Bayıldığım bir Amerikalı müslüman komedyen bir seferinde çıktığı bir talk-showda müthiş bir karşılaştırma yapmıştı.

Ona göre İslamofobi, bu fobiye sahip olanlar açısından rahatsız edici olmakla birlikte hafife alınan bir şeydi. “Örümcek korkusu veya yükseklik korkusu gibi bir şey olarak anlatılıyor topluma” diyordu.

Buna karşılık anti-semitizmin toplumdaki imajı çok daha sertti, küfür karşılığı olarak bile kullanılıyordu, anti-semitizm neredeyse bulaşıcıydı, görüldüğü yerde ezilmeliydi.

Bu eşitsiz algıyla savaşmaya karar vermişti komedyen de ve çok güzel dalgasını geçiyordu.

Şimdi, eğer çok büyük bir sürpriz yaşanmazsa bu akşam bir müslüman, Zohran Mamdani New York şehrine belediye başkanı seçilecek.

Acaba seçilmesi İslamofobiye iyi mi gelir kötü mü? Şimdiden kötü geldiğini söylemem gerek. Mamdani karşıtları bir yılı aşkın süredir korkunç bir anti-islam propaganda sürdürüyor. Bu propaganda, bütün propagandalar gibi bir sürü yalana yaslanıyor ama korkarım çok sayıda insanda da iz bırakacak.

Neler söylenmedi ki Mamdani için? New York’ta “helal” yemeği zorunlu kılacağından şehri şeriat kanunlarına göre yöneteceğine, kadınlara örtünme zorunluğu getirmekten başka şeylere kadar…

Mamdani’nin adaylığı kesinleştiğinde sosyal medyada dolaşıma giren Özgürlük Anıtı’nı peçeye bürünmüş gösteren görsel bugün dahil hala dolaşımda.

Amerika’nın kutuplaşmış ortamında bana soracak olursanız bir sonraki cephe İslamofobi ile yüzleşmek olacak.