Bütün dünya korona salgınında yeni bir aşamaya geçti artık. Çünkü korona virüsüne karşı aranan ve denemeleri süren çok sayıda aşıdan üç tanesi teorik olmaktan çıktı, pratiğe dönüştü. Böylece dünya üzerindeki bütün ülkeler de, halen ruhsatlama çalışmaları veya denemeleri devam eden aşılara bir an önce sahip olmak için yarışa girdi. Türkiye de bu yarışta yer almak istiyor ama şimdilik bir yer alabilmiş değil.
Aşı konusunda ilk iyi haber, Türkiye kökenli bir çift olan Uğur Şahin ve Özlem Türeci’nin kurduğu şirketten, Almanya’daki BioNTech’ten geldi. Bu şirletin geliştirdiği ve Pfizer’la ortak üretip pazarlayacağı aşının yüzde 95 güvenilir olduğu ortaya çıktı. Aşı denemelerinde ruhsat öncesi son aşama olan Faz3 denemelerinde elde edilen bu başarı sonrası Pfizer Amerika’da ilaç otoritesi FDA’ye aşının “acil kullanım”ı için izin başvurusunda bulundu.
Ardından ikinci iyi haber ABD’li Moderna adlı şirketten geldi. Onlar da Faz3’ü tamamlamışlardı ve aşıları yüzde 94.5 güvenliydi. Üçüncü iyi haber, Oxford Üniversitesi’nin geliştirdiği, AstraZeneca ile ortak üretilecek aşıdan geldi. O da Faz3’ü başarıyla tamamladığını söylüyordu. Ancak bu son ikisi henüz “acil kullanım” ruhsatı almak konusunda başvuruyu yapmadı.
Arkada halen Faz3 denemeleri devam eden çok sayıda aşı var. Önümüzdeki haftalarda bunlardan da iyi haberler gelecek büyük olasılıkla.
Bugün Dünya gazetesi bir derleme yapmış, korona aşıları konusunda uluslararası bir bilgi paylaşım platformu olan GAVI’deki bilgilere göre dünya çapında 9.6 milyar dozluk aşı siparişi şimdiden verilmiş durumda. Bunlardan 6.8 milyar dozu kesin rezervasyon, yani anlaşması da yapılmış, hatta parası kısmen de olsa ödenmiş şeyler. Bu listede Türkiye’nin adı gözükmüyor. Yani Türkiye henüz herhangi bir aşı için ne anlaşma yapmış ne de rezervasyon yapmış durumda.
Türkiye, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın bölük pörçük verdiği bilgilere göre üç ayrı firmayla aşı müzakereleri yürütüyor. Bunların başında Pfizer ve BioNTech geliyor. Eğer müzakereler başarılı olursa, bu aşıdan 1 milyon doz yıl başından önce Türkiye’ye teslim edilecek. Bu da 500 bin kişinin aşılanması demek. Bakan Koca’nın verdiği bilgiye göre Nisan ayına kadar da 25 milyon doz daha gelecek; yani 12.5 milyon kişi daha aşılanacak Pfizer-BioNTech aşısıyla.
Bakan Fahrettin Koca, henüz Faz3 denemeleri Türkiye dahil bazı ülkelerde devam eden Çinli SinoVac adlı firmayla da müzakere yürütüldüğünü, bir şirketten ilk etapta 10 milyon doz, daha sonra da 40 milyon doz daha aşı alınacağını, bu aşının ücretsiz uygulanacağını söyledi. Ancak başta da söyledik, henüz bu aşının Faz3’ü başarıyla tamamlayıp tamamlamadığı belli değil.
Üçüncü firma ise Rus Sputnik V firması. Bu firmanın denemelerinin ne aşamada olduğunu kimse bilmiyor; uluslararası bilim basınıyla paylaşılan bir araştırma yok ama Ruslar aşıya ruhsat verdi ve Rusya’da bu aşı uygulanıyor. Aşının güvenirliği bir büyük bilinmeyen.
Kısacası dünya çapında yaşanan bir aşı yarışı var ama bu yarışta Türkiye’nin ne durumda ve ne aşamada olduğunu bazı demeçler dışında bilmiyoruz. Ama anlaşılan en büyük ümidimiz, henüz ruhsatı olmayan Çin aşısı.
Türkiye’nin aşı seçiminde ister istemez aşı fiyatları da önemli bir rol oynuyor. Örneğin Pfizer-BioNTech aşısını ABD bir dozu 19 dolardan alıyor ve 100 milyon doz sipariş verildi bile. Avrupa Birliği aynı aşıdan 300 milyon doz sipariş etti, her bir dozu 18.5 Euro’dan. TL’ye vurunca 150 liradan fazla. Devlet o yüzden bu aşıya bel bağlamak istemiyor, aşı maliyetinin çok fazla olacağını düşünüyor. Bu aşı büyük olasılık eczanelerde parayla satılacak.