• Berat Albayrak krizinde iki senaryo
    09 Kasım 2020

    Türkiye gündemi dün gece Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın kayınpederi Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın başkanlık ettiği kabineden sitem dolu ifadelerle istifa etmesi haberi ile sarsıldı.

    İstifa açıklaması, sadece siyaset tarihine geçecek sıra dışı içeriği değil aynı zamanda sunuluş şekliyle medya-iletişim tarihine de geçebilecek nitelikte. Albayrak istifasına gerekçe olarak sağlık sorunlarını gösterdi; artık ihmal ettiği ailesine zaman ayıracağını söyledi. Aile derken ayrıntıya girip, eşini, çocuğunu, annesini ve babasını tek tek saydı. Bu arada 42 yaşında Albayrak’ın bir sağlık sorunu olduğu daha önce kamuoyuna yansımamıştı.  Sonrasında kendisinin ve cumhurbaşkanının geçmiş icraatlarını övdü Albayrak ve sitemler zinciri başladı. At izinin it izine karıştığını dile getirdi, hak ve batılı ayırt etmenin zorlaştığını vurguladı ve mesajı “Allah sonumuzu hayretsin” diye bitirdi.

    Bakan, açıklamasını Sabah’a bile koyduramadı

    Mesaj Instagram’a saat 19.04’te konduğunda gözler ilk olarak Albayrak’ın Twitter hesabına çevrildi. Hesap kapatılmıştı. Ortada bir hacklenme olduğu düşünüldü. Bakanlık ve Beştepe de sessizdi.  Devletin Anadolu Ajansı’na bakıldı: orası da boştu. Albayrak’ın kardeşinin yönettiği Sabah gazetesine konunun şöyle ya da böyle yansımaması ise mümkün değildi. Ancak ne istifa haberi vardı ne de hesabın hacklendiği bilgisi. İktidar yanlısı gazeteler ve televizyonların hiçbiri oralı değildi. Bu kadar büyük bir medya kesimi bir haberi topyekun atlıyorsa bunun elbette tek bir anlamı vardı; yukarıdan talimat gelmişti.

    Birkaç saatlik sessizliğin ardından AKP Grup Başkanvekili Mehmet Muş’un Albayrak’ı övüp cumhurbaşkanının istifayı kabul etmemesini temenni eden mesajı ise haberin doğruluğuna kuşku bırakmamıştı. Zaten ardından partililerin Muş’la aynı tornadan çıkmış mesajları başladı. İktidar medyasının o aşamadan sonra bile topa girmemesi ise krizin büyüklüğünü anlatmaya yetiyordu.

    Süleyman Soylu’nın istifadan vazgeçirildiği geceye benzer bir sürecin yaşandığı izlenimi muhalefet cephesinde de ilk konuşulan senaryo oldu. Ancak durum benzer olsa da temel bir fark vardı. 13 Nisan gecesi kimse açıklamanın Süleyman Soylu’ya ait olduğundan tereddüt etmedi. Bugün ise bakanlık makamını dolduran birinin, kardeşinin kontrolünde bulunan medya organlarında bile açıklamasını yayınlatamadığı ağırlıkta bir süreci yaşamış bulunuyoruz.

    Perşembenin gelişi…

    Olayın, Murat Uysal’ın Merkez Bankası başkanlığından alınıp, yerine Albayrak’la iyi anlaşamadığı söylentisi bugüne kadar yalanlanmayan Naci Ağbal’ın getirilmesiyle bağlantılı olmadığını kimse söyleyemez. Üzerine, halen Beştepe’nin müdavimi olan Bülent Arınç’ın Albayrak’la ilgili eleştirilerinin gelmesinin tesadüf olduğunu söyleyecek pek kimse çıkmaz sanırım.  Erdoğan’ın geçmişte vazgeçemediği ekonomi kurmaylarından Nihat Zeybekçi ve İbrahim Şenel’in hafta sonu Beştepe’nin ekonomi kurmayları arasına transfer edilmesini de eklemek gerekiyor.

    Ne dersiniz? Perşembenin gelişi çarşambadan belli değil miymiş?

    Hal böyleyken birbirine yakın iki senaryo var ve bir üçüncüsü mümkün değil. İlki, her şeyin göründüğü gibi olması ve Albayrak’ın maruz kaldığı baskının üzerine bir de kadrosunun kendisine rağmen değiştirilmesi yüzünden istifa etmesi. “Bu Erdoğan’a yapılamaz” demeyin herkesin bir kopuş noktası olur. Albayrak’ın ‘siyaseten cinnet’ getirip ayrılması pekala mümkün. Çünkü ikinci senaryo da bakarsanız da bu ‘siyasi cinnet’ haline çıkıyor. Buna göre Erdoğan, önce kadrosunu değiştirdi ardından Albayrak’ın istifasını istedi. Albayrak da buna karşılık o istifa metnini Instagram’a koydu. O manidar metin gece yaşadığımız tarzda bir krizi yaratır.

    İstifanın içeride büyük bir krize dönüştüğü yorumları sosyal medyada ayyuka çıkmasına rağmen Beştepe de sabaha kadar sessiz kalmasına ne demeli!  Konu ne yazık ki salt siyasi analizin meselesi de değil. Aynı zamanda bir aile içi sıkıntının yaşandığını unutmamak gerekiyor. Belki de başka bir makamı kabul etmeye ikna edilmeye çalışılıyordur.

    Bu saatten sonra bulunacak çözüm ne olursa olsun, kol kırıldı yen içinde tutulamadı.  Albayrak istifadan vazgeçirilse de istifa mektubu değiştirilse de “Hesap hacklendi” haberi yaptırılsa da çok geç. Tahribat çok büyük.

    Albayrak’ın istifa açıklamasının tam metni

    “Yaklaşık beş yıldır sürdürdüğüm bakanlık görevime sağlık sorunlarım nedeniyle devam edememe kararı aldım. Bundan sonraki süreçte artık zamanımı uzun yıllardır zorunluluktan ötürü ihmal ettiğim ve bana desteğini hiçbir zaman esirgemeyen annem, babam, eşim ve çocuklarıma ayıracağım.

    Çok büyük hedeflerle çıktığımız bu yolculukta gerçekleşecek olan bayrak değişimiyle yeni gelen arkadaşlarımız Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Büyük ve Güçlü Türkiye hedefine her zamankinden daha kararlı ve emin adımlarla devam edeceklerdir.

    Enerjide olduğu gibi ekonomide de ektiğimiz tohumlar çokta uzak olmayan bir gelecekte koca koca çınarlara dönüşecek ve ülkemizi tam bağımsızlık hedefine ulaştırdığına şahit olacağız inşallah. Bundan en ufak bir şüphem yoktur.

    Bu 5 yıllık süre zarfında benimle bu zor ama kutsal yükü yüklenen tüm yakın mesai arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Çokça hakkım geçmiştir haklarını helal etsinler. At izinin it izine karıştığı, Hak ve batılı ayırt etmenin zorlaştığı böyle çetin bir zamanda bizlerin samimiyetine inanarak dua eden her bir vatandaşımızdan Rabbim razı olsun.

    Türkiye tarihindeki belki de en kritik dönemlerden sayılacak bu 5 yıllık süre zarfında ülkeme ve ümmete hizmet etmeyi bana nasip eden Rabbime sonsuz hamdolsun. Gaybı, kalpleri ve hakiki niyetleri bilen mutlak güç sahibi Cenab-ı Allah bizleri Sırat-ı Müstakim’den ayırmasın.

    Sonumuzu hayreylesin”

     

    ÇOK OKUNANLAR