4 Ağustos 2025’te meydana gelen deniz kazasında hayatını kaybeden Halit Yukay’ın ailesi, soruşturmanın seyrini değiştirebilecek yeni iddialar ortaya attı. Aile, Arel-7 gemisinin armatör yetkilisi Arda Güler’in kazadan sonra kurtarma girişimlerini engellediğini, mürettebata ise sessiz kalmaları yönünde baskı yaptığını ileri sürdü.

“Kurtarma engellendi, bildirim yapılmadı”

Yukay Ailesi’nin açıklamasına göre gemi kaptanı Cemal Tokatlıoğlu, kazanın ardından armatör temsilcisine bilgi verdi ancak olay, kamu kurumlarına bildirilmedi.

Açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Armatör yetkilisi Arda Güler’e bilgi verilmesine rağmen hiçbir kamu merciine bildirim yapılmamış, merhumun kurtarılması için girişim engellenmiştir. Mürettebata da sessiz kalmaları yönünde baskı yapılmıştır.”

Aile, Halit Yukay’ın cenazesinin kazadan bir ay sonra, 3 Eylül’de denizden çıkarıldığını hatırlatarak, yaşanan sürecin “hem adalet hem de kamu kaynakları açısından büyük kayıplara yol açtığını” vurguladı.

“Mürettebat aynı avukatla ifade verdi”

Basın açıklamasında ayrıca, kazanın ardından mürettebatın tamamının armatör şirketin avukatı tarafından temsil edildiği ve bu durumun “çıkar çatışması yarattığı” belirtildi:

“Arel-7 gemisi armatör şirketi şüpheli konumundaki mürettebat için kendi avukatını atamıştır. Mürettebat üyeleri bu baskı altında ifade vermek zorunda kalmıştır.”

Bilirkişi raporu: “Grey Wolf çarpmayla parçalandı”

Erdek Cumhuriyet Başsavcılığı’na devredilen dosyada yer alan bilirkişi raporuna göre, Halit Yukay’a ait Grey Wolf adlı tekne Arel-7 gemisiyle çarpışma sonucu parçalandı.

Raporda kaptan, mürettebat ve armatör yetkilisinin “yardım ve bildirim yükümlülüğünü yerine getirmediği” belirtildi.

Hazırlanan iddianamede Kaptan Cemal Tokatlıoğlu hakkında “taksirle ölüme neden olma”, Mürettebat ve armatör yetkilisi Arda Güler hakkında ise “yardım veya bildirim yükümlülüğünü yerine getirmeme” suçlarından ceza talep edildi.

Ancak iddianamenin henüz mahkemece kabul edilmediği ve kaptanın tutukluluğunun kaldırıldığı açıklandı.

“Eğer müdahale edilseydi Halit yaşıyor olabilirdi”

Aile olayın gizlenmesinin sadece adalet duygusunu değil, kamu kaynaklarını da zedelediğini belirtti:

“Eğer Arel-7 mürettebatı görev başında olsaydı ve olay derhal yetkili mercilere bildirilseydi, iki çocuk babası Halit Yukay bugün hayatta olabilirdi. Türkiye Cumhuriyeti’nin sayısız kurumu ve kurtarma gemisi bir ay boyunca seferber edilmiştir.”

Aile, Türk Ceza Kanunu’nun 179, 180, 181, 182 ve 281. maddelerinin göz ardı edildiğini ve iddianamenin olayın tüm boyutlarını kapsamadığını da belirtti.

Yukay Ailesi, açıklamasını şu sözlerle tamamladı:

“Bu olay sadece bireysel bir adaletsizlik değil, insan hayatına verilen değerin ölçüsüdür. Adaletin tüm yönleriyle tecelli edeceğine inancımız tamdır.”