Ünlü oyuncu Elçin Sangu, CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yaşadığı yargı sürecini hatırlarak ülkedeki medya düzenini eleştirdi. Sangu, “Gerçekler çarpıtılıyor, yalanlar normalleşiyor. Bir insan hem seçimde yolsuzluk yapmış, hem diploması sahte, hem hırsız, hem casus olabilir mi? Olabiliyor, çünkü medya buna zemin hazırlıyor. Siyasette, sanatta, ekranda; her yerde aynı zihniyet dolaşıyor: Kişisel çıkar için başkalarına zarar vermek. Bana defalarca ‘Sus, kariyerine zarar verir’ dediler. Evet, belki verir. Ama bu zihniyeti kökünden söküp atamayacaksak, o kariyerin, o ekranların, o manşetlerin hiçbir anlamı yok” dedi.
Elçin Sangu sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla medyayı eleştirdi. Haberin yerini dedikodunun aldığını söyleyen ünlü oyuncu, “Gazeteciliğin yerini linç, gerçeğin yerini kurgulanmış algılar aldı.Kelimeler artık doğruları aydınlatmak için değil, karanlığı daha inandırıcı göstermek için kullanılıyor. Siz o haberleri okurken, o çirkin başlıklara tıklarken, aslında farkında olmadan bu çürümenin bir parçası oluyorsunuz. Sorun bir kişi değil; sorun bu zihniyet” dedi.
Elçin Sangu’nun sosyal medya paylaşımı şu şekilde:
“Bu satırları, kendini sağduyulu olarak tanımlayan ama bu çarpık medya düzenini farkında olmadan besleyen herkese yazıyorum.
Siz başka ortamlarda ‘özgür basın, tarafsız haber, daha adil bir ülke’ istemiyor musunuz?
Peki hayalini kurduğumuz ülkenin haberciliği, gazeteciliği, medyası bu mu olmalıydı?
Bugün haberin yerini dedikodu aldı.
Gazeteciliğin yerini linç, gerçeğin yerini kurgulanmış algılar aldı.
Kelimeler artık doğruları aydınlatmak için değil, karanlığı daha inandırıcı göstermek için kullanılıyor.
Siz o haberleri okurken, o çirkin başlıklara tıklarken, aslında farkında olmadan bu çürümenin bir parçası oluyorsunuz.
Sorun bir kişi değil; sorun bu zihniyet.
Bu zihniyet öyle bir zihniyet ki, halkı yavaş yavaş manipülasyonla uyuşturuyor, vicdanı susturuyor, gerçeği magazinleştiriyor.
Birkaç tık fazla almak, biraz daha görünür olmak uğruna insan onurunu yok sayıyor.
Ve işte tam da bu yüzden, aklımızla alay edercesine aynı kalıplar tekrar ediyor.
Gerçekler çarpıtılıyor, yalanlar normalleşiyor.
Bir insan hem seçimde yolsuzluk yapmış, hem diploması sahte, hem hırsız, hem casus olabilir mi?
Olabiliyor, çünkü medya buna zemin hazırlıyor.
Siyasette, sanatta, ekranda; her yerde aynı zihniyet dolaşıyor:
Kişisel çıkar için başkalarına zarar vermek.
Bana defalarca ‘Sus, kariyerine zarar verir’ dediler.
Evet, belki verir.
Ama bu zihniyeti kökünden söküp atamayacaksak, o kariyerin, o ekranların, o manşetlerin hiçbir anlamı yok.
Bunlara alışma. Normalleştirme. Parçası olma.”

