Affetmek
13 Kasım 2025

Bir zamanlar affetmek büyüklüktü.

Şimdi sınır koymak akıllılık.

Devir değişti, duyguların dili de değişti.

Eskiden kalbi rahatlatan şey affetmekti, şimdi aynı eylem kendini ezdirmek olarak görülüyor.

Artık herkesin dilinde aynı cümleler var.

Kendini koru.

Kimseyi zorla hayatında tutma.

Enerjini düşüreni sil.

Ve bu cümleler o kadar sık tekrarlandı ki, insan ilişkilerinde merhametin yerini mesafe aldı.

Affetmek, sanki eski dünyanın duygusuymuş gibi algılanıyor.

Oysa affetmek karşı taraf için değil, insanın kendi kalbini taşıyabilmesi için bir eylemdi.

Affedince unutmazsın ama yük hafifler.

Affetmezsen haklı kalırsın ama kalbin taşlaşır.

Modern insan bunu karıştırıyor artık.

Unutmayı affetmek sanıyor, görmezden gelmeyi olgunluk zannediyor.

Ama ikisi de değil.

Birini affetmek, aynı hatayı kabullenmek değildir.

Tam tersine, kendini yeniden koruyabilme gücüdür.

Ama günümüz dünyasında affetmek artık riskli bir davranış gibi.

Affedersen yine yapar.

Bir kere yapan bir daha yapar.

Belki de haklı bu cümleler, ama bu kadar çok haklı olma isteği bizi huzurlu kılmadı.

Affetmek bir denge işiydi.

Ne safça unutmak, ne de kinle hatırlamak.

Kalbinde bir yere koymak ama orada tutmamak.

Fakat modern ilişkiler artık sınır üzerine kurulu.

Herkes kendine görünmez bir duvar örüyor.

Birinin bir kez incitmesine bile tahammül yok.

Bir kelime, bir mesaj, bir yanlış anlama yıllardır kurulmuş bir bağı bitirebiliyor.

Affetmek sabır ister.

Ama sabır artık yorgunlukla karıştırılıyor.

İnsanlar tahammül etmekten değil, bir daha kırılmaktan korkuyor.

O yüzden affetmemeyi güç zannediyoruz.

Ama aslında affetmemek, kalbi sessizce yoran bir direnç.

İçinde büyüyen bir yük.

Bazen affetmek, karşındakine değil, kendine bir iyilik.

Çünkü öfke tutmak en çok onu tutanı yakıyor.

Kırgınlık bir süre sonra kimliğe dönüşüyor.

Oysa insan kırgın değil, hafif olmayı hak ediyor.

Affetmenin modası geçmiş olabilir, ama onun yerini hiçbir şey doldurmadı.

Affetmeden huzur olmuyor, unutmadan devam edilmiyor, sevmeyi yeniden denemeden kalp yumuşamıyor.

Belki de affetmek bir sanat gibi, herkesin yapabileceği ama az kişinin başarabileceği bir şey.

Ve belki de çağımızın en büyük cesareti artık affedebilmekte gizli.

Haklı olmayı bırakıp huzurlu olmayı seçebilmekte.

ÇOK OKUNANLAR