Eleştirmenler bizzat yapamadıkları konularda iyi değerlendime yazıları yazabilirler diye bir düşünce var ya. ben de buna güvenerek seks üzerine kitap yazmaya giriştim.
nasıl ki iyi bir klasik müzik eleştirmeninden bir orkestra yöneten şef olması beklenilmemeliyse veya iyi bir resim eleştirmeninden iyi bir ressam da olması beklenmiyorsa ben de seks üzerine yazıyorum diye iyi seks yapmam da beklenilmeyeceğine güvenerek bu işe giriştim.
***
giriştim de iyi mi yaptım bunu bilemiyorum çünkü bu konu psikiyatri, felsefe, ve edebiyatın birleştiği noktada ele alınmak zorunda olduğundan yazarı son derece zorlayan bir konuymuş.
başta beni yönlendiren şu üç düşünce vardı:
ilk ikisi Jacques Lacan’dan:
– cinsel ilişki yoktur (veya olamaz)
– kadın yoktur.
bu ikisi bile insana buyurun buradan yakın dedirtecek düşünceler
ama üçüncüsü de var. Bu ise Freud’dan:
– bizler sapkınlık diye adlandırdığımı şeylerin nasıl olabildiğini anlamak ve çözümlemeye çalışmak yerine heteroseksüel ilişkinin nasıl var olabildiğini ve bunun nasıl sürdürülebildiğini çözümlemeliyiz.
isterseniz buradan da yakabilirsiniz tabii ki.!
– yazmaya henüz başlamadım ama bu üç yaklaşımı tam çözmeden işe girişemeyecektim. dolayısıyla bu üçünü de bir şekilde anladığımı sanıncaya kadar çok çalıştım ve sonunda çözdüm galiba meseleyi.
***
ama tam işi sonunda çözdüm, yazmaya artık girişebilirim derken ortaya Lacan ve Freud’unkinden çok daha sarsıcı bir düşünce daha çıktı:
***
İlahiyatçı Cevat Akşit’in Tv5 televizyonundaki “seks” ile ilgili konuşması sosyal medyada yayılınca ben de maalesef bundan haberdar oldum.
Akşit konuşmasında, “Cinsel münasebet esnasında afedersiniz eşeklerin yaptığı gibi tamamen soyunmayın. Çünkü orada melekler vardır, siz soyunursanız melekler dışarıya çıkar, şeytan da odada tek kalır ve oluşacak çocukta şeytanın nasibi olur” ifadelerini kullanmış
***
al başına belayı, şimdi cinsellikle ilgili kitabımda bu derinlikli düşüncenin Lacan ve Freud ile nasıl bağdaşacağını da çözmem gerekecek.
Ha bir de eşeklerin soyunmadan önce hangi stilde kıyafetler giydiklerini de merak etmeye başladım. şimdi sanki başımda yeterince dert yokmuş gibi bu soru da kafamı meşgul ediyor!