Sevişirken hiç ses çıkarmıyorum ve kocam bu durumdan rahatsız
28 Haziran 2025

Merhaba İrem Hanım,
Ben 33 yaşındayım, evli bir kadınım. Eşimle 5 yıldır birlikteyiz. Yazması biraz tuhaf ama artık kendime kızmaya başladım. Cinsellikte hiç ses çıkarmıyorum. Ama bu, sessizliği tercih ettiğimden değil. Sanki içimden bir şey “sakın konuşma” diyor. Ne iç çekebiliyorum, ne “evet, devam et” diyebiliyorum. Hele hele o sahnelerdeki gibi “ah, oh” falan zaten mümkün değil!
 Eşim birkaç kez “Kendini mi kasıyorsun?” diye sordu. Haklı. Çünkü fiziksel olarak zevk alıyorum ama duygusal olarak hâlâ sanki perdeler çekili. Sizce neden böyle oluyor? Benimle mi ilgili, yoksa geçmişten taşınan bir şey mi?

Değerli Okurum,
Önce şu konuda içini rahatlatayım:

Zevk sırasında ses çıkarmamak, eksiklik değil. Ama istemene rağmen çıkaramamak, bir işarettir. Ve bu işaret çoğu zaman, geçmişte bir yerlerde sesinin kısılmış olmasından gelir.

Çocukken ne derlerdi bize? “Sessiz ol!” “Ayıp!” “Kız dediğin çığlık atmaz!” Ve sonra büyürken bu sesler içselleşir. Bir süre sonra dışarıda kimse “sus” demese bile, biz kendimize susturucu takarız. Ama şu çok önemli: Ses çıkarmak = rol yapmak değil. O sahnelerdeki abartılı bağırmalarla ilgisi yok bu konunun. Bu, “orada olmak”, “hissettiğini dile getirmek”, “ruh ve bedenin senkronu” meselesi.

Bedenin temas kuruyor ama senin sesin hâlâ perde arkasında.İşte o perdeyi aralamak, zaman ve güven ister. Ve sen çok doğru bir yerdesin: bu soruyu sormakla bile perdenin ucunu tuttun. Ufak bir öneri: Sevişme sırasında “ses çıkaracağım” baskısı yaratma. Ama mesela dokunulurken küçük bir “hımm” sesini kendine izin ver. Ya da “bu güzel” demeyi dene. Sesin açıldıkça, senin de iç sesin rahatlayacak. Ve eşinle bunu konuş.Bu senin suçun değil. Bu, geçmişin yankısı.

“Yatakta Güzel Görünmeye Çalışırken Zevk Kaçıyor!”

Merhaba İrem Hanım,
35 yaşında bir kadınım ve uzun süre yalnız kaldıktan sonra 8 aydır biriyle birlikteyim. Cinsel hayatımız başladı, her şey yolunda gibi… ama ben bir türlü kendimi bırakmayı başaramıyorum. Yani… fiziksel olarak yakınlık tamam, ama kafamın içi “çirkin görünüyor muyum?”, “karnım çok mu çıktı”, “böyle ses çıkarılır mı?” gibi düşüncelerle dolu. Öyle ki ancak ipek geceliklerle, parfümlerle hazırlık yaptıysam cinsellik yaşıyoruz. Sanki cinsellikten çok… sahneye çıkmış gibiyim. Ve bu da beni hep frenliyor. Zevk almayı bilmiyorum değil ama kendimi o zevkin içinde özgür hissetmiyorum. Ben çok mu yüzeyselim? Yoksa başka kadınlar da böyle mi?

Değerli okurum,
Öncelikle: Hayır, bu “yüzeysel” bir şey değil. Hatta tam aksine, en derin meselelerden biri. Çünkü mesele aslında şu: Cinsellik sırasında “güzel” görünme baskısı, zevkin önüne geçiyor.
Ve evet, bunu yaşayan sadece sen değilsin.

Kadınların önemli bir kısmı cinsel deneyimi “performans” gibi yaşıyor.Sanki yatakta olmak bile yetmiyor; orada estetik durmak, çekici görünmek, kamera varmış gibi davranmak gerekiyor.

Ama gerçek şu ki: O an zaten güzelsin. Çünkü oradasın. Çünkü arzulandığın bir anda, karşındaki seni görmek istiyor — “filtrelenmiş” değil, gerçek hâlini. Cinsellik, bir estetik gösteri değil. Terlemek, saçın karışması, yüz kaslarının şekilden şekle girmesi… bunların hepsi gayet normal.

Şunu unutma: Orgazm estetik değildir. Zevk sırasında “kusursuz” görünülmez. En gerçek hâlimiz, en kırılgan olduğumuz andır. Belki küçük bir adımla başlayabilirsin: Gözlerini kapatma. Saklanma. İçinden geçen bir duyguyu ya da düşünceyi yüksek sesle söyle. “Bunu hissettim” demek bile seni özgürleştirir. Sen oyuncu değilsin. Sahneye çıkmadın. Sen bir insansın — hisleri, kırılganlıkları ve güzelliğiyle.

“Orgazm Taklidi: Neden Rol Yapıyorum?”

Merhaba İrem Hanım,
Ben 28 yaşındayım, bir süredir biriyle birlikteyim. Size bunu yazmak zor ama artık kendi içimde taşımak istemiyorum: Partnerimle cinsel hayatımız güzel görünüyor. O öyle sanıyor çünkü ben çoğu zaman orgazm olmuş gibi yapıyorum. Ses tonum, nefesim, hareketlerim… hepsi rol. O mutlu oluyor, “Seni nasıl da tatmin ettim” bakışı atıyor. Ben de “evet evet harikaydı” deyip ona sarılıyorum. Aslında ya zaman baskısı oluyor, ya odaklanamıyorum, ya da “çok uğraştı, bari boşa gitmesin” hissiyle oynamaya başlıyorum. Gerçekten orgazm olamadığım hâlde onu kırmamak için rol yapıyorum. Bu da bir noktadan sonra bende suçluluk duygusu yaratıyor. Sizce ben yanlış mı yapıyorum? Yoksa çoğu kadın zaten böyle mi?

Değerli Okurum,
Biliyor musun, orgazm taklidi, sessizce dünyanın dört bir yanındaki yatak odalarında oynanan en yaygın tiyatro sahnelerinden biridir.

Ve sen aslında karşındakini düşünüyorsun. “Onu üzmeyeyim.” “Zaten uğraştı.”

Ama soralım kendimize: Gerçek bir yakınlık, içimizde bir şey eksikken devam edebilir mi?
Ya da şöyle sorayım: Senin orgazmın sadece onun egosunu mı ilgilendiriyor, yoksa senin bedenini ve ruhunu da mı? Kadınların büyük bir kısmı orgazm olamadığı zaman sorunu kendinde arar. Oysa çoğu zaman mesele ne teknik eksikliktir ne de libidonun azlığı… Mesele iletişimsizliktir.

Ne istemediğini, ne zaman durmak istediğini, neyin işe yaramadığını söyleyememektir.

Bir düşün: Rol yapmak yerine “şu an biraz uzaklaştım, ama seninle olmak güzel” demek…
Bunu duyunca kırılacak biriyle zaten sahici bir seks yaşanabilir mi? Unutma: Orgazm bir hedef değil, bir yan etki. Asıl mesele: O an sen ne hissediyorsun? Ve en önemlisi: Senin tatminin, senin hakkın. Bir lütuf değil. Bir armağan değil.

Bir “performans” hiç değil.

ÇOK OKUNANLAR