Trump’ın Gazze hayali çok da saçma değildi aslında
09 Ekim 2025

Gazze şeridine hayatımda üç kez gittim. İlk gidişimi unutamam, çünkü buradan çok etkilenmiştim.

Gazze dediğimiz yer aslında sahiden bir “şerit.” Bir tarafı Akdeniz ve baştan sona neredeyse kumsal plajlardan oluşan daracık bir kara parçası.

Buraya doldurulmuş 2 milyonu aşkın Filistinli, ben ilk gittiğimde bugünle kıyaslanmayacak kadar “normal”e yakın hayat şartlarına sahipti. Ama elbette “normal” değildi.

Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in heyetiyle gitmiştik ve Gazze’ye o sırada açık kalan kara sınırı kapılarından birinden geçerek gittik. Bu kapılar çalışıyordu; her gün onbinlerce Filistinli bu kara sınırı kapılarından İsrail’e işe gidip geliyordu. Türkiye tam bu sınıra bir organize sanayi bölgesi kuracaktı. Böylece Filistinliler ve İsrailliler ortak üretim ve ticaret yapacaklardı.

Tabii bunlar çok uzak geçmiş olmamasına rağmen artık hayal. Hele son iki yılda İsrail’in Gazze’de gerçekleştirdiği vahşetten sonra, iki halkın yeniden birbiriyle güven ilişkisinde olması imkansıza yakın bir şey artık.

Ama öte yandan, eğer Filistinliler, bizim Süleyman Demirel’le birlikte gelip orada Arafat’la görüştüğümüz günden bu yana yaptıkları hataları tekrar etmezlerse, ortada geleceğe dair bir büyük ümit var aslında.

Amerikan Başkanı Donald Trump kaba saba ve fikirlerini her zaman ince yöntemlerle ifade eden biri değil. Hatırlayın, Gazze’yi Filistinlilerden arındırıp burada bir “emlak geliştirme projesi” yapmayı açık açık söyledi bir seferinde; hatta bunun bir yapay zeka videosunu bile gururla yayınladı.

Gazze’yi Filistinlilerden arındırma fikrinden isteyerek veya istemeyerek vazgeçti ama Gazze’de bir “emlak geliştirme imkanı” görmeye devam ediyor. Daha geçen hafta Netanyahu’nun aslında ne büyük bir özveride bulunduğunu anlatmak için “Düşünsenize okyanus kıyısını bıraktı” dedi.

Bana soracak olursanız bu fikir, yani Gazze’ye önce barışı, sonra da dünya turizmini getirme fikri öyle yabana atılmaması gereken bir fikir.

Elbette Filistinliler buna karar verecekler ama Doğu Akdeniz’in bu güzel kıyısı, savaşın değil barışın, eğlencenin, dinlencenin kıyısı olabilir.

Dün gece yarısı barışa bir adım atıldı. Umalım ve bekleyelim ki bu adımların geri kalanları da atılsın, Gazze’ye kalıcı barış gelsin ve Filistinliler kendi gelecekleri hakkında akıllı bir seçimde bulunsunlar.

ÇOK OKUNANLAR