Siyaset her yerde olmalı mı?
08 Nisan 2025

Türkiye’de her gün siyaset sahnesinde türlü türlü ve şaşırtıcı olaylar yaşanıyor. Görünüşe göre bu durum devam edecek. İstenmeyen görüntüler, tarihin unutmayacağı kararlar, polis ile halkın karşı karşıya gelmesi, insanların düşüncelerini ifade ettikleri için göz altına alınması ve tüm bunların ekonomiye yansımaları gibi pek çok gelişme gündemi ağır ve yoğun bir şekilde meşgul ediyor. Türkiye gibi dinamik ve farklı toplumsal yapıları barındıran ülkelerde siyaset, günlük yaşamın her alanında kendini gösteriyor; gazetede, televizyonda, sosyal medya ve sokakta sürekli gündemde yer alıyor. Peki, bu kadar önemli bir konu hayatımızın her noktasında yer alırken, siyaset her yerde konuşulmalı mı? İş yerlerinde, okullarda ya da kamuya açık alanlarda… Bu soruya net bir cevap vermek zor olsa da siyasetin farklı açılardan değerlendirilmesi ve apolitik olmayan bir yeni nesil gerektiği bir gerçek.

Siyasetin her alanda yer almasının, insan hakları ve özgürlükleriyle doğrudan ilişkili olduğunu düşünüyorum. Bir birey, inandığı fikirleri savunma hakkına sahiptir. Ve bu, onun temel hakkıdır. Dolayısıyla, siyaset bir insanın görüşlerini ifade edebileceği, özgürce tartışabileceği bir alan olarak düşünülebilir. Ancak, bu özgürlüğün sınırları da olmalı. İş yerlerinde, okullarda ya da kamu alanlarında, siyaset konuşmanın sınırları, bir toplumun barışını ve işleyişini koruma adına belirli ölçütlere dayanabilir.

İş yerlerinde siyaset konuşulmalı mı? Bu soruya gelindiğinde, işler biraz daha karmaşık bir hal alabilir. İş yeri, bireylerin profesyonel olarak varlık gösterdikleri bir ortam ve bu ortamda odaklanılması gereken temel şey işin kendisi. Siyaset, kişisel fikirler ve inançlar üzerinden yürütülse de bir çalışanı ya da bir işyerindeki diğer kişileri rahatsız etme potansiyeline sahip olabilir. Aşırıya kaçan siyasi tartışmalar, işyeri huzurunu bozarak iş verimliliğini olumsuz etkileyebilir. Ayrıca, bazı iş yerleri, çalışanlarına siyasi tarafsızlık yükümlülüğü de getirebilir. Bu da siyaset konuşmanın sınırlarını çizen bir diğer unsur olarak karşımıza çıkmakta. Benim görüşüm ise kişilerin kendi fikirlerini özgürce ve saygı kapsamında ifade etmesi olacak. Sabit fikirli olmadan, farklı görüşleri de dinleyerek kendi fikirlerini belirtmek herkesin hakkı olmalı. Dayatmadan uzak, özgürce görüşünü ifade edebilmenin demokrasinin en temel unsurlarından biri olduğunu unutmayalım.

Okullarda siyaset konuşulmalı mı? Okullarda ise durum farklı bir boyut alabilir. Gençlerin, özellikle de öğrencilerin, dünya görüşlerini şekillendiren bir dönem okul dönemi. Bu dönemde siyasetle tanışmalarının, kendi düşüncelerini geliştirmeleri için oldukça önemli olduğunu düşünüyorum. Ancak, eğitim ortamı, ideolojik baskılarla şekillenen bir yer olmamalı. Öğretmenler ve okullardaki yöneticiler, öğrencileri tarafsız bir şekilde bilgilendirmekle yükümlüler. Bu nedenle, okul ortamlarında siyaset konuşmak, eğitimdeki amacın ötesine geçmemeli.  Öğrencilerin siyasi fikirlerini özgürce ifade etmeleri teşvik edilse de eğitimin amacı öğrencilere doğru bilgi ve düşünme becerileri kazandırmak olmalı. Tabi üniversite döneminde öğrencilerin fikirlerini korkusuzca ifade edebilmeleri çok önemli. Gelecekte apolitik bir nesil yerine düşünen, tartışan ve fikirleri ile öncü olacak gençlere ihtiyacımızın çok olduğu bir gerçek.

Kamuya açık alanlarda siyaset konuşulmalı mı? Kamuya açık alanlar, herkesin erişebileceği ve katılımda bulunabileceği alanlar. Bu, siyasetin en rahat ifade edilebileceği yerler olarak karşımıza çıkmakta. Toplumun bir parçası olarak, bireylerin kamu alanlarında siyasi görüşlerini dile getirme hakkı elbette var. Ancak burada da dikkat edilmesi gereken nokta, bu konuşmaların diğer insanlara zarar vermemesi ve toplumsal düzeni bozmaması olmalı. Bu noktada, ifade özgürlüğü ile toplumun huzuru arasında dengenin baskılardan uzak bir şekilde sağlanmasının gerektiğini düşünüyorum.

Sonuç olarak, siyasetin her yerde konuşulması gerektiği ya da konuşulmaması gerektiği meselesi, özgürlük ve sorumluluk arasındaki dengeye dayalı bir soru sanırım. Siyaset, hayatımızın bir parçası olmalı. Ancak bunun uygun ortam ve yerlerde yapılması önemli. Siyasetin, insanları birbirinden ayıran, kutuplaştıran bir araç olmaktan çıkıp, farklı görüşlerin ve düşüncelerin daha olgun bir şekilde tartışıldığı bir zemin haline gelmesi şart. Toplum olarak, farklılıklarımızı zenginlik olarak görmeli ve her bireyin düşünce özgürlüğünü savunmalıyız.  Hem özgürlük hem de toplum huzuru arasında bir denge sağlamak, siyasetin her alanda sağlıklı bir şekilde konuşulabilmesi için temel unsurlardan biri olarak karşımıza çıkmakta.

Ülkemize taraf değilsen bertarafsın yaklaşımından uzak bir siyasi iklim diliyorum. Sadece düşüncelerini ifade ettiği için suçlanan, elinde fikrinden başka bir güç olmayan, özgürce yaşamak isteyen tüm gençlerimizin en kısa zamanda serbest kalması eminim tüm Türkiye’nin arzusudur. Geleceğin; daha açık fikirli, hoşgörülü ve özgürce şekillenmesi umudu ile…

ÇOK OKUNANLAR