• Soylu’dan AYM’ye ağır çıkış: Menderes’in idamından başkan Arslan’ın şahsına uzandı
    24 Eylül 2020

    İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Anayasa Mahkemesi’ne karşı çıkışlarını Adnan Menderes’in idamından AYM Başkanı Zühtü Aslan’ın şahsına kadar uzanan ağır göndermelerle sürdürdü. AYM’yi Menderes!’i idam edenlerin kurduğunu söyleyen Soylu, Zühtü Aslan’ın polis akademisine aldığı FETÖ’cü öğrencileri kendisinin ihraç ettiğini söyledi.

    Soylu’nun AYM’ye ilk tepkisi, karayollarında gösteri özgürlüğünü engelleyen yasanın Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi sonrası  gelmişti.  Soylu 14 Eylül’de “Anayasa Mahkemesi Başkanı’na buradan söylüyorum. Madem özgür bir ülkeyiz, ana caddelerde, sokaklarda özgürce yürüyüş hakkının ortadan kaldırılmasını onayladınız. Polis koruması almana gerek yok. Bisikletinle işe git gel bakalım” dedi.  Mahkemeden Soylu’ya kurumsal karşılık gelmezken ertesi gün mahkeme üyelerinden Engin Yıldırım’ın sosyal medyada bisikletli fotoğrafını paylaşıp Anayasa’nın yargı bağımsızlığını düzenleyen 138. maddesini hatırlatması dikkat çekti.  10 gün bekleyen Başkanı Zühtü Arslan dün Anayasa Mahkemesine bireysel başvurunun kabulünün 8´inci yıl dönümü nedeniyle düzenlenen sempozyumda  “AYM kararları kutsal metinler değildir, eleştirilebilir. Herhangi bir metni eleştirmek için öncelikle onu okuyup anlamak gerekir ” dedi. Bu sözler Soylu’ya bir yanıt niteliğindeydi. Soylu bu sözlere hiç beklemeden dün gece TGRT’de yanıt verirken başkan Zühtü Arslan’ı hedef aldı.

    Soylu başkanın arşivini karıştırmış

    Soylu, AYM Başkanı Zühtü Arslan’ın Polis Akademisi Başkanı olduğu dönemde aldığı öğrencilerin yüzde 41’ini kendisinin ihraç ettiği bilgisini  verirken  “Ben bilerek aldı şöyle yaptı, böyle yaptı demiyorum. Bir şeyi iptal ederken 50 yıllık geçmişine bakmana gerek yok” diye de ekledi.

    AYM üyeleri için “Sokrates’i yargılayan hakimler”  (bu benzetme düşünde özgürlüğünü mahkum eden hakimler için kullanılır) yakıştırmasını de yapan Soylu’nun sözlerini özetleyen satır başları şöyle:

    • Bizim Anayasa Mahkemesiyle kişisel bir sorunumuzun olması mümkün değil. Elbetteki devletin tepesinde böyle bir sorunu kabul edebilmesi doğru değil. Hepimiz ülke için çalışıyoruz. Karşı karşıya kaldığımız noktayı ifade etmeliyiz. Ben de kendi üslubumla bunu ifade etmeye çalıştım. Benim dilim düşünceyi saklamaz. Ne varsa onu ifade etmeye çalışır.
    • Anayasa Mahkemesi ne zaman kuruldu? AYM’nin ilk anayasa üyelerinin içinde kim var? Adnan Menderes’i asan iradenin kendisi Salim Başol ve onun arkadaşları.
    • Biz sistemi tartışmazsak yaptığımız işlerin ehemmiyeti kalmıyor. Refah Partisi’ni kim kapattı? Refah Partisi ne yaptı bu ülkeye? Özgürlük değil mi bir siyasi temsilin sağlanması? 367 garabeti. Bunu kim sağladı? Dönün, 2010 yılında AYM, HSK’nın yapısını değiştirdi. 17-25 Aralık nasıl geldi bu ülkeye?
    • Bunu birisi söylesin, ifade etsin. Bitti mi? Bitmedi. Bütün bunlardan sonra, derdiniz ne ya? Bugün ne oluyor da tekrar bisiklet tartışması başlattınız. Bir AYM üyesinin bisikletini gösterip, Anayasa’nın 138. maddesini ortaya koyup, sadece PR üzerinden tweet atması son derece sakil bir davranıştır. Ben görünce, bir reaksiyon ortaya koymuşum, eleştirme hakkı her zaman var. AYM içerisinde bulunan arkadaşlar, üyeler karşı oy yazmıyorlar mı? Öyle bir hava oluşturuluyor ki, biz buna müdahale etmişiz de, bir şey söylemişiz de, bu da Anayasa’sa aykırı gelmiş.
    • Bu ülkede çukur, barikat, hendek olayları oldu mu, olmadı mı? Yüzlerce evladımız şehit oldu. Peki ne istediler? ’17-18 yerde özerklik ilan ettik’ dediler. Peki bu yakıp yıkarken, seyahat özgürlüğünü engellediler mi, konut hürriyetini engellediler mi, yaşam hakkını engellediler mi?

