Diyet 2
05 Kasım 2025

İlk bölümde tarihsel süreci özetlemiştik. Şimdi de neden zorlanıyoruz ve nasıl yapsak diyoruz?

Sağlıklı yaşam üçgeni Sağlıklı beslenme, hareket ve sağlıklı psikolojik denge üzerine kurulu.

Hızlı şehirleşme ile gelen hızlı yaşam tarzı bu dengenin her ayağını olumsuz etkiliyor.

Sağlıklı beslenme deyince ülkemizde büyük bir oranda evde yemek pişiyor. Bu olumlu yanı ancak çevremizi sarıp sarmalayan sağlıksız yiyecek ve içecekleri sürekli tüketiyoruz. Akşamları televizyon karşısına geçince sayısız reklamlarda görünen abur cuburlar tüm dengeyi bozuyor. En çok da çocuklar ve gençler için.

Şehir yaşamı, iş dünyasının getirdiği hız ve alışkanlıklar bizi zorluyor. Sosyalleşmemizin büyük bir kısmı dışarıda ve masa başında. Kahve yanında tatlı. Öğlen ve akşam iş yemekleri. Sabah işe giderken yenilen poğaça, börekler, masa başında fark etmeden tükettiğimiz sağlıklı sağlıksız atıştırmalıklar, tüm bu yaşam tarzını sonuna kadar körükleyen büyük bir endüstri ve reklamlar. Sonuçta sağlıklı beslenemiyoruz

Atatürk sağlam kafa sağlam vücutta bulunur diyerek yol göstermişse de hareketliliğimiz düşük. Çocukluğumuzdan itibaren spor yapma alışkanlığıyla yetiştirilmedik. Her ne kadar son yıllarda yükselen değer sağlıklı yaşamı benimsemeye başlasak da yoğun çalışma temposu içinde onlarca defa spor merkezlerine yazılıp yarıda bırakıyoruz. Üçgenin hareket ayağını da hayatımızın içine bütünüyle yerleştiremiyoruz.

Gelelim üçgenin son ayağına, sağlıklı psikolojik denge. Yeme bozukluğu stres, üzüntü, endişe ile artıyor, tüm duygusal açlığımızı yemekle gidermeye çalışıyoruz. 

Ben de ömür boyu bu düzenin etkilerini yaşadım ve mücadele ettim, etmeye devam ediyorum. İdeal nedir bilinmez ama kendimce oldukça büyük bir yol kat ettim. Daha da yolum var biliyorum.

Bir sorunumu hallederken kesin ön şartlar koymam. Sigarayı da öyle bırakmıştım. Bir gün bırakacağım dedim, otuz yıl içtiğim sigarayı iki yıl içinde bıraktım.

Yıllardır inişli çıkışlı mücadele ettiğim kilo sorunumu da umarım bir gün kalıcı olarak çözeceğim.

Naçizane önerilerimi paylaşıyorum.

Önce sağlık dedim. Eğer alışkanlıklarımı değiştirmezsem kısa zamanda ciddi sağlık sorunlarıyla karşılaşacağım kesindi. Sağlık kontrollerime başladım ve hiç ihmal etmeden sürdürdüm. Başlangıçta çok kötü olan sağlık değerlerim bugün normal sınırlarda. Yıllar sürdü ama oldu.

Yaklaşık yirmi beş yıldır uzman eşliğinde mini kardiyolarla destekli spor yapıyorum. Evde haber izlerken okurken bir yandan da bisiklet sürüyorum. 

Sağlıklı besleniyorum. Bu alışkanlığım hep vardı. Ancak yıllar içinde miktarları azaltmayı başardım. En kötüsü akşam meyve yeme alışkanlığımdan bir türlü vazgeçemedim.

Geç saatlerin dinginliğinin ve huzurunun tadını çıkaran birisi olarak akşam altıdan sonra en az on dört saat yemek yememeye bir türlü uyum sağlayamadım. Yine de mücadeleye devam ediyorum.

En önemlisi bir yandan da duygusal tüm sorunlarını yemek yiyerek bastırıyordum,  bir türlü önleyemiyordum. Psikolojik destek aldım, farkındalığımı arttırdım.

Hangimiz mükemmeliz ve her konuda başarılı olabiliyoruz? Önemli olan vazgeçmemek. Yılmazlık. Defalarca başarısız olabilirsiniz. Ama adım adım ilerliyorsanız ve her geçen gün daha bilinçle ve farkındalıkla sorunun üzerine gidiyorsanız doğru yoldasınız. Varsın uzun sürsün.

Yıllardır mücadele ediyorum. Vazgeçmedim. Epey yol kat ettim.

Darısı sizin başınıza.

ÇOK OKUNANLAR