato grup başkanları, Hakeem Jeffries ile Chuck Schumer de destek sorularını yanıtsız bıraktı. Ancak partinin, üyelerini engellemesi mümkün değildi. 

Mamdani, ön seçimi kazandığında Obama’dan bir telefon almıştı. Fox News’un haberine göre, kendisine aramayla ilgili yöneltilen soru üzerine, Mamdani, “bu konuşmadan onur duyduğunu” belirtmiş ve “politikanın karanlığın dilini benimsediği böyle bir dönemde, konuşurken, dünyaya hitap ederken, umut verici olmanın ne kadar gerekli olduğunu konuştuk,” demişti. (Evet, Mamdani aslında dünyaya da hitap ediyordu.)

Federal Ticaret Komisyonu başkanlığından uzaklaştırılan Lina Khan da Mamdani’ye açık destek verenlerden… Columbia Hukuk fakültesinde, “Antitröst” dersi vermeye başlayan Lina Khan, (Dersine 180 öğrenci kaydolmuş, ABD üniversiteleri için çok yüksek bir rakam) ön seçimin hemen arkasından kutlama partisine katılarak başarılı adaya destek vermişti. 

Eylül başında, New York’un (Cuomo istifa ettikten sonra görevi devralan) eyalet valisi, Demokrat Parti’nin ılımlı kanadında yer alan Kathy Hochul Mamdani’ye desteğini açıkladı. Bu desteğin, kendisi de 2026’da zorlu bir seçimle karşı karşıya olacağından, bir karşılık beklentisi içerdiği yorumları hemen ortalığa saçıldı.  

Birkaç gün sonra, “107 gün” adlı, Joe Biden yerine başkan adayı olma macerasını anlatan kitabını tanıtmak için New York’u ziyaret eden Kamala Harris, Demokratik Sosyalist adaya ılımlı bir destek verdi.

Tabii, Demokrat Partili olmaları yanında asıl olarak Demokratik Sosyalistlerin yıldızları olan, Temsilciler Meclisi üyesi (en genç kadın üye) Alexandria Ocasio-Cortez ile hareketin lideri Demokrat Senatör Bernie Sanders’i, Mamdani’nin destekçileri olarak saymaya gerek yok. 

Bu az sayıda, ölçülü ama anlamlı destekler, Mamdani’nin gönüllüler ordusu ve seçmenleri arasında Demokrat Parti’nin kendi adayından uzak duran kurumsal yapısından koparılıp alınmış, birer zafer gibi karşılandı. Mamdani’nin tabanının duygularını, onun için kapı kapı dolaşarak kampanya yürütenleri koordine eden, 43 yaşındaki Kristen Goodman çok iyi ifade etmiş: “Parti liderliğimiz çağın gerisinde. Temsil ettikleri halktan çok, kurumsal bağışçılarına bağlı olan birçok Demokrat Parti üyesi var. Artık ya yeni kuşağa yol açmaları ya da onlara katılmaları gerekiyor, çünkü Demokrat Parti’nin geleceği bu.”

Cumhuriyetçiler arasında da, Mamdani’nin zaferini bir tür kabullenme içine girenler var. Köprüleri tamamen atmış olmamak için olacak, 2002’den 2013’e kadar şehrin eski Cumhuriyetçi ve ardından bağımsız belediye başkanı olan milyarder Michael Bloomberg, Demokratik Parti’nin ön seçimlerinde Mamdani’ye karşı Cuomo’yu desteklemek için 8 milyon dolar harcadıktan sonra, Eylül ayı başında telefonu kaldırarak Mamdani’ye “tavsiyelerde” bulunmuş. Ne şiş yansın, ne kebap diyerek işi “tavsiye” seviyesinde tutmuş olmalı.

Seçimi kazanmak sadece bir başlangıç olacak

Zohran Mamdani’yi zor bir ay bekliyor. Şapkadan başka ne çıkacak bilinmez. Ama Trump yönetimine, dipten gelen dalgaya karşı koymama, hesaplaşmayı erteleme düşüncesi hakim olursa, asıl Başkanlığı devraldıktan sonrası Mamdani için çok zor olacak. 

New York, Trump’ın kendi şehri olarak gördüğü bir yer. Şehirde dünya kadar gayrımenkulu var. Bu şehrin Mamdani’ye bırakılamayacağı düşüncesinden vaz geçtiğini sanmak safdillik olur. Ayrıca Merkezi bütçeden kent için para vermeyeceğini de açıkça ifade etti Trump. Hepsi bu da değil… Geçtiğimiz günlerde Başkomutan olarak, ABD ordusunun tüm üst rütbeli subaylarını toplayıp, demokratların egemen olduğu ve “bozduğu” şehirleri, askeri talim alanı olarak farz edip, “düzeltmek” için gereken her şeyi yapmaları emrini verdi. Bunu yaparken de askerleri “politik doğruculuktan” ve “etik kaygılardan” kurtarmayı, ellerini tutan her türlü bağı çözmeyi vaat etti, Savunma Bakanı Pete Hegseth ile birlikte… Belli ki şehir ve ülke, beklentilerin ötesinde zor günlerden geçecek. 

ÇOK OKUNANLAR