    ‘Barış akademisyenleri’ tepkisi

    •  Birtakım sözde akademisyenler bir bildiri imzaladılar, bu bildiri şurada duruyor. Diyorlar ki ‘Bu suça ortak olmayacağız’. Yani devletin bu hadiseleri bitirebilme kabiliyeti suç. Devlet uluslararası alanda şikâyet ediliyor, yaşam hakkını, özgürlüğü ortadan kaldırdı diyor, uluslararası sisteme şikâyet ediyor. “Bu kasıtlı ve planlı kıyım” cümlesini kim kabul eder? “Katliam ve uyguladığı bilinçli sürgün politikası”. (…)  Bu rezil bir bildiri ve bunlara ilk derece mahkemeler diyorlar ki “Siz suç işlediniz, terör örgütleriyle eş bir tavır ortaya koydunuz”. AYM de diyor ki, “Her ne kadar PKK terör örgütünün söyledikleriyle özdeşleşse de bunu söyleme hürriyeti vardır”. Peki, AİHM Batasuna’yı niye kapattı, kendisi için bir tehdit olduğu için kapattı.
    • Biz 15 Temmuz sonrası sibere şöyle bir yetki verdik, sen birtakım suçlar tespit edebilirsin. Hakime git, yetki al, sonra gel bu suçluları ilgili birimlere bildir, yakala ve hakime götür. Neden? Siz dışarıda bir kavga gördünüz, üçünüz bir polissiniz, müdahale etmemeniz mi lazım? Tam siberde biz böyle bir hukuki düzenleme yaptık. Bu düzenlemeden sonra dedi ki “Hayır, önce hakimden izin alacaksın, sonra tekrar döneceksin, kim olduğunu tespit edeceksin, yakalayacaksın, suç unsuru varsa devam edeceksin”. Ölme eşeğim ölme.
    • Türkiye’nin en temel meselelerinden birisi göç. Yine bir kanun var, diyor ki eğer birisi yabancı terörist savaşçıysa, kamu düzenini bozacağını düşünüyorsanız ve kaçarak girmişse bunu ilgili ülkeye iade etme hakkınız vardır. AYM ne diyor, pilot karar çıkardı, mahkemeye başvurmadan sen bunu yurt dışı yapamazsın. Kimi edemeyeceğim, yabancı terörist savaşçıyı.

    ‘Can Dündar’ı AYM bıraktı’

    • Can Dündar’ı AYM bıraktı. Daha demin tweet atmış “Süleyman Soylu polis devletinin temsilcisidir”. Nereden çıktı ya? Özgürlüğü savunmaya çalışan, hukuk devletini savunmaya çalışan taraf biziz.
    • Türkiye’de her yıl 45-50 bin arası gösteri olur, bunlara müdahale oranı 2020 yılında binde 1. Bir HDP’li çıksın ‘Şu meydanı istedik vermediniz’ desin. Yürümek istiyorsan ona ait de yol veriyoruz, diyoruz ki İstanbul-Ankara arası yürüme. Yollar kapansa kamu güveni, düzeni ne olur?

     

     

     

    ÇOK OKUNANLAR