Her 10 Türk’ten 7’sinin gönlü neden imza atan üç kişide değil de arka sırada oturanlarda?
15 Ekim 2025

1998 yılında kızım Gülümsün hamileydi.

O dönemdeki eşi Ercan Saatçi ile birlikte doğumun ABD’de olmasına karar vermişler.

Böylece çocuklarının, Türkiye  vatandaşlığı yanında ABD vatandaşlığı da almasını arzulamışlar.

Bu kimliğin ilerde onu yardımcı olacağını düşünmüşler.

Ben de karşı değildim ama “Doğum burada olsa” dedim

Haksız da değillerdi.

Ben de bu karşı değildim.

Bunun için bütün hazırlıklar yapılmış.

Ancak 2 ay kala ikisinden de bir ricada bulundum.

“Gülümsün doğumu Türkiye’de yapsın…”

Kızıma ve damadıma böyle bir şeyi empoze edecek insan değilim.

Ama onlar bir endişem vardı.

O günlerde Hürriyet Gazetesinin Genel Yayın Yönetmeniydim ve Sabah ve Uzan grupları ile tartışma içindeydik.

O iki grup, torunumun ABD’de doğum yapmasını yayın konusu yaparlar ve onları da üzerler diye endişe ediyordum.

27 yıl sonra keşke demeseydim diyorum

Bana katılmasalar da kırmadılar ve torunum Türkiyle’de doğdu.

Şimdi geriye baktığım zaman ne kadar yanlış bir şey yaptığımı görüyorum.

Çevremde bir çok arkadaşımın torunları ABD’de doğdu.

Dahası bugün iktidar koltuklarında oturan bir çok muhafazakar siyasetçinin çocuğunun, torununun da ABD’de doğduğunu görüyorum.

Ceplerinde Amerikan pasaportu ile bir çok ülkeye rahatlıkla gidiyor, vize alabiliyorlar, orada eğitim yapıyorlar.

Her 100 Türk’ten kaçı bir müslüman ülkesindeki gibi yaşamak istiyor?

Bu olayı neden hatırladım?

Dün Halk TV’de Temmuz ayında yapılan bir  KONDA anketinin sonuçları yayınlandı.…

Türk halkına sormuşlar:

“Türkiye’nin yaşam tarzı açısından hangi ülkeye benzemesini istersiniz?”

(*) Avrupa Birliği ülkeleri: Yüzde 54

(*) ABD: Yüzde 14

(*) Müslüman ülkeler: Yüzde 6

(*) Diğer ülkeler: Yüzde 18

(*) Benzemek istemediği ülke yok: Yüzde 8

Konda anketinin yanına Şarm El Şeyh fotoğrafını koyup birlikte bakın

Dün bu tabloyu önüme koydum.

Yanına da bir gün önce Şarm el Şeyh’de imza töreninde çekilen fotoğrafı…

İmzayı atan 4 kişiden üçünün ülkeleri “Müslüman” ülkesi.

Yaşam tarzlarının Müslüman ülkelerin yaşam tarzlarına benzemesesini isteyen Türklerin oranına baktım.

Her 100 Türk’ten sadece 6’sı, “yaşam tarzının”  o fotoğrafta imzayı atan liderlerin ülkelerindeki gibi olsun istiyor.

Her 100 Türkten  14’ü ise o masadaki Başkan Trump’ın ülkesindekilere benzemesinden yana.

Her 100 Türk’ten 54’ünün gözü ön sırada değil arka sıradakilerin üzerinde

Ama öyle anlaşılıyor ki, Türk halkının gözü , ön sırada imza atanlarda değil, arka sırada sakin biçimde oturan liderlerin ülkelerinde… 

Yani Fransa Cumhurbaşkanının, İngiltere, İspanya, İtalya, Almanya başbakanlarının ülkelerinde…

Niye her 100 Türk vatandaşından 54’ü, “Yaşam tarzının ön sırada imza atanların ülkelerindekilere değil de arkadakilerinkine  benzemesini istiyor…

Buna, “ABD” diyen 14’ü de eklerseniz, her 100 Türk’ten 7’sinin gönlü Batı’da…

Şimdi bir dakika…

O kareden ayrılıp, Türkiye’ye dönüyorum…

Halkın hassasiyeti diye konser yasaklayanlar

Hani şu son yıllarda “Milli hassasiyetçiler” var ya, işte onlara sesleneceğim.

