Rusya-Ukrayna savaşını bitirme yolunda Amerikan Başkanı Donald Trump tarafından hazırlanan 28 maddelik barış planı, Avrupalı müttefikler ve Ukrayna’nın itirazları sonrası epey bir değişikliğe uğradı.
Bu konuda ABD ile Ukrayna arasındaki son müzakereler hafta sonu ABD’nin Florida eyaletinde yapıldı. ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile Ukrayna Ulusal Güvenlik ve Savunma Konseyi Sekreteri Rüstem Umerov arasında yürütülen görüşmelerde ‘ciddi ilerleme sağlandığı’ açıklandı.
Toplantı sonrası Ukrayna Ulusal Güvenlik ve Savunma Konseyi Sekreteri Rüstem Umerov ile birlike basına açıklama yapan Rubio, çok verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini belirterek, “Sadece savaşı bitirmek istemiyoruz, Ukrayna’nın bir daha işgal ile karşılaşmayacak şekilde güvende olmasını ve gerçek bir refaha kavuşmasını istiyoruz.” dedi.
ABD’nin önerdiği barış planı üzerinde epey mesafe katettiklerini vurgulayan Rubio, “Ancak bu hassas ve karmaşık bir konu, bu nedenle daha yapacak çok işimiz var.” diye konuştu.
ABD Başkanı Donald Trump’ın Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff’un bu hafta Moskova’ya gideceğini ifade eden Rubio, “Bu (görüşmelerin) ne kadar zor olduğu konusunda gerçekçiyiz, ancak diğer yandan da umutluyuz” açıklamasını yaptı.
Ukrayna heyetine başkanlık eden Ukrayna Ulusal Güvenlik ve Savunma Konseyi Sekreteri Umerov da ABD’nin barış görüşmeleri konusundaki liderliği için teşekkür etti.
Umerov, “Ukrayna’nın geleceğini, halkı için önemli olan konuları konuştuk, refah içinde güçlü bir Ukrayna temel amacımız. ABD bu konuda çok destek oluyor. Cenevre’deki görüşmelerin üstüne faydalı ve üretken bir toplantı daha gerçekleştirdik.” dedi.
Trump umutlu
ABD Başkanı Donald Trump da, hafta sonu tatilini geçirdiği Florida’dan dönerken uçakta gazetecilerin sorularını cevapladı.
ABD ve Ukrayna heyetleri arasında Florida eyaletinde yapılan barış planı görüşmelerinin iyi geçtiğini belirten Trump, “Ukrayna’nın bazı zorlu küçük sorunları var. Bizim de zorlu sorunlarımız var ama bence Rusya bu (savaşın) bitmesini ister.” şeklinde konuştu.
Trump, Ukrayna savaşında geçen ay 27 bin kişinin öldüğünü ve bu ölümleri durdurmaya çalıştıklarını kaydederek, barış planı konusunda, “Bir anlaşmaya varma şansımızın yüksek olduğunu düşünüyorum.” dedi.
Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff’un bu hafta Moskova’ya gideceğini bildiren Trump, barış anlaşması için Rusya’ya bir süre verip vermeyeceği sorusu üzerine ise “Savaş bitene kadar son tarihim var ve umarım savaş biter.” ifadesini kullandı.
“Venezuela’yı pek dost bir ülke olarak görmüyoruz”
Trump, Venezuela hava sahasının neden kapatıldığına ilişkin sorulara da “Venezuela’yı pek dost bir ülke olarak görmüyoruz. Ülkemize hapishanelerden, çetelerden milyonlarca insan gönderiyorlar.” yanıtını verdi.
“Venezuela’nın hava sahasının kapatılmasının yakında bir hava saldırısı olacağı anlamına mı geldiği” sorusu üzerine Trump, “Bundan hiçbir anlam çıkarmayın.” dedi.
Trump, New York Times’ın ilk kez verdiği, Venezuela Devlet Başkanı Nikolas Maduro ile telefon görüşmesi yaptığı haberlerini de doğruladı ancak bu konuda detay vermeyeceğini ve hiç bir yorum yapmayacağını söyledi.
Savunma Bakanı Pete Hegseth’in uyuşturucu kaçırdığı iddia edilen botlara yapılan saldırılardan yaralı kurtulan kişilerin sağ bırakılmaması talimatı verdiği tartışmaları üzerine de Trump, bu konuda bilgisi olmadığını savundu.
Trump, “Pete, böyle bir şey olmadığını söyledi, ona güveniyorum. Ama hayır, ikinci bir saldırı emri olsun istemezdim, bunu araştıracağız.” diye konuştu.
Teknelere yapılan ABD saldırıları konusunda ise “çok az endişesi” olduğunu belirten Trump, “Teknelerdeki uyuşturucuları görebiliyorsunuz ve her tekne 25 bin Amerikalının ölümünden sorumlu.” değerlendirmesinde bulundu.
ABD merkezli Washington Post gazetesi 28 Kasım’da, Karayip ülkelerinden Trinidad kıyılarında, uyuşturucu kaçakçılığı yaptığından şüphelenilen bir teknede bulunan 11 kişinin ölümüne yol açan askeri saldırıya dair detayları haberleştirmişti.
Haberde, Hegseth’in talimatını yerine getirmek için Amiral Frank Bradley’in, ilk saldırı sonrasında hayatta kalan iki kişiyi öldürmek için ikinci bir saldırı emri verdiği iddia edilmişti.
Gazeteye isminin gizli kalması şartıyla konuşan bir kaynak, Hegseth’in, “teknede bulunan herkesin öldürülmesi” yönünde emir verdiği iddiasını paylaşmıştı.
Hegseth ise, ABD merkezli X şirketinin sosyal medya platformundan yaptığı paylaşımda, gazetenin haberini, “kışkırtıcı ve aşağılayıcı bir habercilik” olarak nitelendirmişti.

