Sevgili İrem Hanım,
47 yaşında, evli, iki çocuk annesiyim. Son bir yıldır cinsel isteğim neredeyse sıfıra indi. Eşim hâlâ aktif ama ben ne fiziksel olarak istekliyim ne de duygusal olarak o enerjim var. Acaba bu menopoz mu başlıyor? Yoksa sadece bıkkınlık mı? Herkes ‘kadınlar bir yaştan sonra böyle olur’ diyor ama ben öyle olmak istemiyorum. Gerçekten bu hormon işi mi, yoksa içim mi soğudu?
Değerli Okurum,
Çoğu kadın “artık canım istemiyor” deyip bu konuyu duvarın arkasına süpürüyor. Önce şu yanlış anlaşılmayı düzeltelim: Her azalan cinsel istek, menopoz değildir. Her menopoz da cinsel isteği bitirmez. Menopoz, yumurtalıkların yavaş yavaş hormon üretimini azaltmasıyla olur.
Bu azalma vajinal kuruluk, uykusuzluk, sinirlilik gibi fiziksel belirtilerle birlikte libidoda azalmaya da yol açabilir. Ama mesele sadece biyoloji değil. Menopoz kaynaklı istek azalmasında ateş basması, uykusuzluk, terleme gibi başka fiziksel belirtiler eşlik eder. Vajinal kuruluk, ağrı, cinsel ilişki sırasında rahatsızlık olabilir. En iyisi uzman doktor muayene ve kan testleri ile bakılmasını öneririm.
Ancak belki de “beden değil, ruh yorulmuştur.” Kendini arzu edilmeyen değil, görülmeyen hissediyor olabilirsin. Eşinle iletişim azalmış, duygusal temas zayıflamış olabilir. Dokunulmadan geçen yıllar libidoyu dondurur.
Sıcak bir cümle, öpüşme, tensel farkındalık egzersizleri çoğu zaman ilaçtan daha etkilidir. Önemli olan menopoz bir “bitiş” değil, yeniden ayar çekme dönemi. Tıpkı doğum sonrası gibi, beden ve beyin yeni dengeye geçiyor.Ve bu dönemde kadınlar, eğer kendi arzularını yeniden tanımayı öğrenirse,cinsellik artık görev değil, özgürlük olur.
Eşim bana artık eskisi kadar arzu duymadığını söylüyor ama internetten film izliyor
Merhaba İrem Hanım,
29 yaşında, 1,5 yıldır evli bir kadınım. Eşim bana artık eskisi kadar arzu duymadığını söylüyor. Zaten evliliğimizin başından beri çok tutkulu değildi ama son zamanlarda iyice azaldı. Ara sıra da kendini tatmin ettiğini fark ediyorum — internetten film izleyerek. Bu beni çok üzüyor. Defalarca konuştuk ama değişen bir şey olmadı. Diyor ki ‘alışkanlık işte, bazen rahatlamak için yapıyorum’. Ama ben bunu ihanete yakın bir şey gibi hissediyorum. Evlenince artık bekarlık alışkanlıkları bitmez mi? Canı istemediğinde ya da yalnız kaldığında sürekli ‘kendin mi yaptın?’ diye sormaya başladım. Bu da ilişkimizi geriyor. Ne yapmalıyım, bırakayım da yapsın mı, yoksa bu normal mi?
Değerli okurum,
Öncelikle, hissettiğin şey çok insani: Birinin kendi başına cinsellik yaşaması, özellikle de evlilikte, kolay kabullenilen bir şey değil. Çünkü senin zihninde “biz artık bir ekibiz, o da benimle yaşamalı” diye bir eşleşme var. Ama erkek beyni, her zaman bu romantik uyumu takip etmez; bazen sadece “fiziksel deşarj” tuşuna basar.
Şunu net söyleyeyim: Kendini tatmin etmek (mastürbasyon) evlilikte ihanet değildir. Ama eşinle paylaşılan cinselliğin yerine geçiyorsa, işte o zaman bir uyarı sinyalidir. Erkeklerde mastürbasyon refleksi genellikle ergenlikte öğrenilir. Zihinde, stres atma – rahatlama – dopamin salınımı üçgeni oluşur. Evlilik bu biyolojik döngüyü sihirli şekilde silmez. Ama yeni dönemde bu alışkanlık eşli cinsellik lehine evrilmelidir.
