ABD’de Kaliforniya merkezli bir araştırma ekibi, “Galleri” isimli çoklu kanser erken teşhis testini mercek altına aldı. GRAIL Inc. tarafından geliştirilen bu yenilikçi kan testi, kan örneklerinden 50’den fazla farklı kanser türüne ait biyolojik sinyalleri tespit edebiliyor.

ABD ve Kanada’da yürütülen araştırmaya herhangi bir semptomu bulunmayan 50 yaş ve üzeri 23 bin 161 gönüllü katıldı. Katılımcılara meme, rahim ağzı, kolorektal ve akciğer kanseri için önerilen standart taramalara ek olarak Galleri testi uygulandı.

Araştırma sonucuna göre, test uygulanan kişilerden 216’sında kanser sinyali tespit edildi. Bu vakaların 133’ünde hastalık doğrulandı. Bu da Galleri testinde pozitif sonuç veren bir kişinin gerçekten kanser olma olasılığının yüzde 61,6 olduğu anlamına geliyor.

Daha da önemlisi, test sayesinde tespit edilen kanserlerin yüzde 53,5’i Evre 1 veya 2’de, yani tedaviye en açık erken aşamalarda bulundu. Kanserlerin yüzde 69,3’ü ise Evre 1 ila 3 arasında tespit edildi. Araştırmacılar, bu oranın standart taramalara kıyasla yedi kattan fazla bir artış anlamına geldiğini ifade etti.

Uzmanlara göre testin yanlış pozitif oranı yalnızca yüzde 0,4 seviyesinde. Bu da testin güvenilirlik açısından umut verici bir tablo sunduğunu gösteriyor.

Oregon Sağlık ve Bilim Üniversitesi’nden Dr. Nima Nabavizadeh, testin “karşılanmamış tarama ihtiyaçlarını karşılayabilecek potansiyele sahip olduğunu” belirterek şu ifadeleri kullandı:

“Bu bulgular inanılmaz derecede cesaret verici. Erken teşhis, tedavi başarısının en yüksek olduğu noktadır. Bu test, kanseri çok daha erken evrelerde yakalayarak binlerce hayat kurtarabilir.”

Nabavizadeh ayrıca, Galleri testinin kanserin hangi organdan kaynaklandığını yüzde 92 doğruluk oranıyla tespit edebildiğini de vurguladı.

Testi geliştiren biyoteknoloji firması GRAIL Inc.’in Başkanı Dr. Josh Ofman, yaptığı açıklamada Galleri testinin mevcut tarama yöntemlerine önemli bir destek sunduğunu belirtti:

“Galleri, kanser sinyalinin vücudun hangi bölgesinden geldiğini doğru bir şekilde belirleyebiliyor. Bu sayede hekimler teşhis sürecinde daha hızlı ve hedefe yönelik ilerleyebiliyor. MCED testleri, kanser taramasını popülasyon düzeyinde dönüştürme potansiyeline sahip.”

Dr. Ofman, özellikle standart taramaların bulunmadığı kanser türlerinde testin hayat kurtarıcı rol üstlenebileceğine dikkat çekti. Araştırma verilerine göre, Galleri testinin saptadığı kanserlerin yaklaşık dörtte üçü, halihazırda ABD’de standart tarama programlarının kapsamadığı türlerden oluşuyor.

Uzmanlardan uyarı

Monmouth, New Jersey’deki Memorial Sloan Kettering Kanser Merkezi’nden radyoloji uzmanı Dr. Nicole Saphier, çalışmaya katılmamakla birlikte sonuçları “umut verici” bulduğunu belirtti.

Ancak Saphier, yeni testin mevcut taramaların yerini almaması gerektiğini vurguladı:

“Galleri, mevcut meme, rahim ağzı, kolon ve akciğer kanseri taramalarına umut verici bir katman ekliyor. Ancak bu test, standart yöntemlerin yerine geçmek için değil, onları tamamlamak amacıyla geliştirildi.”

Saphier, erken teşhisin yalnızca yaşam süresini değil, yaşam kalitesini de artırdığını söyleyerek ekledi:

“Erken tanı, tedavinin en etkili olduğu dönemi yakalamamızı sağlıyor. Bu da hastaların daha uzun, sağlıklı ve üretken bir yaşam sürmelerine yardımcı oluyor.”

Son yıllarda, özellikle genç yetişkinlerde bazı kanser türlerinin görülme sıklığında dikkat çekici bir artış yaşanıyor. Dr. Saphier, bu duruma atıfta bulunarak şu soruyu gündeme getirdi:

“Kanserler genç yaş gruplarında artarken, tarama yaş aralıklarını genişletmeli miyiz? Ve bu yeni kan testi, bu değişimde bir rol oynayabilir mi?”

Uzmanlar, bu tür kan testlerinin genç yaş gruplarında da kullanılıp kullanılmayacağını anlamak için uzun vadeli sonuçların beklenmesi gerektiğini belirtiyor.

Dr. Nabavizadeh, devam eden araştırmalardan gelecek sonuçların testin klinik faydalarını daha net göstereceğini belirtti: “Yakında, testin standart taramalara kıyasla ne kadar ek klinik fayda sağladığını gösterecek olan randomize NHS-Galleri çalışmasının sonuçlarını da göreceğiz.”