Kaybolan Kadın Zarafeti
02 Kasım 2025

Bir kadının zarafeti bir zamanlar sessiz bir güçtü.

Ne bağırırdı ne de dikkat çekmeye çalışırdı.

Zarif kadın sadece yürürdü, sadece bakardı, sadece susardı ama bütün salon onun varlığını hissederdi.

Bir parfümün kokusu, bir kumaşın düşüşü, bir bakışın süresi kadar kısa ama etkileyici bir zarafetten söz ediyorum.

Bir zamanlar kadınlar aynaya bakarken sadece güzelliğini değil, duruşunu da tartarlardı.

Gözlerinin ifadesinde huzur var mıydı, oturuşunda ölçü var mıydı, ses tonunda nezaket var mıydı?
Güzellik, zarafetle anlam bulurdu.

Çünkü güzellik görünürdü ama zarafet hatırlanırdı.

Bugün kadınlar güçlü, başarılı, bağımsız ve görünür.

Ama bütün bu görünürlüğün içinde bir şey kayboldu.

O da zarafetin kendisi.

Zarafet yanlış anlaşıldı.

Kimi için eski bir alışkanlık, kimi için yumuşaklık, hatta zayıflık sayıldı.

Oysa zarafet bir güçtü.

Bağırmadan duyulmanın, yarışmadan parlamanın, iddiasız bir asalete sahip olmanın gücü.

Zarafet bir kıyafetin içinde değil, o kıyafeti taşıyan bedendeki bilgelikteydi.

Bir hareketin ucundaki sabırda.

Bir kelimenin ardındaki nezakette.

Bir bakışın içindeki anlayışta.

Kadınlar artık hızın içinde yaşıyor.

Sürekli yetişiyor, sürekli değişiyor, sürekli ispat peşindeler.

Böylesi bir hızda zarafetin sessizliği duyulmaz oldu.

Oysa zarafet bir yaşam biçimiydi.

Kendine saygıydı, başkalarına duyulan özenin bir yansımasıydı.

Kırmadan konuşmayı, geçerken selam vermeyi, teşekkür etmeyi bilmekti.

Bir yemeğe şık giyinmek değil, o sofrada kimseyi rahatsız etmemekti.

Zarif kadın kendini değil, ortamın enerjisini düşünürdü.

Belki de bugün zarafetin geri dönmesi için kadınların yeniden kendine dönmesi gerekiyor.

Daha sade, daha az ama daha derin yaşamayı hatırlaması gerekiyor.

Çünkü zarafet bir gösteri değil bir denge hali.

Ne fazlalıkta ne eksiklikte.

Tam kararında bir varoluş biçimi.

Bir fincan çayın buharında, annenin elinde, bir çocuğun saçını okşayan dokunuşta zarafet hâlâ var.

Sadece sesi kısık.

Ama kalbi hâlâ aynı incelikle atıyor

ÇOK OKUNANLAR