Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul il başkanlığına bir Asliye Hukuk mahkemesi tarafından kayyum olarak atanan eski CHP’li siyasetçi Gürsel Tekin bugün öğlen saat 12.00’de il binasına gidip İl Başkanı koltuğuna oturmak istiyor.
Kayyum Gürsel Tekin, “İl binasına polis eşliğinde gitmem” dedi, sanki CHP il örgütü kendisini öyle bekliyormuş ve bu normal bir demokratik görev değişimiymiş gibi “Gidip il başkanı Özgür Çelik’le kucaklaşacağım ve koltuğa oturacağım” da dedi.
Buna karşılık CHP örgütleri de kayyum Gürsel Tekin’i binaya almamak için çeşitli eylem biçimleri tartışmaya başladı. İnsan zinciri kurmak, CHP’lilerin il binasını korumaya alması gibi önlemler konuşuldu, derken dün akşam üzeri saatlerinde CHP İstanbul Gençlik Kolları üyelerine bir çağrı yaparak herkesi gece saat 23.00’de biraz da sapa bir yerde olan CHP il binasına davet etti.
İşte bu davet İstanbul Valiliğine ve İçişleri Bakanlığına günlerdir aradığı fırsatı verdi; ansızın İstanbul’da OHAL, hatta sıkıyönetimi andıran önlemler açıklandı. İstanbul Valisi Davut Gül, “Vatandaşlarımızı yasa dışı toplantı ve gösterilere davet etmek veya bu yönde çağrı yapmak yasal olarak suç teşkil etmektedir. Bu tür girişimlerin toplumsal huzura zarar vereceği açıktır” diyerek çağrılara tepki gösterdi. Valilik kent genelinde 6 ilçede her türlü eylem ve toplantıyı yasakladı, bu arada Çevik Kuvvet polisleri yanlarında demir barikatlarıyla gidip CHP İstanbul il binasını ablukaya almaya girişti.
O sırada bir kısım vatandaş da il binasına gitti. Polisle vatandaşlar arasında yer yer arbede yaşandı. CHP milletvekilleri ve yöneticileri il binasına girmek isterken tartaklandı. Ama CHP il başkanı Özgür Çelik binaya girmeyi başardı ve gece vakti kendi makam odasından bir fotoğraf paylaşarak kayyum Gürsel Tekin’e direneceğini gösterdi.
CHP lideri Özgür Özel, o sırada Ankara’da CHP’nin 102. kuruluş yıl dönümü çerçevesinde düzenlenen bir konserdeydi, orada yaptığı konuşmada “Buradan, sözümün ve sesimin eriştiği bütün demokratları, bütün CHP’lileri İstanbul’daki baba ocağına, Atatürk’ün evine sahip çıkmaya davet ediyorum. Baba evimizi polis kuşatması altına alanlara, yazıklar olsun. Şunu bilsinler ki CHP’yi savunmak Cumhuriyeti savunmaktır. CHP’ye saldırmak, Cumhuriyet’e saldırmaktır. Cumhuriyete saldıranlara karşı duracağız. Korkmuyoruz teslim olmuyoruz olmayacağız. AK Parti yargısı eliyle oraya oturtulmaya çalışanlara sesleniyorum; tarihi bir yanılgı içindesiniz. Bu hatadan dönün. Mustafa Kemal’in partisinin üyelerine yakışan şekilde davranın. Son uyarımdır” dedi.
Bu sırada İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya bir açıklama yapıp “Mahkeme kararlarını yok saymak, halkı sokağa dökmeye çalışmak açıkça hukuka meydan okumaktır. Sokak çağrıları yaparak, kamu düzeninin bozulmasına asla müsaade etmeyeceğiz” dedi.
