Kendimi tutamıyorum, bu fotoğrafı yazacağım
18 Ocak 2025

Yukarıdaki fotoğraf, pazartesi günü yemin ederek göreve başlayacak olan Amerikan Başkanı Donald Trump’ın bu yemin töreni için bastırılan program kitapçığında yer alıyor.

Hayır, Türk basınının duyurduğu gibi henüz bu “resmi portre” değil ama olabilir de, yukarıdaki resmi bütün Amerikan devlet dairelerinde ve büyükelçiliklerinde vs de görebiliriz, eğer tercih edilirse.

Türkiye gündemine, Beşiktaş Belediyesinde yaşananlara, Kürt meselesindeki gelişmelere, ekonomide yazılmayı hak eden şeylere rağmen bu yazıyı yazmaktan kendimi alamadım; çünkü fotoğrafı ilk gördüğümden beri tuhaf biçimde fotoğraf beni çağırıyor, “Yaz” diyor.

İki gün kendim tuttum, bugünün cumartesi olmasından da yararlanıp yazıyorum işte aklıma gelenleri.

Donald Trump öyle bir kişilik ki, başta Amerika olmak üzere dünyanın dört bir yanında çok sayıda insanı amatör psikolog, hatta psikiyatrist olmaya zorluyor. Onun sözlerine, davranışlarına veya bu fotoğraftaki gibi resimlerine bakıp Amerikan Başkanının ruh hali, muhtemel hastalıkları hakkında ileri geri konuşmak dünya çapında bir spor neredeyse.

Hatta meslek ahlaklarını hiçe sayarak böyle uzaktan teşhis koymaya kalkışan profesyonel psikologlar ve psikiyatristler de oldu geçmişte, eminim yarın da olacak, birileri çıkacak Trump’ın falanca ruh hastalığının tipik belirtilerini gösterdiğini söyleyen büyük laflar edecek.

Baştan söyleyeyim, bence Trump bazılarımızın saçmalama veya ruh hastalığı olarak gördüğü şeyleri aynı anda hem karakterinin bir parçası olarak hem de biraz da sahnedeki rolü olarak yapıyor. Veya şöyle de denebilir belki: Sahnede kendine bir rol ve karakter biçmiş, başlangıçta belki adeta bir aktör gibi o ‘karaktere bürünmüş’ ama sanki zaman içinde karakteri içselleştirmiş…

Elbette ben de oturduğum yerden uyduruyorum bunları, başka herkes gibi.

Ama bir yukarıdaki resme bakın, bir de seçim sonuçlarını etkilemeye çalıştığı gerekçesiyle gitmek zorunda kaldığı Georgia eyaletinde Fulton ilçesindeki cezaevinde, ilçenin şerif ofisi tarafından çekilen resmi sabıka fotoğrafına bakın. Sağ gözündeki kısılma dışında ve kravatın rengi dışında neredeyse bire bir aynı poz. Öfkeli, her an saldırmaya hazır, haksızlığa uğradığı için intikam yemini etmiş gibi sanki.

Işıklandırması ve fotoğrafın çözünürlüğü yeterli olsa, sanki Trump ve ekibi doğrudan bu sabıka fotoğrafını da yemin töreni program kitapçığına basabilirdi gibi geliyor bana. Buradaki siyasi mesaj çok açık.

Ama Fulton ilçe şerifinin fotoğrafçısının profesyonelce olmayan ve düşük çözünürlüklü bu fotoğrafını doğrudan kullanmak yerine kendi resmi fotoğrafçısı  Daniel Torok’a aynı pozu çok daha iyi ve dramatik bir aydınlatmayla vermiş. The New York Times’da bu fotoğraf hakkında yazan Shawn McCreesh, iki gün önce ölen büyük yönetmen David Lynch’den hareketle “Lynchvari” deyimini kullanmış resmi tanımlarken. Işığın aşağıdan yukarıya doğru verilmesi, fotoğrafa sahiden de bir korku-gerilim filminden çıkma hava katıyor. Dramatik etki büyük bence.

Fotoğrafı nasıl yorumladığı sorulan Trump’ın basın sözcüsü Karoline Leavitt aynen şu cevabı vermiş: “America. Is. Back.” Özellikle İngilizce aslını yazdım, çünkü kelimelerin arasındaki nokta işaretleri çok şey söylüyor.

Fotoğraf için Amerikan sosyal medyasını tararken ciddi geyik yapıldığını gördüm. Charlie Kirk isimli bir muhafazakar aktivistin “Dad is home – Baba evde” cümlesi o kadar çok kişi tarafından tekrarlanmış ki, anlatamam.

Bir Amerikan Başkanının imajı kadar dikkatli çizilen imaj dünyada az bulunur. Hele o başkan Trump’sa, biliyoruz ki o imajı çizmeyi başka kimseye bırakmaz, kendisi bizzat imaj yönetimini yapar. Bu fotoğraf da öyle tesadüfen seçilmiş, “Alt tarafı program kitapçığı, koyun gitsin” denmiş bir şey değil, üzerinde konuşalım ve düşünelim diye seçilmiş özel bir resim.

Pazartesi günü işte bu pozu veren Amerika’yı ve dünyayı yönetmeye başlayacak. Hazır mısınız?

ÇOK OKUNANLAR