Halkın “Hassasiyetleri”, “Milli değerler” diye konser yasaklayan belediye başkanlarına, valilere, kaymakamlara;

Televizyon programı yasaklatan, cezalandıran zihniyet sahiplerine; “Benim Erzurum’daki köyümün değerleri bütün ülkemin değerleri olacak” diyen Milli Eğitim Bakanlarına; 

Geçmişte her Cuma vaazını fırsat bilip, Batı ülkelerindeki gibi yaşamak isteyen bu insanlara neredeyse Taliban gibi yaşamayı öven Cuma hutbeleri hazırlayanlara… 

Durumdan vazife çıkaran bilumum “Milli değer ve ahlak zaptiyesine…”

Kardeşim siz kafanızdan mı uyduruyorsunuz bu “Milli hassasiyet” terazilerini…”

Demek ki terazileriniz hassas değilmiş.

Halkın özlemlerini, yaşama tarzını iyi ölçemiyormuş…

Nüfusun yüzde 98’i müslüman olan bir ülke halkı neden Batı yaşam tarzı diyor?

Bir sorun bakalım, yaşam tarzına burnunu soktuğunuz insanlara…

Niye Müslüman ülkelerinkini değil de Batılı demokrasi ülkelerinin yaşam tarzlarını tercih ediyorlar…

Şunu da unutmayın.

Türkiye nüfusunun neredeyse tamamı Müslüman…

Ama her 100 Türk vatandaşından 70’e yakını Batılı demokrasi ülkelerindeki insanlar gibi yaşamak istiyor.

Demek ki siz halktan kopuksunuz artık. 

Önceki gün üç müslüman lider imza attıkları bu iki paragrafı okudu mu?

Dönüyorum yine önceki gün  imzayı atan üç Müslüman ülkenin liderine…

Türkiye, Mısır ve Katar…

Önceki gün imzaladığınız o belgenin iki maddesini nedense hiç bir koruşmanızda dile getirmediniz…

Madem sizin medyanız “Uçakta Netanyahu’ya Van Minut’ten” başka yazacak bir şey bulamadı, ben yazayım altına imza atılan o satırları. 

Üç Müslüman ülkenin lideri şu iki paragrafın da altına imza attı:

(*) “Herkes için hoşgörü, onur ve eşit fırsat istiyoruz; ırk, inanç veya etnik köken fark etmeksizin, herkesin barış, güvenlik ve ekonomik refah içinde hedeflerine ulaşabileceği bir bölge oluşturmayı amaçlıyoruz. “ 

(*) “Karşılıklı saygı ve ortak kader ilkelerine dayanan, kapsamlı bir barış, güvenlik ve ortak refah vizyonu izliyoruz.”

Bu temenniler sadece Gazze halkı için mi, yoksa kendi ülkeleriniz için de geçerli mi?

Evet bu cümlelerin altına imza attınız.

Şimdi sorma hakkımız.

Bunları sadece “Gazze halkı” için mi istiyorsunuz?

Yoksa, metnin bir üstünde “Bölgemiz” dediğinize göre kendi ülkeleriniz için de aynı sözü veriyor musunuz?

Eğer bu temennileri kendi ülkeniz için de dile getirmiyorsanız, o zaman atılan o imzaların samimiyetinden şüphe duymamız gerekecektir.

Yurtta sulh, cihanda sulh sloganını o masaya uyarlarsak

Bu imzalardan sonra artık biz Türk vatandaşları Atatürk’ten kalan o muhteşem sloganını o masaya uyarlarsak;  

“Cihanda Şarm el Şeyh; Yurtta Şarm el Şeyh”  diyebilecek miyiz?

Eğer gerçekten ve samimi “Türkiye Yüzyılı” istiyorsak, ülkemiz vatandaşlarını “Şarm el Şeyh’te Filistinli mahkumları kurtarma gururu, seçilmiş belediye  başkanlarını, düşünce ve siyaset mahkumlarını Silivri’de tutma utancı ”  arasında sıkışıp kalmaktan kurtarmalıyız.

İmzalar Şarm el Şeyh’te atıldı, ama samimiyet testi burada…

Kendi ülkemizde…

İşte o zaman KONDA anketlerinde o soruyu sorduğunuz zaman, her 10 Türkiye vatandaşından en az 8’inin cevabı şu olacaktır:

“Ben ülkemdeki yaşam tarzımdan memnunum ve mutluyum…”

ÇOK OKUNANLAR