Bahar: Herkes yer içer, hesabı Seren öder!
22 Ekim 2025

Evren geçen hafta Naz’la (Buğra Gülsoy, Esra Ruşan) bir bebeği olacağı gerçeğini tam olarak idrak etmiş, travmalarıyla yüzleşmiş ve babalık yapmaya istekli olduğunu açıklamıştı. Yeni bölümde hem Naz hem bebek ölümden dönünce Evren’in geçmiş kayıp travmaları tetiklendi, bu sayede bebeğe şimdiden bağlandığını anladı. Ha bir de minnacık bir detay varmış, o da Naz’ın hamileliğinin sperm donasyonuyla gerçekleşmiş olması! Yani babayı bilmiyoruz. Belli ki sevinmemiz bekleniyor… Tam olarak nereye doğru sevinelim, gözlerimizi devirdiğimiz tarafa mı?

İbre tersine dönüyor

Geçen hafta Seren (Nil Sude Albayrak), Aziz Uras ve Maral’ı (Demirhan Demircioğlu, Hayal Köseoğlu) uygunsuz yakınlaşmalarından ötürü yönetime şikâyet ederken Aziz Uras da karşı hamleyle onu darptan polise şikâyet etmişti. Yeni bölümde öyle oldu böyle oldu derken ikilimiz şikâyetlerini geri çekince geçen haftaki senaryo Ctrl + Z ile geri alınmış oldu. İyi haber: Seren hâlâ boşanmak istiyor. Kötü haber: Birkaç bölüm önce Seren’in camı çerçeveyi indirip bu iki sevimsize saldırması, hastaneden uzaklaştırılmasına neden oldu. Yani uygunsuz davranışları yüzünden Seren’in ölümden dönmesine neden olan Aziz Uras ve Maral paçayı yırttı.

Büyüklerin dertlerinden kalan zaman

Tüm bu tantana yetmezmiş gibi araya önemli olduğu kadar üzücü bir aks sıkıştırmışlar. Aklı hâlâ resimde olan Parla’nın (Sena Mia Kalıp) kazandığı tıp bölümüne bir gün bile gitmediği ortaya çıkınca annesi Rengin (Ecem Özkaya) açtı ağzını yumdu gözünü. Kopan tartışmanın ardından kafasını dağıtmak için eğlenmeye giden Parla’yı ertesi sabah bilmediğimiz bir apartmandan kaygılı bir şekilde çıkarken gördük. İlerleyen saatlerde ise özel fotoğraflarıyla tehdit edildiği bir mesaj aldı. Gerçek hayatta da pek çok genç kız ve kadının maruz kaldığı hayli önemli bu konuyu ilerleyen bölümlerde hakkıyla ama hassasça işlemelerini bekliyoruz.

Dizi yansıması

🔴 Yılların idmanlı yerli dizi izleyicisi sezon başından beri Naz’ın bebeğinin ne zaman düşeceğini merak ediyordu, zira bir dizide ana çift varsa ve başka bir kadın esas erkekten hamileyse o bebek düşer. (Dikkat; aldırılmaz ama düşer!) Fakat bebek turp gibi çıkınca bu hamileliğin sırf hikâye tıkanmasın diye başvurulan bir klişe olmadığını anladık. Ya da demeliyiz ki her klişede bir hayır varmış! Bu vesileyle dış kapının mandalı muamelesi gören Evren’in iç dünyasına dalıyoruz bir süredir.

👉 Sadece bebeğin hayati tehlikesi değil, yeni sezona Naz’ın hamileliğiyle başlamamızın nedeni de Evren’in geçmişine zemin hazırlamakmış meğer. Soru şu ki bunu Evren’in üvey kardeşi Cem’le sağlayamazlar mıydı? Cem diziden ayrılmış olsa da Evren onu ne kadar özlediğini ve sevdiğini anlayarak geçmişinden gelen kaybetme korkusuyla yüzleşebilirdi. Bunun için Evren ve Bahar (Demet Evgâr) ilişkisinin laçkalaşmasına gerek yoktu.

🔴 Naz’ın hamileliği klişe olmasa da aynısını sperm bağışıyla ilgili söyleyemeyeceğiz. Âşık olduğu ama karşılık alamadığı adamdan hamileymiş numarası yapmanın modası geçen yüzyılda bitmemiş miydi? Evren’in aslında Naz’dan çocuğu olmaması, Bahar’la barıştığında ilişkilerinin pürüzsüz devam edeceğinin sinyali ve izleyiciler buna sevindi. Fakat bu durum Evren ve Naz’ın sezon arasında yediği naneleri geçersiz kılmıyor. Olan olmuş, ardından bir bebek ihtimali zuhur etmiş, Evren de teoride baba olmayı kabullenmiş. Çocuk ha Evren’denmiş ha bankadanmış, bizim gibi azınlık izleyici grubu için fark etmez, çünkü Evren ve Bahar’ın barışması pek umurumuzda değil.

🔴 Gelelim bir süre daha çıkamayacağımız Aziz Uras ve Seren eksenine. Aziz Uras her bölüm bir öncekinden daha sinir bozucu olmayı başarıyor. Bu bölümde evliliğini kurtarmak için türlü dalavereler çevirdi ama pişmanlığından değil, insanların gözünde daha da dibe batmamak için. Aziz Uras için herhangi bir hastane çalışanının gözündeki imajı, Seren’in kırgınlığından daha önemli.

