İslam İşbirliği Teşkilatı’nın dönem başkanı Türkiye. Gazze’de İsrail’in katliamları devam ederken Türkiye öncülüğündeki İİT, yanına Arap Birliği adlı uluslararası örgütü de alarak birkaç tane ortak toplantı yaptı.
Bu toplantıların sonunda, hem Arap ülkelerini hem de bütün İslam ülkelerini temsilen 8 ülkeden oluşan bir “temsil heyeti” oluştu. Bu temsil heyeti, Gazze’de önce ateşkes, sonra da Filistin’de iki devletli çözüm için temaslara başladı.
Amerikan Başkanı Donald Trump’ın yanına Tayyip Erdoğan’ı oturtarak New York’ta Gazze barışı konusunda yaptığı toplantı işte bu temsil heyeti ile ABD arasında yapılan toplantıydı. Erdoğan masanın başında oturuyordu, çünkü Trump’la görüşen heyetin başkanlığını o yapıyordu.
Bu toplantıda Türkiye başkanlığındaki 8 ülkenin birkaç temel talebi vardı. O taleplerden en önemlisi, Gazze’yi değil bir diğer Filistin toprağını, Batı Şeria’yı ilgilendiriyordu. Çünkü İsrail bütün dünyanın dikkati Gazze’ye dönmüşken 1967’den beri işgal altında tuttuğu Batı Şeria’da ilhak faaliyetlerini hızlandırmıştı. İsrail ordusu gidiyor Filistinlileri köylerinden, tarlalarından, bahçelerinden kovalıyor, ardından da hemen “yerleşimci”ler gelip buralarda kendi evlerini, çiftliklerini kurmaya başlıyordu.
İslam dünyası, İsrail’in Batı Şeria’yı tamamen ilhak edeceğini görüyordu. New York’taki toplantıda Gazze’de Hamas’ı ikna etme karşılığında Amerikan Başkanı Trump’tan Batı Şeria’nın İsrail tarafından ilhak edilmeyeceği sözünü aldılar. Trump bu sözünü daha sonra kamuoyu önünde de defalarca tekrar etti, ayrıca Gazze ile ilgili 20 maddelik planında da bu söz yazılı olarak var.
Biz Türkiye’de oturduğumuz yerde Trump planına İslam ülkelerinin desteğinin Batı Şeria’nın ilhak edilmemesi sözüne dayalı olduğunu biliyoruz da İsrail bunu bilmiyor mu? Elbette biliyor, hem de en iyi onlar biliyor.
Buna rağmen İsrail parlamentosu gitti, Barı Şeria’yı ilhak etmek için bir karar aldı. Bu kararın Başbakan Binyamin Netanyahu’ya rağmen, onun bilgisinin ve onayının dışında alındığını kimse iddia edemez.
Netanyahu, Gazze’de uygulamak zorunda kaldığı ateşkesten hiç memnun değil ve bunu bozmak için fırsat kolluyor. O ateşkesi bozamasın diye Amerikan Başkanı kendi yardımcısı dahil bütün üst düzey heyetini İsrail’e yolladı bu hafta. Ama işte görüyorsunuz, Knesset’ten bu karar çıkıverdi.
Trump yüksek sesle tepki verdi, “ABD desteğini kaybedersiniz” dedi, İsrail hükümeti de kararı uygulamak için ileri adımlar atmayacağını söyledi ama bunlar hep laf. İsrail burayı tamamen ilhak etmek istediğini hiçbir zaman gizlemedi. Batı Şeria’nın ilhakı demek, Doğu Kudüs’ün de resmen İsrail toprağı haline gelmesi demek.
Ama Gazze savaşı İsrail’e o kadar çok şey kaybettirdi ki, bana soracak olursanız şu an Batı Şeria’yı ilhak etmeye olabilecek en uzak noktada bu ülke. Çünkü tarihinde ilk kez Amerika’da hem kamuoyu desteğini hem de Kongre’deki gücünü kaybetme riski altında İsrail.
Şu an İsrail’i var kılan yegane gücün Amerika olduğu dikkate alınacak olursa Netanyahu’nun son sinsi hareketinin ülkesi açısından ne kadar riskli bir davranış olduğu da görülür.
İyi bir stratejist olarak bilinen Netanyahu’nun hırsı aklının önüne geçmeye başlamış durumda.

