Esasen Amerikan Başkanı İsrail’in bileğini büktü; Türkiye başta İslam ülkeleri de Hamas’ın bileğini büktü. Zaten o arada iki taraf da savaşı daha fazla sürdüremeyecek kadar yüksek maliyetleri ödemeye başlamıştı. Ateşkes oldu.
Sonunda barış da olur mu? Bunu bilmiyoruz ama olur diye ümit etmek istiyoruz. Ama barışın çok uzun zaman alacağından herkes emin.
Peki benzer formül Rusya-Ukrayna savaşında işler mi? ABD Başkanı Donald Trump işletmeyi denedi, Rusya’nın en büyük petrol müşterisi Hindistan’ı ikna etti bu ülkeden petrol almamaya.
Bu sayede Putin’in dikkatini çekti, hemen telefona sarıldı Rus lider ama anladığımız kadarıyla henüz Trump’a barışa ulaşacak kadar ümit vermedi.
Esasen beklenen şey öncelikle ateşkese ulaşılması, iki ülke arasında silahların susması. Ama Rusya en önce buna karşı çıkıyor, kendini savaşta üstün görüyor.
Oysa üstün falan değil. Stratejik önemi sıfıra yakın köyleri ele geçirmek için inanılmaz kaynak harcıyor Rusya, inanılmaz can kayıpları yaşıyor. Sonra o köyü güm diye yeniden Ukrayna’ya kaybedebiliyor. Cephe hattı epeydir ancak milimetrik olarak değişiyor, donmuş bir savaş var.
Şimdi Trump bir kez daha Putin duvarına tosladı, barış ümidi bir kez daha söndü. Belki Amerika sertleşecek, hem Ukrayna’ya daha fazla silah sistemi verecek hem Türkiye dahil Rusya’ya para kazandıran ülkeleri daha fazla sıkıştıracak.
Zor zamanlar başlıyor.