Eğer evliliğin ikinci yılında hâlâ bireysel tatmin ön plandaysa, iki olasılık vardır: Partner, gerçek cinsellikte “başarısız olma” korkusuyla güvenli limanına (ekranına) dönebilir, veya cinsellikte değil, iletişimde azalma vardır. Kadınla kurulan bağ “yakınlık”tan çıkıp “rutin”e dönüşmüştür.
“Evlenince artık bitmeli” düşüncesi, romantik ama biyolojik olarak pek gerçekçi değil.Tıpkı şeker yemeyi bırakmak gibi: yasaklamak isteği çoğaltır. Senin sürekli “yaptın mı?” diye sorman da bu döngüyü besliyor;çünkü utanç – gizleme – merak üçgeni oluşuyor. “Niye yapıyorsun?” yerine, “Ne eksik kalıyor ki oraya gidiyorsun?” demek fark yaratır. Cinsellikte “yasak” değil, “ortak merak” dili kurulduğunda bağ artar.
Erkeklerde çoğu zaman yorgunluk, stres ve monotonluk isteği düşürür. Cinselliği görev değil, keyif olarak yeniden çerçevele. Her “yaptın mı?” sorusu, aslında “ben yeterli miyim?” korkusunu gizler. Cevabı o değil, sen vermelisin: “Evet, ben yeterliyim.”
Çok mastürbasyon erkekliği bitirir mi?
Merhaba İrem Hanım,
Ben 19 yaşındayım, cinselliği henüz yaşamadım ama ergenlikten beri mastürbasyon yapıyorum. Bazen günde birden fazla oluyor. Sonra suçluluk hissediyorum. İnternette bazı yazılar okudum, ‘çok yapmak erkekliği bitirir’, ‘beyni köreltir’, ‘bağımlılık yapar’ gibi şeyler yazıyor. Bazen durdurmak istiyorum ama sonra yine yapıyorum. Bir yandan utanıyorum, bir yandan rahatlıyorum. Gerçekten zararlı mı, yoksa sadece kafamda mı büyütüyorum?
Değerli okurum,
Öncelikle şunu bil: utanacak hiçbir şey yok. Mastürbasyon, yani kişinin kendi kendini cinsel olarak uyarıp boşalması, tamamen fizyolojik bir süreç. Mastürbasyonun vücuda ya da “erkekliğe” doğrudan bir zararı yok. Sperm bitmez, hormonlar düşmez, cinsel organ küçülmez, “enerji” tükenmez. Yani mesele “yapmak” değil, nasıl ve neden yaptığın.
Dikkat etmen gereken nokta şu: Eğer mastürbasyon, stresle baş etmenin tek yolu haline geldiyse —örneğin sıkıntı, yalnızlık, kaygı anlarında hemen buna yöneliyorsan —o zaman bir “alışkanlık döngüsü”ne girmiş olabilirsin. Bu durumda beyin, cinselliği bir rahatlama değil, bir kaçış aracı olarak kullanır. Ve bu, ileride gerçek bir partnerle cinsellik yaşadığında duygusal bağlantı kurmanı zorlaştırabilir. Ayrıca çok sık pornografiye maruz kalmak, beynin “haz eşiğini” yükseltir. Gerçek bir insanla temas ettiğinde aynı heyecanı bulamamanın sebebi budur. Kendini suçlama. Bu davranış doğal; önemli olan onun seni yönetmemesi. Frekans yerine farkındalığı artır. “Kaç kez?” değil, “neden?” diye sor.
Ekranla değil, bedeninle bağlantı kur. Pornografiyi geçici olarak bırak, hayal gücünü devreye sok. Beyin dopaminini sadece tek kanaldan almamalı. Koş, müzik dinle, üret. Zevk merkezini çeşitlendir. Senin yaşında beden keşfedilir, sınırlar öğrenilir. Önemli olan farkında olmaktır.

