İmamoğlu: Hakkımda siyasi yasak ve 25 yıl hapis isteniyor, hepsinin arkasında Cumhurbaşkanı var
17 Şubat 2025

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında 2 yıldan 4 yıla kadar hapis istemli bir dava daha açıldı. İmamoğlu hakkındaki dava bu sefer 27 Ocakta düzenlediği basın toplantısında bir bilirkişinin adını açıkladığı gerekçesiyle ve “yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs” suçlamasıyla açıldı. Hakkındaki bu son davanın ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan İmamoğlu, “25 yıla yakın hapis cezasıyla yargılanan ve hakkında siyasi yasak istenen ben diyorum ki bütün bunların arkasında sayın Cumhurbaşkanı var” dedi.

İmamoğlu, 27 Ocakta düzenlediği  bir basın toplantısında, kendisiyle ilgili davalardan birinde görev yapan bir bilirkişinin adını açıklamış, bu bilirkişiyi suçlamış, savcılığın CHP’li belediyelerle ilgili bütün davalarda aynı bilirkişiyi görevlendirdiğini öne sürmüştü.

İmamoğlu’nun bu iddiaları dile getirdiği basın toplantısı devam ederken İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı onun hakkında soruşturma başlattığını duyurmuştu. İşte bu soruşturma tamamlandı ve iddianamesi yazılarak mahkemeye gönderildi. İddianamede İmamoğlu için 2 yıldan 4 yıla kadar hapis ve siyasi yasak isteniyor.

Bu davanın açıldığı haberinin duyulması sonrası gazetecilerle bir araya gelen İmamoğlu oldukça sert açıklamalar yaptı.

İmamoğlu’nun açıklamalarından satır başları şöyle:

Siyasi yasak istenen 5 dava açıldı: Türkiyemizi ve milletimizi derinden üzen ve gerçekten yargı sistemimize büyük bir kara leke gibi işlenen bir zaman dilimini yaşıyoruz. Bunu Türkiye’miz birkaç kez daha yaşamıştır. Yakın zamanda bundan 10 küsur sene önce de Türkiye’de buna benzer karar alma süreçleri yaşanmıştır ama tabiri caizse bu kadar pervasız bu kadar kötü karar alma sürecini, ülkemiz bu denlisini ilk kez yaşıyor. Savcının oluşan iddianamesiyle şu anda beşinci siyaset yasağı ile ilgili bir iddianame ve mahkeme süreci ve 25 yılı aşan hapis cezasıyla yargılanan bir kişi durumundayım.

Beni siyasette devre dışı bırakmak isteyen kişi Sayın Cumhurbaşkanı: Mevzu olan bu mahkemelerin ve iddianameleri ya da bu süreçlerin hiçbirisi bırakın iddianameyi kaleme bile alınacak işler değil. Bu manada açıkçası meselenin yargıda bu işlerin altına imza atan insanlar olmadığını biliyorum. Beni siyasette devre dışı bırakma çabası gösteren kişinin adı da belli sayın cumhurbaşkanı. Bu konuda 2019’dan bu yana cumhurbaşkanı bu hamleleri birkaç kez daha denemiştir, normalleştirmiştir. Aynen 2019’da YSK’yı etki altında tutmak adına ‘Sen 13 bin oyla İstanbul’da seçimi kazandığını mı zannediyorsun’ diyecek kadar ve o günden bugüne muhtelif konuşmalarıyla Türkiye demokrasisini, yargı sistemini zedelemiş, kötü etkilemiştir ve iş bu günlere gelmiştir. Hâlâ mücadelesini bu alanda sürdürüyor.

Mertliğe davet ediyorum: Bakın ben buradayım. Kaybetmenin bile mertliği yaşanır bu minderde. Demokrasi de öyle bir şeydir. Seçim kazanılabilir kaybedilebilir. Mertliğe davet ettim defalarca ama tercih başka. Bir de heybeden bahseden kendileri heybedeki turplardan bahseden kendileri bu süreçlerin tamamının savcılığına savunan kendileri ama sonra da beni ilgilendirmiyor bu yargının işi diyecek kadar da sürece dair talihsiz açıklamalar yapan da kendisi. Mertliğe davet etiğim kişi. Ve bugün 25 yıla yakın hapis cezasıyla yargılanan ve aynı zamanda 5 kez siyasi yasak getirilmeye çalışan kişi olarak ben diyorum ki tüm bunların arkasında Sayın Cumhurbaşkanı var.

Kimse konuşmasın istiyor: Ben demiyorum kendi diyor. Gizlilik kararı olan mahkeme süreçlerinin her bir dosyasını bildiğini kendi iddia ediyor. Heybedeki turplardan kendisi bahsediyor, ceza almalı diyor insanları tehdit ediyor. Sanatçısı iş insanı kimse konuşmasın istiyor. Böyle bir şey olabilir mi! İstediğimiz şu mertlik, mertliğin yeri de sandık. Sandığa gidilir, oy kullanılır, millet kimi tercih ediyorsa o koltuğu alır, o işin sorumluluğun hakkını verir. Doğup büyüyüp yetiştiği mertliğin simgesi olan semtinin Kasımpaşa’nın adına yakışır davranmaya davet ediyorum cumhurbaşkanını. Biz mertçe mücadeleye hazırız.

Partiye bile göz koymuş durumdalar: Bütün bu süreçleri milletimizin demokrasi aşkıyla adalette ve vicdana olan tutuklusuyla, ben milletimizin adalet duygusuna hala inanıyorum, arkamda duyduğum en büyük gücün de 86 milyon insanımızın o duygularıdır. Bu bağlamda iddianame, ve yazılanlar hiç umurumda değil. Vız gelir tırıs gider.

Gazetecilere geçmiş olsun: Bahsi geçen 4 gazeteci dostumuza da geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Bu ülkenin geleceğine yazık. Sakın milletimize ekonomiyle sosyal refahla ilgili cümleler kurmasınlar, bütün sorunları kendileridir. Böyle tutum aldıkları sürece ülkemizin düze çıkması mümkün değildir. Kendisini alatmasın. Milletimizin geleceğine yazık ediyorsunuz.

Kurultayımız pırıl pırıl, tertemiz: Basiretsiz, etik olmayan, zemini tamamen çürük, hiçbir sözün hiçbir tavrını muhatap almadım almam. Pırlanta gibi tertemiz yarışmacı bir kurultay geçmiştir. Kavgalar çıkacak dedikleri ortam tamamen centilmence giden bir seçimde, yani toz değecek bir an yaşanmamış bir kurultayın 1..5 sene sonra uydurma laflarla kendine iş arayanlar boşta kalmış insanlardır.

ÇOK OKUNANLAR