PKK sembolik olarak silah bırakmaya başladı… Bu bile önemli bir ilk ama bir o kadar da dev bir adım. Uzun zamandır PKK’nın Türkiye içinde silahları susmuştu. Şimdi inşallah bu olumlu hava Irak ve Suriye’ye de sıçrar ve başta Türk-Kürt kardeşliğine ve barışa yıllarını vermiş hepimiz rahat bir nefes alırız.
Bu ilk silah bırakma töreninin Kuzey Irak kenti Süleymaniye’ye 50 kilometre mesafede Jasana mağarası önünde yapılması barış sürecinin şu anda içinde bulunduğu durumu gösteriyor. Yani PKK yöneticileri çok ihtiyatlı davranıyorlar. Baffel Talabani’nin yönettiği Süleymaniye bölgesi PKK liderliğine yakınlığı ile tanınır. Ama bu yeni değil. 20 yıl önce ne idiyse bugün de o. PKK burada daha güvende hissediyor ve işi sağlama alıyor. Yani kimse Malazgirt ovasında silahları teslim etmeyi düşünmüyor. Çünkü o silahları teslim edip sembolik olarak yakan 30 PKK’lının bu törenden sonra Türkiye içinde ellerini kollarını sallayarak gezmeleri mümkün değil ve çünkü bu barış sürecinin daha alt yapısı tam ve sağlam değil…
Yani anlaşılan Cumhurbaşkanımız ve Devlet Bahçeli’nin bu işin artık sürüncemede kalmaması isteği ve Türk kamuoyuna bir şeyler sunma ihtiyacından doğan bir sembolik silah bırakma töreni gerçekleşti. Bu bile çok olumlu bir adım…
Yani esas soru bu silahları bırakanlar ne olacak? Kuzey Irak dağlarında çiçek mi toplayacaklar? Türkiye dağlarında çiçek toplayabilecekler mi? İşte bunun cevabı yapılacak olan hukuki alt yapıyı sağlam düzenlemek ve en ufak bir soru işaretine yol açmadan uygulamak. İşte burada eksiklik var ve onun için TBMM’de bu konuyu ele alacak bir komisyonun kurulması lazım. Cumhurbaşkanının AK Parti, MHP ve DEM ele ele vererek süreci götürecekler lafı da buradan geliyor… Ben bütün taraflarla konuştum, kimse bir seçim ittifakı falan beklemesin…
Ama aynı zamanda bu süreç ve getireceği barış, başarılı ve kalıcı olacaksa artık Türkiye’nin şu karanlık siyasi ortamdan daha aydınlık bir ortama çıkarılması, suskun Türkiye’nin rahmetli Süleyman Demirel’in “Konuşan Türkiye’sine” evrilmesi ve ülkemizin demokratik yapısının yeniden raya oturtulması gerekiyor.
İşte olayın içinde MİT Başkanı İbrahim Kalın’ın oluşu, ekibe İletişim başkanı Burhanettin Duman’ın katılması gelecek için olumlu sinyaller.
Türkiye’ye dışarıdan bakanlar seçilmiş belediye başkanlarının sistematik bir şekilde hapse atıldıkları izlenimine kapılıyor. Bu normal değil mi? Böyle bir ortamda Türkiye’de terör faaliyetlerine karışmış ve kan dökmüş bir terör örgütü mensupları nasıl ellerini kollarını sallayarak sokaklarda gezecekler, hele hele nasıl siyasi faaliyetlere katılacaklar? İşte bize bunu soruyorlar…