🔴 Aziz Uras içten bir pişmanlık yaşamadan Seren’i ne geri kazanabilir ne de salabilir. Seren’i zor günler bekliyor, zira artık boşanmak için gerekçe gösterebileceği kamera kayıtları da yok. Harun (Mert Turak) söz konusu kayıtların olduğu hard diski, Bahar daha fazla Aziz Uras ve Seren arasında kalmasın diye çalmış. Malum, Bahar bir yandan Seren’in boşanma veya Aziz Uras’ı şikâyet etme isteğine saygı duyarken diğer yandan aklı oğluna gidiyor. Kamera kayıtlarının varlığı oğlu için tehdit.

Önceliklerimiz…

🔴 Yani evet, bu bölümde Bahar’ın ibresi anneliğine döndü. Koşulsuz ebeveyn olan Bahar, Aziz Uras’ı iterek ve yok sayarak (ona olan desteğini koşullara bağlayarak) doğru mu yaptığını sorguladı. Çağla ise (Elit Andaç Çam) yine diğer taraftan baktı ve bize geçen haftaki sorgulamayı hatırlattı: “Sen itmedin. O düştü. Sen sadece kalkmasına yardım etmiyorsun. Bırakıyorsun ki o kalksın… Ki aynı hatayı tekrar tekrar yapmasın.”

🔴 Diski çalarak Harun’un korumak istediği tek kişi Bahar değil tabii ki. Seren şikâyetini geri çekmeseydi, Harun’un sağ kolu ve asistanı Maral’ın hastaneden uzaklaştırılmasına neden olabilecek kayıtlar da o diskin içindeydi. Ha bu arada, tıpkı Naz’ın bebeğinin sperm bankasının ATM’sinden çekilmiş olması gibi minik bir detay daha var: Maral ve Harun, anneden kardeşmiş! Eh, geçen bölüm incelememizde yazmıştık ki tahmini zor değildi.

🔴 Bu bölümde Harun-Maral ilişkisini ve diske ne olduğunu çözmeye çalışan Çağla’nın hafiyeliği hepimizi eğlendirse de Harun bu durumdan pek hoşlanmayıp Çağla’yı cezalandırdı: Söz konusu diski Çağla’ya verdi ki konu artık onun vicdani yükü olsun!

🔴 Çağla’nın diski bir zahmet ortaya çıkaracağını düşünüyoruz, çünkü şu hâlde hastanede uygunsuz davranmış tek kişi Seren olarak lanse ediliyor. Yönetimden İsmail Bey (Şükrü Türen) bizi fena kızdırdı, çünkü tüm bunları âdil olduğundan değil, Nevra’ya (Hatice Aslan) zaafından yaptı. Ne alakası mı var, açıklayalım: Ne olursa olsun paşa oğluşu Timur ve paşa toruncuğu Aziz Uras’ın yanında olan kötü kaynana Nevra, Seren’in agresif tavırlarını İsmail Bey’e yumurtlayıp işveli işveli torununu korumasını rica etti. Geçen hafta Aziz Uras’ın eline bavul tıkıştırıp onu kovan Bahar’dan aynı performansı Nevra için bekliyoruz.

🔴 Tüm karakterlerin duygusal desteği Evren bu bölümde Seren’e destek oldu ve onu duygularıyla yüzleştirdi: “Hissettiğin şey öfke değil, hayal kırıklığı.” Oldukça önemli bir yere parmak bastı zira birçok duygumuzu farkında olmadan (aslında duygularımızla yüzleşmekten korktuğumuz için) öfkeyle maskeliyoruz. Çünkü diğer duyguların bizi zayıf, öfkeninse güçlü gösterdiğini zannediyoruz.

🔴 Duyguların farkında olmak, iç dünyaya dalmak dedik, o halde elimiz hiç gitmese de Aziz Uras’ın iç konuşmasına değinmeyi borç biliriz (ah dizi incelemeciliği, sen ne zor bir sanatsın!): “Hayat öyle bir yolculuk ki başladığın yerde kalmak istersin. Bazı adamlar bu yüzden büyümek istemez. Çünkü yolun sonunda olmak istemediği şeye dönüşeceğini bilir. Yolunu çizen sen değilsindir.” Babasının sesi girer: “Baban ölünce her şeyin biteceğini düşünürken, onu sonsuza kadar yaşatacağını fark edersin. Hâlâ onun çizdiği yoldasındır.”

🔴 Kahretsin ki Maral’ın duygularına da değinmek durumundayız. Harun, annesinden nefret ettiği için Maral’ı da kardeşi olarak benimsememiş. Harun ona bir tek asistanı olarak katlanabiliyormuş ki bu bile takdire şayan bir çaba! Kendisi çekilecek çile değil. Maral bunları kayıtsız bir şekilde anlatıyor ama belli ki tüm defoları da bundan. Vallahi empati bekleyen onca karakter varken, kimseyle empati kuramayan Maral için üzülemeyeceğiz şu an. Başka ‘bahara’ artık!

Künye
Yayın mecrası: Show TV
Yapım:  MF Yapım
Yapımcı: Asena Bülbüloğlu
Yönetmen: Mehmet Can Bindal
Senaryo: Rana Mamatlıoğlu, Bekir Baran Sıtkı
Müzik: Aytekin Ataş
Oyuncular: Demet Evgâr, Buğra Gülsoy, Ecem Özkaya, Mert Turak, Elit Andaç Çam, Esra Ruşan, Demirhan Demircioğlu, Nil Sude Albayrak, Hayal Köseoğlu, Alisa Sezen Sever, Hasan Şahintürk, Sena Mia Kalıp, Ege Erkal, Can Kızıltuğ, İrem Kahyaoğlu, Mert Öner, Dorukcan Sarıduman, Öykü Su Okur, Nazlıcan Galip, Füsun Demirel, Hatice Aslan. (Konuk) Şükrü Türen.

Bahar: Doğru olan mı kolay olan mı?Bahar: Doğru olan mı kolay olan mı?

ÇOK OKUNANLAR