CHP’den İstanbul Arnavutköy’de görkemli miting
23 Ekim 2025

Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) tutuklu İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu için düzenlediği “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” mitinglerinin 63’üncüsü, dün İstanbul’un Arnavutköy ilçesinde yapıldı.

Son yerel seçimde CHP, hep Ak Parti’nin kalesi olarak bilinen Arnavutköy’de belediye seçimini az bir farkla kaybetmişti. Dün akşam burada yapılan miting, CHP’nin İstanbul’da düzenlediği en canlı ilçe mitinglerinden biri oldu. Özgür Özel, mitingde CHP Arnavutköy İlçe Başkanı Tekin Aras’ı şimdiden belediye başkan adayı olarak ilan etti.

Özgür Özel miting konuşmasında özetle şöyle dedi:

“Değerli Arnavutköylüler, başta söyledim. 47 yıl çalıştık, olmadı. Olamadı. Kusuru sizde değil, kendimizde aradık. En sonunda genç kadrolarla, çokça kadını aramıza alarak, memleketin sorunlarını konuşarak, sizin gibi adayları karşınıza çıkararak, arkalarında durarak 31 Mart seçimlerinde 47 yıl sonra birinci parti olduk. Cumhuriyet Halk Partisi kurulduğu gün gibi, seçime girip de kazandığı 31 Mart dün gibi, bugün de Cumhuriyet Halk Partisi Türkiye’nin birinci partisi. Bizimle baş edemeyen, yarışmayan, yarışamayanlar kendi AK Gençlik dedikleri Gençlik Kollarına güvenmiyorlar. Yani Arnavutköy gençlik kolları AK Parti’nin, Tayyip Bey’in umudu olan bir grup değil, onlara güvenmiyor. Kadın Kollarına güvenmiyor. Ana kademesine güvenmiyor. Hiçbir partide olmayan yeni bir kol kurmuş, bir tek ona güveniyor. Yargı Kollarına, Yargı Kolları Başkanı Akın Gürlek’e güveniyor. O da 19 Mart darbesiyle birlikte bugün 217’nci gün. Nasıl ilk yedi gün orada, Saraçhane‘de ‘Gelemezsiniz’ dediler gelindi. Vapurları bağladılar, köprüleri kaldırdılar, metroları durdurdular, otobüsleri sokmadılar. Ama Saraçhane’ye aktı milyonlar. Arnavutköy için de demişlerdi ki, ‘AK Parti’nin kalesidir. Kimse gelmez, meydan boş olur, zor durumda kalırsınız.’ Ben Arnavutköy ilçe başkanıma, yönetime, il başkanıma dedim. ‘Arnavutköy bizi çağırıyor, gidiyor muyuz?’ Geldiniz mi? Şimdi Ekrem Başkan’la bugün oradaydım. ‘Arnavutköy’e gideceğim’ dedim, dedi, yaşa ‘Genel Başkanım.’ ‘Kanal İstanbul konuşacağım’ dedim. ‘Anlat Genel Başkanım.’ ‘Tekin’in adaylığını ilan edeceğim’ dedim. ‘Yakışır Genel Başkanım.’ Şimdi hem Ekrem Başkan’a hem neredeyse bir yıldır orada yatan Ahmet Özer’e, dün iddianamesi 10 ay sonunda çıkan Rıza Akpolat‘a, Adana’dan burada misafir Zeydan Karalar‘a, Ceyhan‘a, Seyhan‘a, Oya Başkan’a ve Utku Caner Çaykara’ya, o iddianameden içeride olan yedi başkanımıza ve tüm başkanlarımıza bir Arnavutköy’ü gösterelim. Onlar ne haram yediler, ne cana kıydılar, orada yatanlar yiğitlerimiz ve aslanlarımızdır. 

İmamoğlu’nun  mesajı

CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, Silivri’de tutuklu bulunan İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun mesajını okudu. İmamoğlu’nun mesajında Kanal İstanbul Projesi vurgusu dikkat çekti.

İmamoğlu, Çelik tarafından kamuoyuna ulaştırılan mektubunda şu ifadeleri kullandı:

“Sizler, 19 Mart’tan bu yana büyük bir inançla meydanlardasınız. Milletin iradesini yok sayanlara karşı, vatandaş olarak hakkınızı savunuyorsunuz. Herkes için ve her yerde adalet yerini bulsun, demokrasinin gereği yerine getirilsin diye, yılmadan mücadele ediyorsunuz. Her türlü zulme, baskıya, tehdide inat, bir adım bile geri atmıyorsunuz. Tutunacak hiçbir dalı kalmamış, millete krizden, yoksulluk ve umutsuzluktan başka bir şey veremez hale gelmiş bir iktidara, doğru yolu gösteriyorsunuz. Koltuğunu kaybetmemek için itibarını kaybedenlere, cesaret ve haysiyet dersi veriyorsunuz. Şanlı bir mücadelenin cesur neferleri olarak, çok güçlü bir irade sergiliyorsunuz. Sizlerle gurur duyuyorum. Sağ olun, var olun.”

