Parlayan Işığın Gölgesinde: Ghost Surgery Gerçeği
09 Ekim 2025

Güzellik endüstrisi, ışıkların altında parlayan bir sahne gibidir.

Her şey kusursuz görünür; pürüzsüz ciltler, zarif dokunuşlar, estetik denince akla gelen “mükemmel” yüzler…

Ama her sahnenin bir de kulisi vardır.

Ve bazen o kuliste, kimsenin konuşmadığı bir gerçek sessizce dolaşır: Ghost Surgery.

Tıp literatüründe “hayalet ameliyat” olarak bilinen bu kavram, bir hastanın ameliyatını yapacağını düşündüğü cerrah yerine, onun bilgisi olmadan bir başkasının operasyonu gerçekleştirmesini tanımlar.

Yani hasta, ünlü bir cerrahın adını, deneyimini, hatta ününü satın alır ama ameliyat masasında bambaşka bir çift elin dokunuşuna teslim olur.

Kimi zaman bu kişi, asistanıdır.

Kimi zaman aynı kliniğin başka bir hekimi.

Ve kimi zaman, o ameliyatın fotoğrafında bile görünmeyen biri.

Estetik cerrahi, güven ilişkisi üzerine kuruludur.

Bir insanın vücuduna, yüzüne, hatta özgüvenine dokunuyorsunuz.

Bu dokunuşun ardında sadece teknik değil, derin bir etik sorumluluk vardır.

Çünkü estetik müdahale, “iyileştirmek” kadar “inandırmak” işidir — hastayı, kendine ve hekime inandırmak.

Ama o inanç, eğer şeffaflıkla beslenmiyorsa, bir anda yıkılabilir.

Ghost surgery uygulamaları, dünyanın birçok ülkesinde yasalarla açıkça yasak.

Çünkü bu, yalnızca bir “iş dağılımı” değil; bilgilendirilmiş onam hakkının ihlali.

Hastanın kim tarafından ameliyat edileceğini bilme ve buna onay verme hakkı elinden alınmış olur.

Yani mesele sadece kimin ne kadar iyi yaptığı değil, kimin yaptığı meselesidir.

Güzellik sektörü büyüyor.

İsimler markalaşıyor, klinikler zincirleşiyor, operasyonlar neredeyse “paket” haline geliyor.

Ve işte tam bu noktada, görünmeyen bir risk ortaya çıkıyor: insanın görünmezleşmesi.

Hasta, “isim”le sözleşme imzalar ama masada o isim değildir.

Güven, pazarlamanın gölgesinde kaybolur.

Oysa gerçek estetik, yalnızca formun değil, etik formun da korunmasıdır.

Şeffaflık, güvenin estetik halidir.

Bir cerrahın, hastasına “benim yerime şu yapacak” diyebilme dürüstlüğü, en güçlü marka vaadidir aslında.

Çünkü artık insanlar sadece sonuç değil, süreç de satın alıyor.

Estetik sektörü, duygularla çalışan bir alandır.

Bir yüzü düzeltirken bir hayatın özgüvenine dokunursunuz.

Bu kadar insani bir alanda, hastayı kandırmak, onu bilmeden teslim etmek… sadece hukuken değil, vicdanen de yara bırakır.

Parlayan ışıklar sahneyi gösterir; ama gerçeği hep gölgede bırakır.

O yüzden bazen, ışığın altına değil, gölgenin içine bakmak gerekir.

Türkiye’de bu tür olaylara çok sık rastlanmıyor, en azından kamuoyuna yansımış örnekleri yok denecek kadar az.

Ama Amerika ve Avrupa’da ve Asyada, ghost surgery vakaları zaman zaman mahkemelere taşınıyor, hastalar hak arayışına giriyor.

Dilerim bizim ülkemizde, güzelliğin ve güvenin yan yana durduğu bu alanda, böyle karanlık gölgeler hiç oluşmaz.

Çünkü etik olan, en büyük estetik olandır.

“Casper, sevimli hayalet…

Benim hayatımda tanıdığım tek ghost, friendly ghost Casper’dı.

Dilerim hiçbirimizin hayatına başka türlüsü girmez.

Biz sadece o sevimli, iyi kalpli Casper’ı tanıyalım; diğer ghost’lar hep masallarda kalsın.”

ÇOK OKUNANLAR