Ben her ne kadar ‘Aşk sizde olmayanı sizden istemeyene verme girişimidir’ diyen Jacques Lacan’ın görüşüne katılsam da. Aşk’ın, bunun bir türlü çılgınlık olmasına rağmen son derece gerçek ve belki de hayatı yönlendiren en güçlü  duygu olduğunu düşünüyor ve bu tuhaf ruh durumunu anlamaya hala daha çalışıyorum.

Belki de onu anlamaya çalışmak saçmadır. bir tür çılgınlık durumu olduğu kesin olduğundan soğukkanlı çözümlenmesi ve tanımlanması belki de imkansız olan bir duygu bu.

Cinselliğimiz gibi aşkımız da hepimizin kendine özgü ve biricik. hiçbiri diğerine benzemiyor.

ama hepimizde ortak olan, aşk yüzünden çektiğimiz acı ve hüzünler.

çünkü Lacan’ın dediği doğru olduğundan ve aşk uğruna hepimiz belki de imkansız olanı başarmaya çalıştığımızdan ayrılıklar, acılar ve iç parçalayıcı hüzünler hayatımızın ortak paydası olabiliyor.

***

durum böyle olunca sanatların her dalında aşk ve onun verdiği duygular nedeniyle yaşanılanların yaratıcı anlatıldığı eserler oldukça fazla. bu eserler rasında mutluluğu anlatanlar var mı tabii ki var .

Ama bunun bir araştırmasını yapmamış olmama rağmen hüznü, aşk yüzünden çekilen acıların  ve hatta trajedilerin anlatıldığı eserlerin  sayısının çok daha fazla olduğuna eminim.

çünkü Aşk’ta iki birbirine tamamen yabancı insan tüm yaşamlarını bir ötekinden,  birbirleri üzerinden tanımlamak için belki de başarılması imkansız bir işe giriştiklerinden çoğu durumda sonu hüsran olabiliyor.

***

Bana yaz mevsiminin gerçekten gelmiş olduğunu hissettiren Çağlar Kural’ın ‘Omzumda Ağla’ şarkısı oldu.Adından da anlaşılabileceği gibi şarkıda tabii ki aşk ve ayrılık yüzünden çekilen acı anlatılıyor.

***

şimdi diyeceksiniz ki, “Yaz ayları mutluluğun neşenin hatırlanması gereken  dönem değil midir? eğer öyleyse acıyı hüznü anlatan bir parça sana neden yaz duyguları verdi ki?” diye sorabilirsiniz.

Bu sadece Çağlar Kural’ın sesini yumuşaklığı ve güzelliği ie birlikte gelen bir duygu.

gitmiş olan sevgili yüzünden çekilen  acıyı anlatırken bile Çağlar, sesinin yumuşaklığı ve güzelliği ile bize hayatın her şeye rağmen güzel olduğunu ve o nda neler hissediyorsak hayata yine de bir şekilde  sarılmamız gerektiği duygusunu verebilmiş şarkısıyla.

***

o anda çekilen derin bir hüznü anlatırken, aynı zamanda umudu ve hayatın aslında yine de güzel olabileceğini ve umudu yitirmemenin gerektiğini aynını şarkı içinde verebilmek asında çok zor bir iş olmalı ve bence Çağlar Kural’ın ‘Omzumda Ağla’ şarkısı bu imkansız gibi görüneni başarmış.

****

13 Haziran’da DMC etiketiyle tüm dijital platformlarda yayımlanan şarkının, söz ve müziği Türk müziğinin usta ismi Nazan Öncel’e ait .

Duygusal yoğunluğu yüksek parçanın düzenlemesi Gürsel Çelik tarafından yapılırken, şarkının kaydını Can Şeren üstlenmiş. Parçada gitarlar İlter Kurcala tarafından çalınırken, bakır nefeslilerde Tevfik Kurcala ve arkadaşları yer alıyor. Şarkının miks ve mastering işlemleri de yine İlter Kurcala’nın imzasını taşıyor.

***

Babası Prof. Dr. Ali Rıza Kural sayesinde sanatla çocuk yaşlarda tanışmış Çağlar,  İÜ Devlet Konservatuarı’nda piyano eğitimi almış. Bestelerini piyano ve gitarla yaptığı biliniyor.

****

İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı’nda piyano eğitimi alan Çağlar Kural, “Omzumda Ağla” şarkısını bir kaç defa dinledikten sonra merak ettim acaba Çağlar Kural aslında kimdir diye Lisans eğitimini uluslararası İşletme üzerine Amerika’da tamamlamış., ardından Hastane Yöneticiliği alanında yüksek lisans yapmış. çevresi onu iş dünyasındaki disiplinini sanatsal üretkenlikle birleştiren çok yönlü bir profesyonel olarak tanımlıyor.

Madem öyle ondan bu güzel şarkıdan sonra Aşk’ı anlamamıza yardımcı olacak yeni şarkıları bekliyorum.