22 yıllık başbakanın seçim yenilgisini kabul etmesi üç ay sürdü

Samoa Pasifik Okyanusunda bir grup adadan oluşuyor, en yakınındaki ülke Yeni Zelanda uzun süre adada işgalci güç olarak bulundu. (Kaynak: Vikipedi)

Minicik bir pasifik ülkesi, Samoa. Bağımsızlığını kazandığı 1962 yılından beri demokrasiyle yönetilen, 200 bin nüfuslu, barışçıl bir ada. O kadar ki, bir Samoa ordusu yok mesela.

Sa’ilele Tuilaepa, 200 bin nüfuslu Samoa’yı 1998’den beri yönetiyordu. “Beni yönetmem için tanrı seçti” bile dedi, üç ay direndi ama sonunda koltuğundan kalkmak zorunda kaldı.

Ülkede 1982 yılından beri bir “hakim parti” var, adı “İnsan Haklarını Koruma Partisi.” Bu partinin lideri Sa’ilele Tuilaepa, 1998’den beri, düne kadar ülkenin başbakanıydı.

Samoa siyasetini merak ettiğinizi sanmıyorum ama geçen yıl ülkede ilginç ve önemli gelişmeler oldu; İnsan Haklarını Koruma Partisi’nde ve hükümette Sa’ilele Tuilaepa’nın yardımcısı konumunda olan Fiame Naomi Mata’afa bu partiden ayrılıp yeni bir parti kurdu.

Ada ülkesinde seçimler 9 Nisanda yapıldı. Seçimlerin ilk sonucuna göre 51 üyeli parlamentoda Fiame Naomi Mata’afa’nın yeni kurduğu parti 26 üyelik kazandı. Yani kırılgan bir çoğunluk elde etti; ülkenin 21 yıllık başbakanı Tuilaepa ise iktidarını kaybetti.

Ama o iş o kadar kolay olmadı. Samoa anayasası, parlamentonun seçimden en geç 45 gün sonra toplanmasını emrediyor. Yine ülke yasaları parlamentonun en az yüzde 10’unun kadınlardan oluşmasını emreden bir “kadın kotası”na sahip. Ama seçimde seçilebilen kadınların oranı yüzde 9.8 oldu.

Fiame Naomi Mata’afa, üç aylık bir sinir harbinin ardından nihayet ülkesinin ilk kadın başbakanı olarak göreve başladı.

Haydi başladı bir tartışma ülkede ve sonunda Samoa’nın YSK’sı olan seçim komisyonu, eski başbakan Sa’ilele Tuilaepa’nın partisi İnsan Haklarını Koruma Partisi’ne bir milletvekilliği ilave etti, doğal olarak Fiame Naomi Mata’afa’nın Meclis’teki sandalye sayısı bir azaldı. Belli ki eski başbakan koltuğundan kalkmak istemiyor, bunun için de elinden geleni yapıyordu.

Tam da Meclisin açılmasına yakın günlerde meydana gelen bu olayı Fiame Naomi Mata’afa, “Darbe” olarak niteledi. Ülkede büyük tartışma oldu ve o sırada Meclis’e bağımsız olarak girmiş bir milletvekili, Fiame Naomi Mata’afa’ya destek olacağını açıkladı, yani yeniden çoğunluk muhalefete geçti.

Geçti ama bu sefer, bir takım seromonilere katılmak dışında neredeyse hiçbir yetkisi olmayan Cumhurbaşkanı parlamentonun toplanmasını engelledi. 22 yıllık başbakan Sa’ilele Tuilaepa görevi bırakmaya yanaşmıyordu, bir ara “Beni tanrı görevlendirdi” bile dedi.

Tabii karşılıklı davalar açıldı, seçim sonuçları yargıya taşındı. Bu arada iki lider birbirlerini “Darbecilik”le suçladılar. Mahkeme kararları da çelişkili çıktı ama en sonunda cuma günü ülkenin yüksek mahkemesi Fiame Naomi Mata’afa’nın partisine kadın kotası nedeniyle kaybettiği bir milletvekilini iade etti. Bu gelişme sonrası Fiame Naomi Mata’afa parlamentonun dışında bir çadırda yemin etti.

Başlangıçta onun yemin etmesi Sa’ilele Tuilaepa’yı iyice kızdırdı ama sonunda o da seçimi Mata’afa’nın kazandığını ve hükümeti onun kuracağını kabul etti. Böylece 200 bin nüfuslu barışçıl küçük ada ülkesinde 3 ayı aşkın süren siyasi belirsizliğin ardından 22 yıllık başbakan koltuğundan kalktı, yerine yenisi oturdu.

Bu Web Sitesi Cookie kullanıyor