“Sevgili hemşerilerim; demokrasi tarihimizin en kirli, en ağır maliyetli siyasi operasyonuyla karşı karşıyayız. Yargı ve kayyumlar eliyle siyaseti şekillendirmeye, milli iradeyi baskı altına almaya çalışanlar, Atatürk’ün emaneti, canımızdan aziz Cumhuriyetimizi, göstermelik seçimlerle yönetilen bir ülke haline getirmek istiyorlar. Bu anlayış yüzünden, benim vatandaşım her sabah daha yoksul, daha güvencesiz, daha belirsiz bir hayata uyanıyor. Siyasi hesaplarına engel olarak gördükleri herkese, her kesime zorbalıkla boyun eğdirmeye çalışıyorlar. Bana ve tutuklu arkadaşlarıma karşı taammüden bir hukuk cinayeti işlenmektedir. Tutuksuz yargılanmam gereken, bir mahkeme salonunda bile bana tecrit uygulamaya kalkıyorlar. Mahkeme salonunda avukatlarımın, basının ve ailemin bulunmasına bile tahammül edemiyorlar. Adil yargılanma, savunma hakkı gibi hukuki ilke ve değerlerle hareket etmiyorlar. İlk günden bu yana, yargısız infaz peşindeler. Çünkü ne hukuk onların yanında ne millet…”

“Ben, ‘Duruşmalar canlı yayınlansın, milletimin gözü önünde yargılanmak istiyorum’ diyorum, onlar, benim mahkeme salonundaki birkaç saniyelik görüntümü bile milletten kaçırmaya çalışıyor. Kimin, neden korktuğunu görün. Milletten korkanlar, milletten kaçanlar saraylarında, makam odalarında mahpusturlar. Ben ise milletime güveniyorum, kendimi her zaman milletin vicdanına emanet ediyorum.  Onun için, benim Silivri’deki hücrem, içimdeki millet ve memleket sevgisi kadar büyüktür, uçsuz bucaksızdır. Onlar, millete hesap verme korkusuyla gün sayıyor, ben ise İstanbul’un ve ülkemin her yerinde alnı ak, başı dik yürümek, milletimle hemhal olmak için gün sayıyorum.  Yeniden hizmet etmek, icraat yapmak, çözüm üretmek için gün sayıyorum.”

“İçimdeki çalışma şevkini, enerjisini sevgili Arnavutköylüler çok iyi bilir. Arnavutköy’ün altyapı sorunlarının çözümü için yaptığımız devasa yatırımları; açtığımız Ahmet İsvan Halk Ekmek Fabrikası’nı, yaşam merkezini, kreşleri, kütüphaneleri; çiftçilere verdiğimiz özel destekleri, dar gelirlilere sunduğumuz imkanları sizler çok iyi bilirsiniz. Kanal İstanbul adını verdikleri o büyük ihanet projesine karşı nasıl mücadele verdiğimi, sizler çok iyi bilirsiniz. Bizimle icraatta, hizmette yarışamayacaklarını, bizi sandıkta asla yenemeyeceklerini bilenler, yargı eliyle bizden kurtulabileceklerini zannediyorlar. Unuttukları bir şey var: Biz yalnız değiliz. Biz, bizden ibaret değiliz. Biz, bu şerefli milletin, adalet ve hürriyet talebinin ifadesiyiz. Biz, bu aziz milletin huzur ve kardeşlik, refah ve bereket talebinin ifadesiyiz. Bir kişi, bir parti ya da bir kesimin değil, milletin ortak aklının, ortak çıkarlarının, ortak değerlerinin sesiyiz. Biz, dik durmaya devam edeceğiz ve millet, kaderini eline alacak. Türkiye, adaletin ve hürriyetin, birliğin ve kardeşliğin ülkesi olacak. Yarın güneşin doğacağını bildiğim gibi biliyorum ve inanıyorum: Her şey çok güzel olacak. Her şey çok güzel olacak. Ekrem İmamoğlu.Silivri Zindanı.”

ÇOK OKUNANLAR