Bu sözlerin ardından Özgür Özel Yerlikaya’ya cevap verdi ve sosyal medyadan “Ne ben ne partimden bir başka yönetici, insanları sokağa, şiddete davet etmiyor. Partimizin üyelerini kendi binasına almayan, insanları sokakta bırakan, böyle yaparak bir güvenlik sorunu yaratan, kanunsuz emirle devletin polisini vatandaşla karşı karşıya getirmeye çalışan sizlersiniz! İl Başkanlığımız, Cumhuriyet Halk Partililerin baba evidir, evimizi ablukaya almak haneye tecavüzdür. Millet sizden, algı operasyonu değil, devlet adamlığı bekliyor. İşinizi yapın, hukuka uyun, derhal evimizin önünden çekilin. Ben kimsenin burnu kanamasın diye üstüme düşeni yapıyorum, siz de yapın” dedi.
Bu polemikler yaşanırken İstanbul’da insanlar tamamen ablukaya alınan, oraya ulaşan yollar da kesilen CHP il binasına ulaşmaya çalışıyordu. Polisle vatandaş arasında sık sık arbede çıktı.
Eylemin büyümesinden endişelen iktidar anında sosyal medyayı yavaşlattı, birden sosyal medya çalışmaz oldu. Bu arada polis çok sayıda sosyal medya hesabı hakkında soruşturma başlatıldığını da duyurdu.
Bütün bunlar yetmedi, devreye Radyo Televizyon Üst Kurulu da girdi. RTÜK Başkanı CHP İstanbul il binasında yaşananları haberleştiren televizyonları tehdit etti, “Kamu düzenini tehdit eden, şiddeti özendiren, toplumsal hassasiyetleri istismar eden veya kitleleri tahrik edebilecek, hele hele halkı sokağa çağırmak gibi çok ağır sonuçları olacak olan yayınlara hiçbir şekilde izin verilmeyecektir” dedi.
X hesabından yazılı açıklama yapan Şahin, şunları kaydetti:
“Yayıncılara açık çağrımızdır; Her koşulda basın ve yayın ilkelerine, yayıncılığına ilişkin mevzuat hükümlerine titizlikle riayet etmesi kanuni bir zorunluluktur. Kamu düzenini tehdit eden, şiddeti özendiren, toplumsal hassasiyetleri istismar eden veya kitleleri tahrik edebilecek hele hele halkı sokağa çağırmak gibi çok ağır sonuçları olacak olan yayınlara hiçbir şekilde izin verilmeyecektir. Özellikle emniyet mensuplarını, idari amirleri veya görevi başındaki kamu görevlileri ile yargı mensuplarını hedef gösteren yayıncılık anlayışı, açıkça mevzuat ihlalidir ve ağır yaptırımla karşılaşacaktır.

CHP il binasının içinden kapının önündeki polis ablukası
“Doğruluğu teyit edilmemiş bilgilerin aktarılması sorumsuzluk örneğidir” Canlı yayınlarda doğruluğu teyit edilmemiş bilgilerin aktarılması, toplumda paniğe ve bilgi kirliliğine yol açacak bir sorumsuzluk örneğidir. Yayıncılarımızın yayın setinde belirlenen etik kurallardan sapmamaları, haber ve yorum arasındaki sınırları korumaları hukuken zorunludur. Toplumsal barışa ve kamu güvenliğine zarar verecek yayınlara dün olduğu gibi bugün de müsamaha gösterilmeyecek, bu şekilde yayın yapan kuruluşlar hakkında idari para cezaları, yayın durdurma ve en nihayetinde lisans iptali de dâhil olmak üzere gerekli tüm yaptırımlar uygulanacaktır.
Üst Kurul olarak; tüm yayıncılarımızdan yayınlarını yaparken sorumluluk bilinciyle hareket etmeleri, basın ve yayın özgürlüğü kadar kamu yararı ve toplumsal huzuru da gözetmeleri gerektiğini önemle ve son kez tekrar hatırlatıyoruz.”
CHP İstanbul il binasının önünde sabaha kadar vatandaşla polis arasındaki bekleyiş devam etti. CHP’li kadınlar oturma eylemi yapıyor. Bu arada civardaki evlerden eyleme tencere tava sesleriyle destek verildiği de görüldü.