CHP ile Ak Parti’nin “Yargılama-Yassıada” polemiği
22 Ekim 2025

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel dün partisinin grup toplantısındaki konuşmasının önemli bölümünü Aziz İhsan Aktaş iddianamesine ve CHP’li belediye başkanlarına açılan davaya ayırdı. Özel, “Bu iddianamelerle biz yargılanmayacağız, sizi yargılayacağız” dedi. Bu sözlere cevap Ak Parti sözcüsü Ömer Çelik’ten geldi, Çelik “Bu tehditlere gereken cevabı vereceğimizden hiç kimse kuşku duymasın” dedi.

Ömer Çelik, X hesabından yaptığı paylaşımda Özel’in grup toplantısında AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve partisine yönelik sözlerine yanıt verdi.

Özel’i ‘Yassıada çetesi’ kurmakla suçlayan Çelik, şunları kaydetti:

“CHP Genel Başkanı Özgür Özel ‘sizi yargılayacağız’ diye Cumhurbaşkanımızı ve partimizi sözde tehdit etmeye kalkmış. Bu tehditlere gereken cevabı vereceğimizden hiç kimse kuşku duymasın. Özgür Özel bu sözleriyle bugün yeni bir ‘Yassıada çetesi’ kurmak istediğini ilan etmiş oldu. ‘Millete kötülük yapma organizasyonu’nun yeni sürümü piyasaya sürüldü böylece.

Özgür Özel, Yüce Meclis’in çatısı altında, tarihimizde çok kere görüldüğü gibi bir kere daha ‘CHP yargı düzeni’ kuracağını söylüyor. Bir siyasi parti yönetimi ve genel başkanı için gerçekten çok vahim bir ‘siyasi itiraf’ bu. Bu siyasi kadronun dönüp dolaşıp, tarihimizin en ‘karanlık’ işlerini yeniden diriltmeye çalışmaktan başka bir hedefi olmaması ibretlik bir durum. Bu ‘karanlık’ zihniyete geçit vermeyeceğiz. Tüm teşkilatlarımızla ve milletimizle beraber bu karanlık zihniyetle mücadele edeceğiz.”

Ömer Çelik’in suçlamalarına Özgür Özel öğleden sonra katıldığı CHP Kastamonu il kongresinde cevap verdi. Özel şöyle dedi:

“Şimdi, bu noktalarda bizimle yarışmaya takati olmayan, ben Sayın Erdoğan’ın yaşına laf etmem, sağlığına laf etmem. Çünkü ayıplı buluyorum. Ben Sayın Erdoğan’ın sağlığına, yaşına hiçbir laf etmiyorum. Ama kendisi benim yaşımdayken, onun yaşında olanlara ettiği kabalıkları unutmayalım. Gördüğümüz kötülükleri rakibimize yapmayalım. Cesareti varsa karşımıza çıksın; defterini, notunu milletimiz versin diyorum. Bizimle mücadele etmeye takati olmayan, benim kadın kollarına güvendiğim gibi kadın kollarına, gençlik kollarına güvenemeyen Erdoğan, partisinde yeni bir kol kurdu: ‘AK Parti yargı kolları’. Yargı kollarının başkanlığına, fevkalade siyasi bir kişilik olan Akın Gürlek’i, bakan yardımcılığından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına görevlendirdi. O gün bugündür, yapmadıkları zulüm, etmedikleri haksızlık kalmadı.

İşte şimdi o yargı kolları başkanı nihayet eylül ayının başında dediği iddianameyi, 10 ay sonra, Ekim ayının sonunda çıktı. Dünkü iddianameyi gördük ki; 570 sayfa iddianame tam da beklediğimiz gibi tel tel dökülüyor. İçinde kanıt yok, sadece ‘şuna imza atarsan çıkarırım’ denilerek itirafçı adı altında iftiracı yapılmış kişilerin ifadeleri var. Kanıt yok, ispat yok. Rüşvet diyor; veren yok, alan yok. Sadece gizli tanık adı altında X, Y, Z, Q9 gibi numaralar verilmiş kişilerin iftiraları var.

Diğer taraftan İstanbul Büyükşehir iddianamesini de sabırsızlıkla bekliyoruz. Artık sabrımız tükendi. Arkadaşlarımız içeride. Ben diyorum ki; biz kendimize güvendiğimiz için hatırlayın, ilk günlerde ‘560 milyarlık yolsuzluk var’ dediler. İBB’nin ilk günden bugüne bütün bütçesinin yüzde 61-65’i maaşlara gidiyor. Asfalt döküyor, elektrik harcıyor, metro yapıyor, süt dağıtıyor, öğrenci desteği sağlıyor, çöpleri topluyor. Toplamda 6 yıldır 470 milyon çıktı. Yalanın büyüklüğüne bakın. Dediler ki: ‘Ekrem İmamoğlu’nun arabaları’ çıktı ki meğer MHP’li milletvekilinin arabalarıymış. Hangi yalanı attılarsa çürüdü. Diyoruz ki: Biz o iddianameyi bekliyoruz; yargılanmak için değil, yargılamak için bekliyoruz.

Ben bu lafı söyleyince, bugün grup toplantısında AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, o kadar atik bir arkadaş ki hemen cevap vermiş. Ey Ömer Çelik! Ben bunu bugün demiyorum, ben bunu 3 aydır söylüyorum. Diyoruz ki: O iddianameyi yargılanmak için değil, bu iftiraları yargılamak için bekliyoruz. Bu iftiracıları yargılamak, bu iftiralardan hesap sormak için bekliyoruz. Çıkmış bana diyor ki: ‘Özgür Özel bizi yargılayacakmış, Yassıada zihniyetliymiş.’ Bu nasıl bir tükenmişlik, Ömer Çelik? Kala kala hiçbir zaman olumlamadığımız 1960 darbesine mi kaldın? Kala kala rahmetli Başbakan’ın idamına mı kaldın? 12 Mart döneminde ‘Bu darbe bana karşı yapılmıştır.’ diyerek demokrasinin yanında duran Karaoğlan’ı ben hatırlarım da, sen acaba 12 Eylül darbesini yapan Kenan Evren’in karşısına geçip bir düğme yetmemiş, ikinci düğme yetmemiş, olmayan üçüncü düğmeyi iliklemeye çalışan Recep Tayyip Erdoğan’ın o iki büklüm halini, Kenan Paşa’ya ‘Paşam ah, sizin zamanınızda ben olacaktım!’ diye yağ çekişini mi hatırlarsın acaba?

Ey Ömer Çelik! 15 Temmuz akşamı Meclis kapalıydı. ‘Ne istediyse verdik’ dedikleriniz; altına F-16 verdikleriniz, tank verdikleriniz, cübbesini giydirip hakim yaptıklarınız, apoletlerini doldurduklarınız size karşı darbeye kalkıştı. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak, o Meclisi kurmuş parti olarak, bu Meclise sandığı, seçimi getirmiş parti olarak darbenin karşısında durduk, demokrasinin arkasında durduk. Kapalı Meclisi açtırdık, ışıklarını yaktırdık. Sizin semirttiğiniz o darbecilere karşı gazlı Meclis’i savunduk. Şimdi çıkmış bana darbeyle, rakiplerini mahkeme etmekle, cezalandırmakla laf ediyor. Buradan açıkça söylüyoruz: Biz ne demokrasi dışı bir yerlerden medet umarız, ne de Amerika’ya gider Trump’tan medet umarız. Sadece ve sadece milletimize güveniriz.”

ÇOK OKUNANLAR