İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, dün sabahki basın toplantısını aslında geçen hafta yapacaktı. Ama Kartalkaya yangını olunca toplantıyı erteledi. Hem yas ortamında böyle bir toplantı yapmak uygun düşmezdi hem de söyleyecekleri gündemde araya kaynasın istemiyordu.

Pazartesi sabahı 10.00’da yapılacak toplantı için günler önceden beklenti yaratıldı. Toplantının adı “Turpun büyüğü” olacaktı. Bu söz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Beşiktaş ve Esenyurt Belediyeleriyle ilgili ihaleye fesat soruşturmaları için kullandığı “Turpların büyüğü heybede” cümlesinden geliyor. İmamoğlu bu cümle kullanıldığında da isyan etmiş, “Hedefiniz benim, istinaftaki cezamı onayın olsun bitsin” diye tepki vermişti.

Dün sabahki toplantıda İmamoğlu kendisine daha Beylikdüzü Belediye Başkanlığı dönemine ilişkin olarak açılan bir kamuyu zarara uğratma davasından söz etti. 2015 yılında yapılan bir ihaleyle ilgili olan davada İmamoğlu 7 yıla kadar hapis istemiyle yargılanıyor. Mahkum olması ve cezasının kesinleşmesi durumunda İmamoğlu sadece hapse girmeyecek, seçilme yeterliğini de kaybedecek, yani aday olamayacak. İmamoğlu için 2019’da açılan YSK’ya hakaret davasında mahkumiyet çıkmıştı ama bu dava uzunca bir süreden beri istinafta bekliyor. Daha sonra bir de Yargıtay süreci olacak. O dava da cezasının kesinleşmesi halinde İmamoğlu’na siyasi yasak getiren bir dava. Böylece İmamoğlu için potansiyel siyaset yasağı davalarının sayısı ikiye çıktı.

İmamoğlu bu davanın aslında beraatle sonuçlanması gerektiğini, aynı konuda Danıştay’da görülen davada kamunun zarara uğratılmadığı yönünde karar verildiğini söyledi.

Ama İmamoğlu bu dava dosyasına giren bir bilirkişi raporundan ve o raporu hazırlayan bilirkişiden şikayetçiydi öncelikle. Bilirkişinin adını da açıklayan İmamoğlu, bu kişinin hep kendisi aleyhinde raporlar tanzim ettiğini öne sürdü, bilirkişinin “art niyetli olduğunu” söyledi. İmamoğlu’na göre bilirkişi raporuna olmayan şeyleri de yazmıştı.

İmamoğlu’nun basın toplantısı bazı televizyonlardan canlı yayınlanıyordu. Daha yayın bitmeden İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan bu basın toplantısında adını vererek ilan ettiği bilirkişi nedeniyle İmamoğlu hakkında soruşturma açıldığı duyuruldu ve İmamoğlu 31 Ocakta ifade vermek için savcılığa davet edildi.

Başsavcılık, İmamoğlu’nun bilirkişiyi “Soruşturma şüphelileri lehine sonuç doğuracak karar verilmesi amacıyla alenen hedef göstermek suretiyle etkilemeye teşebbüs etmekten” dolayı resen soruşturma açıldığını duyurdu.

Savcılık açıklamasında “Yazılı ve görsel medyada bu yönde söylemlerde bulunanlar” hakkında da soruşturma başlatılması için İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne talimat verildiği belirtildi.

İmamoğlu, daha sonra sosyal medya hesabından yaptığı bir paylaşımda “Bize yapılan her hukuksuzluğu, her adaletsizliği Türk Milletiyle paylaşacağız” ifadelerini kullandı.

İmamoğlu, paylaşımında ayrıca şunları kaydetti:

“Belgelerle açıkladığım hukuksuz işlerle ilgili de jet hızıyla soruşturma bekliyorum. Bu hukuksuz iş ve işlemleri haber yapan basın kuruluşları ve paylaşan vatandaşlar hakkında soruşturma açmak da sansürün dik alasıdır.”

Basın toplantısına soruşturma açıldığı haberi medyada bir anda İmamoğlu’nun basın toplantısında söylediklerinin önüne geçti, gün boyu sacılık soruşturması tartışıldı, eleştirildi.